BIST 9.525
DOLAR 32,58
EURO 34,65
ALTIN 2.521,65

Stratejik ihanet ve son Osmanlı torunu Ahmet Davutoğlu

İngiliz Financial Times’a konuşan Davutoğlu, son tahlilde adeta bir bedende iki ruh taşıyan bir kişilik sergiliyor.

Geçtiğimiz günlerde İngiliz Financial Times’a konuşan STRATEJİK DERİNLİK kitabının yazarı sayın Davutoğlu, FETÖ’cü Enes Kanter gibi ülkesini dışarıya şikayet etti.

Enes Kanter demişken;

Kahraman Türk halkının engellediği aşağılık ve çirkin darbe girişiminden üç yıl sonra anılar hala taze. Bu alçakça girişim gelecek yıllarda da herkesin aklında olmaya devam edecek.

O gece ve sabah erken saatlerde yüzlerce masum insan teröristlerin kurbanı oldu ve üç bine yakın kişi yaralandı.

Türkiye'nin terörle mücadele gündeminin en karmaşık unsuru kuşkusuz Gülen Terör Örgütü’dür.

Gizli bir kült olarak kurulan FETÖ'nün devleti baştan sona ele geçirmeye yönelik bir yapı olduğunu biliyoruz.

Askere ve polise sızmayı önceleyen örgüt, üyeleri üzerinde totaliter kontrol ve seferberlik hegemonyasını kurdu.

Eğitim ve sivil topluma uzun süre hizmet etmiş gibi davranma kabiliyeti, birçok insana ulaşmasını sağlamıştır.

FETÖ’nün iç halkaları bir istihbarat ve terörist grup gibi çalışırken dış halkaları olumlu bir kamu imajı yaratmaya çalıştı.

FETÖ, hedeflerine ulaşmak için kurulup yönetilen yeni nesil bir terörist gruptur.

FETÖ, devletin silahlarını millete karşı yöneltmesi ve ordunun içerisine sızarak kendi örgüt elemanlarını büyütmesi, yerli ve yabancı akademik literatürünü değiştirdi.

Dünyada kurduğu eğitim ağını ekonomik çıkarlar, lobicilik ve istihbarat faaliyetleri için kullandı.

Her ne kadar FETÖ, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'nin mücadelesi nedeniyle ülkedeki kapasitesini önemli ölçüde kaybetse de, Türkiye karşıtı lobi organizasyonu yaklaşık 160 ülkede, özellikle Batı başkentlerinde aktif durumda.

FETÖ ayrıca, Washington’daki ABD Kongresi’nde Türkiye’ye karşı propaganda yapan ve Körfez ülkelerinin gizli operasyonları için personel sağlayabilecek ve diğer terör örgütleriyle işbirliği yapabilen unsurlara ve iyi eğitimli elemanlara sahiptir.

Küresel yönü nedeniyle, FETÖ ile mücadelenin uzun vadeli ve çok boyutlu olması gerekmektedir.

Önümüzdeki on yıl boyunca sürecek olan bu mücadelenin merkezi bir yapı içinde yürütülmesi esastır.

Dahası, FETÖ'ye karşı mücadeleyi sadece güvenlik kurumlarının görevi olarak görmek yetersiz bir yaklaşımdır.

En büyük eksikliklerden biri akademik çalışmalar alanındadır. 15 Temmuz'da yapılan panel tartışmaları ile bu sorun çözülemez.

FETÖ’yle mücadelede bilgi tek bir havuzda toplanmalı, mücadeleyi koordine edecek bir merkez ve uzman kolluk kuvvetleri kurulmalı ve bir kontrol mekanizması geliştirilmelidir.

Son Osmanlı.

Davutoğlu ülkenin önemli siyasi karakterlerinden biriydi. O dönem sergilediği kişiliği ve akademik yönü ile bir çok siyasi arasından sıyrılmış, Türkiye gibi siyasetin zor olduğu bir ülkede dış işlerine daha sonra başbakanlığa kadar yükseldi.

Yine kendi başbakanlığı döneminde yaşanan bir takım ağır olumsuzluklardan sonra istifa etmek zorunda kalan Davutoğlu, bir süre sessizliğe gömüldü...

Başbakanlık yaptığı günleri unutamamış...

Lakin son bir kaç zamandır akademik çalışmalarını bir kenara bırakmış olmalı ki, siyasi bir figür olarak tekrar Türkiye’nin gündeminde.

Zaman zaman verdiği demeçlerle ya da yazılı metinlerle adeta bir siyasi kurtarıcı rolüne soyunmuş vaziyette. Siyasi bir parti kurup kurmayacağı belli olmayan sayın Davutoğlu’da diğerleri gibi eski çalışma arkadaşlarının partisini bölmeye hazır pusuya yatmış bir vaziyette...

Zira, uzun zamandır hırsına yenik düştüğünü gözler önüne seren Davutoğlu’nun son davranışı tam bir hayal kırıklığı.

İngiliz Financial Times’a konuşan Davutoğlu, son tahlilde adeta bir bedende iki ruh taşıyan bir kişilik sergiliyor.

Biri geçmişte milli olduğunu iddia eden bir başbakan ve “Stratejik Derinlik” kitabının yazarı büyük Osmanlıcı, diğeri ise sayın Kılıçdaroğlu ve Enes Kanter gibi ülkesini dış ülkelere şikayet eden bir karakter. Acaba hangisi gerçek Davutoğlu?

Sonuçta, Allah hiç birimizi Abdülhamid’in torunuyum deyipte ülkesini ve devletini ingilizlere şikayet edenlerden eylemesin....