Sinan Oğan'ın Geldiği Yer 'Milli Cephe'dir
Sinan Oğan'ın durduğu yer Milli Cephe'dir. Özellikle seçimden sonra ayrışmalar ve bu ayrışmalar neticesinde yaşanacak birleşmeler siyasette normalleşmeyi beraberinde getirecek
**
ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın ikinci tur için Erdoğan’a desteğini açıklaması, Kılıçdaroğlu medyasının aklını başından aldı. Koca koca gazeteler hakaret içeren başlıklar attılar. Anlı şanlı gazeteciler adeta birer tribün amigosuna döndü..
Çok bozuldu moralleri çok…
**
Elbette ilk turda Oğan’a verilen 2 milyon 831 bin oy, tek bir açıklamayla blok halinde hareket etmez. Kuşkusuz o oyların içinde farklı farklı nedenlerle Erdoğan’a ya da Kılıçdaroğlu’na eli gitmeyenlerin de tercihleri vardı. Ve bu şartlar bugünden yarına hop diye değişmez. Ancak Sinan Oğan’ın kararı, sayısal olmaktan çok psikolojik üstünlüğün tahkim edilmesine yaradı.. Zira seçimin ilk turunda hem cumhurbaşkanlığında hem de meclisteki sandalye sayısında hüsran yaşayan CHP, şimdi üçüncü adayın da Erdoğan’ın yanında yer almasıyla birlikte tamamen hayal kırıklığına uğramış oldu.. Yani psikolojik üstünlük zaten her hâl ve şartta Erdoğan ve Cumhur İttifakı’ndaydı. Bu son hamleyle birlikte tahkim edildi.. Bakın Halk Tv’ye, KRT’ye, TELE 1’e Cumhuriyet’e, Sözcü’ye .. Yaşadıkları yıkımı görürsünüz..
Peki ne oldu da Sinan Oğan, Erdoğan’ın yanında yer aldı? İşin doğrusu aslında Sinan Oğan fikren Erdoğan’ın politikalarına uzak bir isim değildi.. Özellikle Karabağ’da zaferle sonuçlanan Erdoğan ve Aliyev’in kurduğu strateji tam da Sinan Oğan’ın, parçası olmayı isteyeceği türden bir askeri başarıydı.. Doğu Akdeniz’de mevcut devlet aklından farklı olarak müttefik sayımızı arttırmamız gerektiğini savunuyırdu.. Fakat bugünkü haliyle denizlerimizde kurduğumuz egemenlik konusunda hükümetten farklı düşünmüyordu.. Suriye konusunda 2011’den bu yana başka bir yerde konumlandı. Ancak bugün iç savaş şartlarının sona ermesiyle birlikte orada da dış politika olarak Erdoğan ile aynı çizgide buluştu. PKK konusunda, DEAŞ konusunda ya da FETÖ konusunda zaten aynı noktada.. Dolayısıyla bir doku uyuşmazlığı yaşanma ihtimali yok.. İYİ Parti’nin HDP ile ittifak içinde olmasına isyan edip yollarını ayıran Yavuz Ağıralioğlu’nun bugünkü söylemi Erdoğan’dan farklı mı? Neredeyse hemen hemen her konuda bir AK Parti milletvekili gibi duruş ortaya koymuyor mu?.. Demek ki bugünkü konjonktürel ittifaklardan sıyrıldıklarında geriye kalan bütün değerler birbirinin aynı..
**
Bakın çok somut bir örnek vereceğim size.. CHP’nin Atatürk çizgisinden uzaklaştığını söyleyip AK Parti’ye katılan Mehmet Ali Çelebi, Sinan Oğan’ın kararını açıklamasının ardından “Milli Cepheye hoşgeldiniz” twt’i attı… Bu tavır son derece önemli. Bu net politik ve ideolojik ayrışma ve ayrışmanın beraberinde getirdiği bütünleşme bir süre sonra safların netleşmesini ve belirginleşmesini de sağlayacak.. Daha açık ifade edeyim.. Katı Kemalist, ulusalcı CHP’liler de birer birer Yeni CHP dediğimiz emperyalistlerin elinde kuklaya dönmüş olan bugünkü partiden kopacak.. Atatürk düşmanlarının da içinde olduğu, PKK’nın sınır komşumuz olmasına ses çıkarmayan, 1915’te Ermeni soykırımı yaptığımız yalanını yükselten kadroların yönettiği bugünkü CHP, seçimin ikinci turu da bittikten sonra yanında HDP dışında başka hiçbir partiyi bulamayacak.. Bakın Eylül’de yapacakları kongreyi Haziran’a çeken İYİ Parti’nin Meclis açılmadan evvel atacağı ilk adım bu olacak. CHP ile yollar ayırmak.. İşte o şartlarda kurulan yeni Milli Cephe çok daha fazla değer kazanacak…
**
Bugün Sinan Oğan Erdoğan’ı destekledi diye yeri göğü inletenlerin çoğu, Oğan’ın PKK karşısındaki net duruşunu, Ermeni soykırımı palavrasına karşı verdiği mücadeleyi bilse yine de destekler miydi?.. Bence Erdoğan düşmanlığından kime sarılacaklarını şaşırmış durumdalar. Oğan olması gereken yerde.. Yakında başka sürprizler de görebiliriz..