Savunma Sanayisinin Jet Yakıtı: İnat, Akıl ve Selçuk Bayraktar

IDEF 2025 geldi çattı.
Türkiye’nin gövde gösterisi mi?
Evet.
Gözdağı mı?
Evet.
Ama en çok da:
“Ben artık eski Türkiye değilim” deme biçimi.

IDEF demek, sadece zırhlı araçlar, SİHA’lar, füzeler, roketler değil.
IDEF aynı zamanda bir zihniyet devrimi.
Yıllarca “biz yapamayız, biz beceremeyiz” ezikliğinin üzerimize yapıştığı yılların rövanşı.

Ve bu rövanşın bayraktarlığını yapan biri var:
Adı gibi Bayraktar.
Selçuk Bayraktar.

Selçuk Bayraktar bir hikâyenin adı.
“Amerika’dan gelen genç adam” irmek irmek başladı “milli teknoloji hamlesi”ne dönüşen bu yolculuğa.
Kimi zaman aşağılandı.
Kimi zaman küçümsendi.
“Damat” dediler, “torpilli” dediler.
Ama kimse şunu söyleyemedi:
“Yaptığı iş kötü.”

Çünkü yaptığı iş öyle böyle bir iş değil.
Artık Türk SİHA’ları dünyanın gündeminde.
Azerbaycan’da Karabağ zaferinin altında onların imzası var.
Ukrayna’da Bayraktar türküleri söylendi,
Afrika’da oyunun kuralları değişti,
Ve dünya gördü ki:
Türkiye bu işin merkezine oturuyor.

Şunu çok net yazmak gerekiyor:

Türkiye savunma sanayisinde öyle bir noktaya geldi ki...
Silah ithal eden değil, silah ihraç eden bir ülke oldu.
NATO ülkelerine bile teknoloji satar hale geldik.
Bu alanda ihracatımız 5 milyar doları aştı.
Ve bu iş sadece para değil, prestij işi.
Güç işi. Caydırıcılık işi. Oyun kurma işi.

Elbette mesele sadece SİHA değil.
Altay tankı, Hisar füzesi, TCG Anadolu, Akıncı, Kızılelma, Anka, Gökbey...
Hepsi sahada.
Hepsi yerli.
Hepsi gurur verici.

IDEF 2025, işte bu tablonun sergilendiği dev bir vitrin.

Ama vitrinden öte bir şey var burada:
Bir özgüven sergileniyor.
Bir zihin devrimi yaşanıyor.
Ve bu devrimde siyasetçisinden mühendisine, teknisyeninden yatırımcısına herkesin emeği var.
Ama bazılarının payı biraz daha büyük.
Selçuk Bayraktar gibi.

Bir not daha:
Bu işler “şov” işi değil.
“Fotoğraf verelim, reklam yapalım” işi değil.
İşin özünde bir emek var, bir adanmışlık var.
Kimi zaman geceler boyu süren denemeler var.
Kimi zaman havada düşen prototipler var.
Ve tekrar tekrar kalkıp, tekrar tekrar yapan bir inat var.

Bunu görmek, takdir etmek ve evet...
“Helal olsun” Selçuk Bayraktar demek gerekir.

Ezcümle:

IDEF 2025’i izleyin.
Fotoğraflara değil, vizyona bakın.
Düşünceye, emeğe, gayrete odaklanın.
Ve şunu unutmayın:

Türkiye artık savunma sanayisinde sadece bir pazar değil, bir aktör.
Oyun kuran bir ülke.

Ve bu yeni Türkiye’nin adı:
Bayraktar ruhu.
Milli teknoloji hamlesi.
Ve başı dik, bağımsız bir gelecek. Emeği geçenlere minnet ve şükranla...