Akşam yazarı Sn.Kurtuluş Tayiz, “En eğitimli”si en yabancı düşmanı” başlıklı yazısında, başlıkla uyumsuz bir yazı yazmış. Yazıda başlıktan ne amaçladığı anlaşılmıyor.

Yazı girişinde, ülkemiz gelecek yılı için olumsuz bir tablo çizmiş ki, maalesef katılıyoruz. “Yeni yıla maalesef çok da mutlu giremiyoruz. Bütün bir yılı neredeyse ölüm haberleriyle geçirdik. Güneydoğu’da 200 bin vatandaşımız, PKK’nın terörü şehirlere taşıması yüzünden evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Yüzlerce güvenlik görevlisi, onlarca sivil terör saldırılarında yaşamını kaybetti.”

Şimdi Sn.Tayiz’in son paragrafını -çevremdeki akli selim insanların yorumları ile eklemeler yaparak-  vermek istiyorum;

“Örgütün, terörü büyük şehirlere taşımak için yaptığı hazırlığa ilişkin ise bilgilerimiz maalesef az (neden az, yetkililer/elemanlarımız yok mu?;

Çözüm sürecinde Güneydoğu’da silah ve mühimmat dağları kuran örgütün, benzer bir hazırlığı büyük şehirlerde de yapıp yapmadığı merak konusu. (Bu dağlar nasıl görülmedi?Bu kadar tüp satışı neden araştırılmadı? Tonlarca patlayıcı maddesi neyle -görünmeden- taşındı?)

Devletin, yeni yılda büyük şehirlerde tırmandırılacak olan terör dalgasına karşı şimdiden tedbirler alması şart.(Evet, ama çözüm hep silahla mı olacak?, sosyal boyutuna kim el atacak? Biz orada yaşayan insanlara terörün ne kadar tehlikeli olduğunu 30 yıldır neden anlatamadık? ve bu tahribatın onlar tarafından yapıldığını anlatamayacak mıyız?) 

Türkiye, kendi barışını kendisi sağlamak zorunda. (Elbette, ama başka ülkelerin iç işlerine/yönetimine karışmamak şartıyla)

Ne PKK’ya, ne HDP’ye güvenerek iç barışı kurmamız mümkün değil. PKK/HDP ile Kürtler arasındaki makas gittikçe açılıyor.(Hangi anketlere/çalışmalara göre bu sonuç çıkarılıyor? Bu gerçek mi? Yoksa masa başı iyi niyetler mi?)

Yeni anayasa, Kürtleri kazanmanın sihirli anahtarı olabilir.(Evet, doğru bir Anayasa olursa neden olmasın!..)

Teröre kaynaklık eden sebepleri ortadan kaldırmadıkça terörle mücadeleden de sonuç almak mümkün değil. (Evet, en önemlisi bu, bataklık kurutulmadan, dağa gidiş durdurulmadan sonuç almak mümkün değil.)

İç savaş dayatan güçlere karşı iç barışı pekiştirecek adımlar atmak gerekiyor.(Aynen katılıyoruz. Barışın şartları, bütün çevreleri kapsamalı ve kabul edilmelidir.  Köşe yazarlarının, karşı görüş sahiplerine –karşılıklı olarak- ağza alınmayacak sözler söylemeleri ile mümkün değil. İç barış konusunda bile köşe yazarları birbirine hakaret ediyorlar.)

Önümüzü maalesef göremiyoruz, ama terörle yaşamakta istemiyoruz. Biz, operasyon yapılan halkın/yöre insanlarının devletin yanında yer aldığına inanamıyoruz. Çünkü, çevremizde çok  sayıda güneydoğudan aileler var ve devleti suçlu görüyorlar, evlerimizi devlet yıktı v.b.  bu, bizce çok tehlikeli. Zaten bir kısım kişiler ve medya bunu empoze ediyor.  Ama, devletin her türlü imkanı var, bu söylemleri gerçeklerle püskürtebilmelidir.  Ve bu konuda sosyologlarımız/araştırmacılarımız; sahaya inmeli, çalışmalar yapmalı ve devlete raporlar hazırlamalıdır.

Ama, maalesef,  sosyal hayatta böyle bir çalışma göremiyoruz. Sosyologlar –her zaman olduğu gibi- hep izindeler, TV programları peşindeler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda, İç İşleri Bakanlığı’nda ve ilgili Bakanlıklarda kaç sosyolog var ve ne yapıyorlar, merak ediyoruz. Masa başında ve TV ekranlarında ahkam kesmek kolay, ama ciddi bir çalışma gerekli. Lütfen; toplumsal ağıda örelim ve gençleri terör belasından kurtaralım. 

TEBRİKLER KARA YOLLARI…

Bayramda açık olan Alanya otelleri doldu. Yollar, otoparklar arabalarla doldu.  Daha önce bahsettiğim ve çalışan sayısını düşürdü dediğim otel  2.500 kişi rakamına ulaştı ve acele eski çalışanlarını işe başlattı. İnşallah yaz boyunca devam eder. Çünkü, sadece otel sahipleri değil; işine son verilen çalışanlar gerçekten maddi olarak zor durumda. Zaten 8 ay çalışıp 4 ay oturuyorlardı. Pazar akşamı, kızıma ve torunuma uçaklarda yer bulamayınca (daha doğrusu bilet fiyatları 290…Tl bulunca) araba kiralayıp, Edremit’e mecburen dünürlere gitmeye karar verdik. Ama, kiralık araç bulmakta zorlandık. Bu; ekonominin iyi gittiğinin ve çalışanlarımızın gerçekten tatile ihtiyaçlarının bir göstergesi demek. Elbette kiralık araba  fiyatları 80.00 tl den 100-120 tl çıktı. Alanya-Antalya-Korkuteli-Denizli-Salihli- Akhisar- Balıkesir üzerinden Edremit-Güre’ye geldik. Yeşilin-mavi ile buluştuğu, rüzgarın eksik olmadığı, nemin bulunmadığı oksijen deposu Edremit 10 saat çekti. Artık yollarda; gayet güzel, bilgilendirme levhaları bol, bölünmüş yollarla rahatça, güvenle gidebiliyorsunuz. Artık bu yollarda kaza yapmak şoförlerin kabahati olur.  Her dönem/zaman düzgün çalışan Karayolları ekiplerini tebrik ediyoruz.