BIST 9.693
DOLAR 32,58
EURO 34,79
ALTIN 2.507,80

korkakların gurubu

Ama başka bir gerçekte, gurup olan yerde ayrılık vardır, Güç vardır sindirmek vardır, en fazlasına sahip olma güdüsü vardır.

Başı belli olmayan geçmişten sonu olmayan geleceğe doğru yol alıyoruz, sadece kendimize özel sandığımız varlığımız aslında genetik mirasındaki şifreleri tekrarlıyoruz.

Tarihin kavgaları, aşkları, sevdaları, ayrılıkları ya da bir şeye bir zümreye ait olma ihtiyacı hep vardı insanlık olduğu sürece de olacak.

Yemek kadar su kadar önemli gördüğümüz bir guruba ait olma isteği, bebekken bebeklerle çocukken çocuklarla bir arada olma isteğinde gizlidir

 Ondandır ki aile mefhumu ölene kadar bizimle yaşar, gözlerinizi kapattığınızda bu en küçük birincil gurubunuzdan ayrılırsınız.

Bu gruplaşmayı tarihte av gurupları, göç guruplarıyla tamamlarken yaşam evremizi bugün din gurupları, spor gurupları, parti gurupları şeklinde kendimizi ifade etmeye çalışırız, mutlu olma duygusunun daha uzun ve içten hayatımızda var olmasını sağlarız.

Yalnız yaşayamıyoruz, yaşayamayız da dağda bile tek ağaç, sadece ağaçtır, kalabalıklaşınca orman olur bu yüzden hep orman olmayı, çoğalıp çoğunluğun gölgesinden, haşmetinden, getirisinden yararlanmak isteriz.

Tek başımıza esen rüzgârlara dayanamayız biliriz, daldalanmak isteriz çoğunluğun yığınlarında, birlikten kuvvet alıp sürpriz zorluklara birlikte göğüs germek isteriz. Hastalıkta sağlıkta, varlıkta yoklukta. Kötü günlerde bir güçlü omuz isteriz. Bu sizin gruplaşma isteğinizdeki temel içgüdüdür. Bir guruba ait olacaksanız da, bahaneler üretir kendimizi bu gerekçelere inandırırız.

Grubun havasını teneffüs eder gurubun ruhunu, enerjisini mühürleriz, bedenimiz ve ruhumuz hatta Duygularda buna ayak uydurur. Onlar gibi giyinir yemek tercihlerin olur, evliliklerinin ritüeli bile bir başkadır, hayata bakışın, acıların, hüzünlerin en çokta sabrın devrim geçirir.

Kendini başkalaştırırsın o yalnız cılız hayatın getireceklerine merakla, korkarak koşarken sana liman gibi gelir, senden olanların kabulünü yaşarsın. Onlar senin arkadaşın yani sosyalleşmene el atmış yol arkadaşlarındır.

Yalnız olanı kurt kapar, sürü psikolojisinin sürüsüyüz aslında. Ne kadar kalabalıksak o kadar dayılanırız hayata ya da senden olmayanlara.

kısacası tek başınıza korkaksınız.

En küçük gurubumuz evimizdir ve üremek, çoğalmak isteriz hem kendi içimizde çoğalırken aynı zamanda dışarıda da çoğalmak isteriz, bu aslında tüm insanlık âleminin öğrenmeden yaptığı genetik şifresinin emirleridir.

Ama başka bir gerçekte gurup olan yerde ayrılık vardır. Güç vardır sindirmek vardır, en fazlasına sahip olma güdüsü vardır.

O an işte avın başındaki vahşiler gibi güç gösterir yakınınızdakine bile pençe atarsınız. Paylaşmaya kalkan başka bir gurupsa avı bırakıp hayatınızı ortaya koyarsınız ya ölür ya da öldürürsünüz.

Doğanın kanunudur ve bizde doğanın sadece bir parçasıyız.

Ülke bir bütündür ve vatandaşı olan herkesin üst kimliği gurubun evrenidir, tamamıdır. İşte bu evrende alt guruplar vardır, bu alt guruplar ne kadar fazlaysa o kadar ayrılık vardır çatışma vardır. Hele bu gurup dengeleri sayı ve güç açısından belli alanlarda yığılma varsa, iki başlılık, kendini tüm gurupların üstünde görme gafleti büyük acılar vardır.

Bize ne kadar çok ön isim verilirse o kadar uzağız merkeze ve diğerlerine.

Asıl olan sevgi ve mutlu olmaktır, doğru olan mutluluğu normalde aramaktır.

 Yani kendinizde.

 Hangi gurupta olursanız olun siz kendi mutluluğunuzu değil gurubun hatta gurup içinde baskın olanın hayatını yaşar, onun dünyasında onun şifrelerinde mutlu olmaya çalışırsınız.

Olur muyuz?

Olamayız, çünkü biz kendimize özeliz ve bizden başka birisi yok.

Duygularda parmak izi kadar farklıdır ve bireyseldir.

Sadece bize öğretilen dayatılan, öyle olduğunu sandığımız başkalarının doğrularında hayat bulmaya çalışırız.

Sevgi evrenseldir.

Sen sadece ona inan.

Kendine inanan….