BIST 9.645
DOLAR 32,60
EURO 34,79
ALTIN 2.407,16

Kindar nesil sizden sorulur!

Beni asıl rahatsız eden, bir insanın nasıl olup da sayısı milyonları bulan bir kesimi böylesine kolaylıkla yaftalayabildiğidir.

Bazıları geçmişlerine bakmadan bugünü sorgulamaya kalkmıyorlar mı işte onlara adeta ifrit oluyorum.

“Deveye sormuşlar: Neren eğri, o demiş ki: Nerem doğru ki” misillü kendi yanlışlarını görmeden başkalarına yol yordam öğretmeye kalkıyorlar.

Gazeteci Mert Taşçılar’ın, “Dindar ve Kindar Milli Eğitimin İflası” adlı kitabı Galeati Yayıncılık’tan çıktı. Taşçılar, kitabında AK Parti’nin 18 yıllık eğitim politikalarını inceleyerek kendince tespit ettiği ve adına “tahribat” adını verdiği konularını kaleme alıyor.

Yazar, kitabında (kendi iddiasıyla) Milli Eğitimi’n iflasının kökünde neler yattığını, tarih tarih, isim isim, olay olay kaleme almış.

Yazarın kitabındaki iddialara geçmeden önce peşinen şunu belirtmek isterim ki Türkiye’de tek parti iktidarının sürdüğü yıllarda özellikle dindarlar üzerinde yaptığı kindarane tasallutlarını yazmaya kalksak ortaya dünyanın en büyük hacimli ansiklopedisinin çıkacağından eminim.

Tabii ki yazarın kitabında anlattığı olayları savunacak değilim. Yanlış ne zaman, nerede, kim tarafından, nasıl ve hangi amaçla yapılırsa yapılsın yanlıştır. Bu yanlışı yapanlarda en sert şekilde cezalandırılmalıdır.

Beni asıl rahatsız eden konu ise münferit olaylardan yola çıkılarak dindarların “kindar” olarak nitelendirilmesidir.

Beni asıl rahatsız eden, bir insanın nasıl olup da sayısı milyonları bulan bir kesimi böylesine kolaylıkla yaftalayabildiğidir.

Dediğim gibi, eğer “kindarlık” defteri açılacaksa CHP’nin eline kimse su dökemez.

Bir dinin kutsal kitabını okumanın yasaklanmasından daha büyük nasıl bir kindarlık olabilir?

Bir dinin en kutsal değerlerinden biri olan ezanı yıllarca okutmamak nasıl bir kindarlık ürünüdür?

Her şeye rağmen arapça Kur’an ve ezan okuyanları derdest edip götürmek, jandarma geldiğinde kaçacak delik arayacak hale getirmek nasıl bir kindarlık eseridir?

Bir dinin en kutsal mekanlarına hakaret etmek nasıl bir kindarlık göstergesidir?

Bir dinin peygamberine ağız dolusu hakaretler etmek nasıl bir kindarlık belirtisidir?

“Gericiliğin karşısında yükseltilmesi gereken bir bayrak vardır, bu bayrağın adı da laiklik bayrağıdır.” sloganı ile “Laiklik elden gidiyor!” nidalarıyla dine karşı yapılan kindarlık değil midir?

Yıllarca üniversitelerde ve kamu kuruluşlarında (ellerinden gelse sokakta dahi) sadece inançları uğruna tesettürlülerin açılmasını laik düzen adına kindarlıklarından istemediler mi?

Kindarca miting alanlarında hep bir ağızdan “Yaşasın Laiklik, Kahrolsun Şeriat” diye bağıranlar yok muydu bu ülkede?

Eğer “kindar” bir nesil yetiştirmekten bahsetmek gerekiyorsa cumhuriyetin ilk çeyrek asrında tek parti iktidarı  bunu layıkıyla gerçekleştirmiştir.

Camileri ahıra çevirmek, milletin parasıyla yaptığı vakıfları peşkeş çekmek, bir milletin geçmişiyle bağlarını kesmek kadar büyük bir kindarlık eseri işler olabilir mi?

Yıllarca “irtica hortladı laiklik elden gidiyor” kindarlığıyla topyekûn topumun inançlarını laikleştirmeye çalışmadılar mı?

Şehit makamının diyarı olan askeri kışlalarda yemin törenlerine laikliğe aykırı mantığıyla sırf kindarca “tesettürlü anne” giremez demediler mi?

Cumhuriyet tarihinin her bir karesi laik düzen adına dine karışmak ve Müslümana karşı kindarlıkla geçmedi mi?

Bu nasıl bir kindarlık ki 600 yıllık büyük bir medeniyete sahip olan geçmişi bir gecede adeta yerle bir edip hakla yeksan edebiliyor?

Keşke insanlar iğneyi önce kendilerine, sonra çuvaldızı başkalarına batırabilseler.

“Ben her zaman haklıyım” bakış açısı toplum olarak bizi bir yere götürmeyeceği gibi tam tersi kamplaşmaları artıracaktır.

Kitabın yazarına tavsiyem karşı mahallenin ayıplarını araştırdığı kadar biraz da kendi muhitinin ayıplarıyla yüzleşsin.

Orada değil bir kitap onlarca kitap yazacak kadar malzeme bulacağının garantisini veririm… 

facebook.com/msbeser

twitter.com/msbeser

instagram.com/msbeser