BIST 9.624
DOLAR 32,59
EURO 34,84
ALTIN 2.495,60
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan öğretmen atamalarıyla ilgili açıklama

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Habertürk'te Veyis Ateş'in sorularını cevapladı. Atanamayan öğretmenler için kadro taleplerinin dile getirilmesi üzerine Selçuk, kadro talep edildiğini ve bu konudaki çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Ziya Selçuk, okullar arasındaki eşitsizliğin giderilmesi gerektiğini söyledi. Öğretmenlik meslek olarak oturması gerektiğini de belirten Selçuk, atanmayı bekleyen öğretmenler için kadro talebi ettiklerini ve bu konudaki çalışmaların devam ettiğini kaydetti.

24 Kasım öğretmenler günü kapsamında Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Ziya Selçuk, Habertürk ekranlarında Veyis Ateş'in konuğu oldu. İlkokulda sık sık okuldan kaçtığını ve her seferinde yeniden dönmek zorunda kaldığını söyleyen Selçuk, ilkokul 2'inci sınıfta iki ay boyunca kimsenin varlığını hissetmediğini anlattı. Okulda nadiren konuştuğunu ve lise eğitiminde de okuldan kaçtığını anlatan Selçuk şöyle konuştu:

"Lisede terör dönemi sürekli okulda olaylar var. Bazı konuları hiç anlamıyordum. Anlamsızlık beni rahatsız etmeye başladı. Ben okula gidiyormuş gibi sürekli okuldan kaçtım. Sabah okula gidiyor gibi evden çıktım, ama okula gitmedim. Ara tatil olunca ailemin haberi oldu. Okumamaya karar verdim. Babamın nazik bir müdahalesiyle okula tekrar devam ettim. 

"TIR ŞOFÖRÜ OLMAK İSTİYORDUM"

Babam minibüs şoförüydü. Elime yabancı bir dergi geçti. TIR dergisiydi. Bana sınıf atlama olarak gelirdi, babayı geçeceğiz... O dolmuşçuysa ben TIR'cı olacağım diye. 8-9 yaşında zaman zaman doktorluk, öğretmenlik gibi meslek hayallerim oldu.

"BİZİM EKSİKLİĞİMİZ YAPISAL"

Bizim teknoloji eksikliğimiz yok. Bizim eksikliğimiz yapısal eksiklikler. Öğretmenlik meslek olarak oturtulmalı, okullar arasındaki eşitsizlik giderilmeli. Müfredatın daha kişiselleşmesi. Bunu mümkün oldukça kişiselleştirmeliyiz. Eğitim mahiyeti bozulursa teknoloji burada zarar verir.

"TÜRKİYE BUNA HAZIR VE ÇOK DAHA İLERİSİNİ İSTİYOR"

Zerk etmek fiili bezim eğitim literatürümüzde çok kullanmadığımız bir kelime. Aşağıdan yukarıya paylaşılan bir hareketle olacak bir şey. Okulun bir hedefi olması gerek. Okullar hangi parametrelerde yüzde kaçlık birimdedir, hangi okulun ne ihtiyacı var ki biz bunu nasıl sağlarız? Okullarımız arasındaki farkı 5 yılda büyük ölçüde kapatacağımız zamana gidiyoruz. İmkan farklılıkları var. Okullarda ücretli öğretmen olmaması gerekiyor, kadrolu öğretmen olması gerekiyor. Yüzde 34 farklılık var başarı konusunda. Ama imkân farklılığı bundan daha fazla. Ders kitaplarının içeriğinin hepsinin yeniden organizasyonu konusunda bir süreç var. Bu çok rahatlıkla yapılabilecek bir şey. Türkiye buna hazır ve daha ilerisini istiyor. Bu toplumsal bir talep olduğu içinde kolay. Biz aşağıdan yukarıya doğru öğretmenlerimiz desteğiyle kendiliğinden oluşacak bir süreç.

"İŞ GARANTİLİ OKULLAR OLACAK"

Toplumdaki cazibe iş garantisiyle artacak. Çocuğu iş başı eğitim ile, çocuk ürettiği için para kazanacak. Ürettikçe satış olacak. Satış oldukça okullar pirim kazanacak. Fabrikaların makinelerini kullanacağız. Fabrika okuldur. Bir yıl içerisinde iş garantili okullar olduğunu göreceksiniz. Bütün bunlar lise mezununun iş bulmasını bir an önce üretmesini sağlayacağız. Askerlikle ilgili tedbirler alacağız. İş garantili okullar olacak

ÖĞRETMENLİKTE NELER DEĞİŞECEK?

Bizim bu topraklarda kendi kökünde bakacak yeşertecek bir köke ihtiyacımız var ve bizim kökümüz çok sağlam. Burada öğretmenlerimiz açısından eğitim hayatlarını daha anlamlı kılmak ve bir ilham hissetmek çok değerli. İl il dolaşıyoruz. İlçeleri dolaşıyorum. Birinci ağızdan benim mutfağı dinlemem lazım. Para, kadro sormuyorlar. Eğitimcilik hayatlarını daha tatmin edici kılmak önemli. 20 yıl da geçse öğretmenden aynı şeyi bekliyoruz. Yatırım yapmalıyız. Öğretmenlerin kariyer sisteminde yükselmelerini nasıl sağlarız, bunların hesaplarını yaptık.

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER

Türkiye'nin temelde insan kaynağı planlamasıyla ilgili sorunu var. Türkiye'nin çağ nüfusu belli. Bunların 2040 yılına kadar doğum eşiklerini de biliyoruz. 2040'a kadar kaç çocuk doğacak tahminlerimiz ortada. Bunlara kaç öğretmen gerekiyor bu da ortada. Analizini çıkardık. Baktığımızda her sene 40 binin biraz üzerinde öğretmen mezun oluyor. Bizim hangi branşta kaç öğretmene ihtiyacımız olduğu da belli. Çok fazla öğretmen mezun oluyor. Yüzbinlerde öğretmen formasyon almış ve atanmayı bekliyor. Biz ne yapacağız? Formasyon denilen ve doğrudan doğruya öğretmen adayı yapan kanalı kesiyoruz. Kim öğretmen olarak atandıysa formasyonu o alacak, başkası almayacak. Eğitim fakülteleri konusunda YÖK ile çalışmamız var. Ekonominin gidişatına göre bu yıl kaç kadro ilan edebiliriz, bunun hesabını Hazine ve Maliye Bakanlığı yapıyor. Öğretmen açığının en fazla olduğu bölge Marmara."