BIST 9.008
DOLAR 32,33
EURO 35,04
ALTIN 2.280,65

Mevcut Y.Doç.Dr.'ların ve kadrosuz Doç.lerin; TBMM’de görüşülecek tasarıdan beklentileri ne?...

Bu tasarı; üniversitelerdeki sorunların çözümü için de bir fırsattı, ama!..

 SON DAKİKA: İTÜ T.M.D. Konservatuarımızın ilk öğrencilerinden ve  Çalgı Bölümü mezunlarımızdan olan,  Temmuz’da geçirdiği kalın bağırsak ameliyatından sonra, karaciğerine de sıçrayan kanser nedeniyle özel bir hastanede tedavi gören sanatçı arkadaşımız/dostumuz Nuray Hafiftaş, yaşam mücadelesini kaybetti. Geçen hafta sanatçı arkadaşlarıyla  ziyaretine gitmiş, birlikte çalmış söylemiştik. Dünya böyle; bir varsın, bir yoksun, geride bıraktığın insanlığın kalır!...  Allah'tan rahmet, yakınlarına ve müzik camiasına başsağlığı diliyoruz. (14.02.2018/14.00)

AFRİN’DE KUTSAL BİR MÜCADELE VEREREK ŞEHİT OLAN MEHMETÇİKLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET, AİLELERİNE BAŞSAĞLIĞI,  MİLLETİMİZE SABIR DİLİYORUZ…

Bu tasarıyla; tüm yüksek öğretimi kapsayan geniş bir revizyon,  yapılabilirdi. Özlük hakları  dahil, tüm alanlarda özgür ve liyakata dayalı bir düzenleme olamadı. Tasarının daha iyi/doğru/geçerli  ve adil olması için TBMM Eğitim Komisyonu’ndan büyük bir beklenti vardı. Ancak, tutanakları okuyunca gördük ki; halkın nabzını çok iyi tuttuğuna inandığımız AK Parti’li üyeler kendilerine ulaştırılan sorunlara kulaklarını tıkamış, statükoyu tercih etmiş,  bir önerge dahi vermemiş, mevcut Y.Doç.leri dikkate bile almamış ve kılıcı bir revizyona fırsat vermemiş... Doç olan MEB Müsteşarı, her olumlu önergeye “hayır” demiş.  CHP’nin verdiği 30 önergenin 28’i reddedilmiş. Oysa, bu tasarı üniversitelerdeki ’deki birikmiş sorunların çözümü için bir fırsat olabilirdi. Olamadı!..

MV, Nabi Avcı Hoca Kütahya'da "Açık Üniversite" adlı programın açılış dersinde demiş ki “her şey yerli yerinde kalsın diye her şeyi değiştiriyorlar.” Tıpkı; AK Partili komisyon üyelerinin yaptığı gibi!...Şu anda gündemde olan ve komisyondan geçen, Y.Doç. tasarısına ne kadar uygun değil mi? 

Yeni Y.Doç. tasarısında, mevcut 35.000 Y.Doç. için hiç bir şey değişmemiş gözüküyor. Mevcut Y.Doç.ler diyor ki;  "Değişenin ne olduğu" ve "değişmeyenin ne olduğu" meselesine TBMM'de kafa yorulmaz ise; "yarın çok geç olacak" ve akademik alanda, "yarın diye bir şey olmayacak." Bu haklı uyarının cevabını TBMM bulmak zorundadır: "Değiştirildiğine  inanılan" şeyler aslında, "neyin değişmemesini" sağlıyor? Bazı şeylerin "değişmemesi konusundaki ısrar", aslında "neyi değiştiriyor?" Şimdi Y.Doç.lerin ve kadroya atanmayan Doç.lerin haklarını verecek kalıcı ve çözümcü teklifimizi, tüm  samimiyetimizle sunmak istiyoruz;

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 23-4652 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla “yardımcı doçent” kadrolarında bulunanlar “doktor öğretim üyesi” kadrolarına, “okutman”ve “uzman” kadrolarında bulunanlar “öğretim görevlisi” kadrolarına başka bir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılır.”

GEÇİCİ MADDE 12-

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, üniversitelerde kadrolu/sözleşmeli olarak görev yapan ve “yabancı dil barajı nedeniyle” bir üst “unvan hakkından” yararlanamayan, akademisyen ve Sanatçı Öğr. Üyesi Y.Doç.Dr.lar;  bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden bir ay içinde üniversite rektörlüklerine, bilim/sanat  çalışmalarını gösteren YÖK Özgeçmişleri ile başvurmaları halinde, “bir defaya mahsus” olmak üzere “yabancı dilden muaf tutulup”, üniversitelerce  kurulacak alan komisyonlarınca  değerlendirilerek, kabul edilenler/yeterli bulunanlar; kazanılmış hak aylık dereceleriyle birlikte, başvurdukları kurumlarında alanlarında 8 yılı dolduranlar;  “müktesebi olan Doç. unvanı kadrosuna”, 12 yıl ve üzerini dolduranlar; Prof. kadrosuna  atanırlar. Yeterli  görülmeyenler Dr.Öğretim Üyesi  kadrosuna otomatikman atanırlar.

