BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Özlem Zengin’e tavsiyeler

Endişemiz bu kanundaki maddeler bahane edilerek ibadetlerin önüne zorluk çıkarılması. 

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin yaptığı açıklamalar nedeniyle bazı kesimlerin hedefi haline gelmiş durumda. Lakin biz bu yazımızda Zengin’e hedef haline getiren açıklamaları üzerinde değil, alt yapısının oluşturulduğu bir değişiklik hakkında bazı tavsiyelerde bulunmaya çalışacağız.

Muhtemelen birçok kişi Zengin’in son açıklamalarından daha önemli olan konunun ne olduğunu merak ediyordur ve yine muhtemelen birçok kişi konudan bihaberdir. Oysaki Ak Parti'nin ve dahi Zengin’in altyapı çalışmalarını yaptığı değişiklik, milletin kahir ekseriyetini olumsuz etkileyecek bir zemine doğru kaymaya çok müsait.

Geçen haftaki yazımı okuyanlar hatırlayacaktır, satırlarımda AK Parti’nin hayvan hakları ile ilgili bir yasa çalışması içerisinde olduğunu, Özlem Zengin’in de bu yasa değişikliği üzerindeki beyanlarına yer vermiştim.

Yapılması düşünülen yeni yasanın ise aynen İstanbul Sözleşmesi’nde olduğu gibi özelikle muhafazakâr kesimin dini bir ibadeti olan Kurban Bayramı’na dolayısıyla ibadetine yönelik ciddi bir tehdit olduğunu da ifade etmiştim.

Yazımı okuduktan sonra benimle irtibata geçen birçok kişi aynı kaygıları paylaştıklarını ifade ettiler. Söz konusu kanunun gerekli tedbirler alınmadan yasalaşması durumunda hayvan hakları savunucularının özellikle Kurban Bayramı ve ibadeti üzerinde baskı oluşturmak suretiyle Müslümanların ibadetlerini yerine getirmesi konusunda ciddi sıkıntılar oluşacağı ifade edildi.

İstanbul Sözleşmesi'nin aile üzerinde yaptığı tahribatın, hazırlanacak olan benzer yasayla ibadetler üzerinde de bir baskı aracı olarak kullanılacağı endişeleri ortaklaşa dile getirildi.

Eğer yasa daha hazırlık aşamasında iken gerekli tedbirler alınmazsa İstanbul Sözleşmesi ile yaşadığımız sıkıntıların benzerini yaşayacağımız ayan beyan ortada. Onun için daha işin başında gerekli tedbirlerin alınması elzem.

Peki, ne gibi tedbirler alınabilir?

İşte bu noktada söz konusu yasanın hazırlık çalışmalarını yapan Ak Parti ve Özlem Zengin’e naçizane tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

Her şeyden önce şunun bilinmesinde fayda var: hayvan hakları hakkında hazırlanacak bir yasa taslağına karşı değilim. Hatta böyle bir yasa hazırlanmalı ve hayvanlara insanlık dışı muamelelerin önüne geçilmeli.

Bunu her şeyden önce dinim ve kültürüm emrediyor. Bu konuda bir sıkıntı yok. Bir önceki yazımda ifade ettiğim gibi: Biz kuşu öldü diye bir delikanlının evine taziyeye giden rahmet peygamberinin ümmetiyiz.

Endişemiz bu kanundaki maddeler bahane edilerek ibadetlerin önüne zorluk çıkarılması. Bunun olmaması için de yasa taslağının bu bilinçle hazırlanması gerekiyor.

Suiistimal ve istismarların önüne geçilmesi için kanun taslağına şu iki madde mutlaka eklenmeli kanaatindeyiz. Bir önceki yazıma istinaden kanaat önderi olarak kabul edilecek hocalarımızdan gelen destek ve istişareye istinaden oluşturulan iki madde.

Hatta öyle olmasını umuyorum ki bu iki madde yasanın giriş maddeleri olmalı:

Madde 1: Bu sözleşme, İslam dininin emrettiği şekilde hijyenik “Kurban” kesimini kabul eder.

Madde 2: Bu sözleşme Belediye ve diğer kamu kuruluşlarının Kurban organizasyonu yapmasını tavsiye ettiği gibi hijyenik olarak “ferdi” Kurban kesimine karşı kullanılamaz.

Bu ve benzeri maddeler olmadan çıkarılacak bir hayvan hakları yasa veya sözleşmesi ileride Kurban Bayramı ve ibadeti özelinde Müslümanların ve muhafazakâr kesimin başını çok ağrıtacaktır.

Nitekim edindiğimiz bütün izlenimlere göre “laik hayvan dostları” Kurban ibadetinin önüne engeller çıkarabilmek amacıyla bu yasanın çıkmasını dört gözle bekliyorlar. Aile olarak CHP’de siyaset yapan, aklı selim ve entelektüel seküler bir iş insanı ile de mezkûr yasa teklifini ve iki maddeyi paylaştığımda ziyadesiyle hak verdi. Ve “birileri tarafından İstanbul Sözleşmesinden daha fazla sahiplenilerek gündem oluşturulmaya çalışılacaktır” diye de uyarmış oldu.

“Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş” darb-ı meselince İstanbul Sözleşmesi’nden gerekli dersleri çıkarıp hayvan hakları sözleşmesinde gerekli tedbirleri almazsak birlerinin ekmeğine yağ sürmüş olacağız.