GEREKÇE:

Üniversitelerde Y.Doç.lerin yükselmesi için, yabancı dil barajı konmuş, -özellikle sanat alanında- çok fazla mağduriyet yaratmıştır. Üniversitelerin 193’e ulaşması ve liyakatlı/etik/çalışan/üreten Y.Doç.Dr. ların değerlendirilmesi akademik barış için gereklidir. Y.Doç.Dr.lar; Fakülte ve Yüksekokullar idari görevlerinde, BAP projelerinde v.b. çok önemli çalışmalar yapmaktadırlar. Anayasa’nın başlangıç bölümünde; “Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme     hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu belirtilmiş, 64.maddesinde; Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır. 06.04.1949 gün ve 9119 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 27.05.1949 gün ve 7217 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin; 7. maddesinde; “Herkes yasa önünde eşittir ve ayırım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir.23. maddesinde;

1. “Herkesin çalışma işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır. 

2. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.

3. Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.

Bu madde ile;  

Hukuk kurallarına göre;  gelişmeyi önleyen, kurum içinde huzursuzluğa yol açan kararların, yeni yönetimlerce düzeltilmesi,  kurumların  kalıcı ve saygın olmasının, bilim/sanatın öncelenmesi amaçlanmıştır.

YÜRÜRLÜK:

Bu madde 4 yıl boyunca uygulamada kalacak 2023’te sona erecektir. Bu  şekilde, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Y.Doç.Dr. olan ve 8-12  yılı dolduracak akademisyenlerin de haklarının korunması amaçlanmıştır.

MADDE 5- 2547 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Doçentlik ve atama"

MADDE 24 - a) Doçentlik başvuruları, Üniversiteler arası Kurulca belirlenen takvime göre yılda iki kez yapılır. Doçentlik başvuruları için aşağıdaki şartlar aranır:……

GEÇİCİ MADDE 10-

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, üniversitelerde kadrolu/sözleşmeli olarak görev yapan, YÖK Doç. olduğu halde, herhangi bir nedenle - terör ve disiplin suçu hariç-  kadro alamayan Y.Doç.lerden 8 yılı dolduranlar, üniversite rektörlüklerine başvurmaları halinde, başka bir işleme gerek kalmadan Doç.liğe atanırlar., 12 yılı dolduranlar ise, doğrudan   Prof.  kadrosuna başvururlar.”

GEREKÇE: Üniversitelerde YÖK Doç. olup, kadro alamayan yüzlerce akademisyen vardır. Bu akademisyenler kadro almasalar da yılları devam etmekte, bir kısmı Prof. luğa başvurma aşamasına gelmektedir. Bu madde ile kadrosuzluk nedeniyle çekilen sıkıntıların giderilmesi amaçlanmıştır.

YÜRÜRLÜK:

Bu madde 4 yıl boyunca uygulamada kalacak 2023’te sona erecektir. Bu  şekilde, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Y.Doç.Dr. olan ve 8-12  yılı dolduracak akademisyenlerin de haklarının korunması amaçlanmıştır.

MADDE 18- 4566 sayılı Kanunun 27 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Araştırma görevlileri

MADDE 27- “Harp okullarının araştırma görevlisi olarak ihtiyaç duyacağı asker kişiler Türk Silâhlı Kuvvetlerinin atanmaya ilişkin esas ve usullerine uygun olarak, diğerleri ise Milli Savunma Bakanlığının izni ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar. Atama süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler.”

GEÇİCİ MADDE 12-

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, üniversitelerde kadrolu/sözleşmeli olarak görev yapanlar, Dr./Sy. uvanını almış Arş.Gör.lerden, 4 yılı dolduranlar, üniversite rektörlüklerine başvurmaları halinde, başka bir işleme gerek kalmadan Dr.Öğr. Üye. kadrosuna atanırlar.”

GEREKÇE: Üniversitelerde Dr.Arş.Gör olup, bir üst unvana geçemeyen yüzlerce akademisyen vardır... Bu madde ile, tecrübeli akademisyenlerden yararlanılması, ders vermesini sağlanması,  çekilen sıkıntıların giderilmesi amaçlanmıştır.

SON SÖZ: Bizler; özgürce fikir üretmekten, tartışmaktan, eleştirmekten zarar gelmeyeceğine inanmaktayız. Çekinmiyoruz.. Haklılığımızı çözümcü  tekliflerle, nezaketimizle üslubumuzla, saygınlığımızı asla bozmadan aktarıyoruz... Şekle değil, öze odaklanıyoruz. Geçici 3 madde teklifi Dr./SY. Arş.Gör., mevcut Y.Doç.Dr.lar ve kadrosuz Doç.lik için tek ve geçerli çözüm olarak görülmektedir.

Not: Artık benimde twitterim var!   Twitter:@goktanay57