BIST 9.645
DOLAR 32,55
EURO 34,90
ALTIN 2.425,19

YCHP'yi aslında kim yönetiyor!..

Bırakın Mustafa Kemal’in CHP’sini, Deniz Baykal’ın CHP’sinin o eski halinden eser yok şimdi!Görülüyor ki Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin karşısında  “MADE IN  NEOCONCHP” ve  paydaşları var!

Siyaset ile ilgilenipte Onur Öymen’i  tanımayan yoktur!..

Diplomat olarak uzun bir süre dış ülkelerde Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmiş daha sonra siyasete girmiş CHP’den  22. dönem İstanbul e 23. dönem Bursa milletvekililiği yaparken genel başkan yardımcılığı görevinide üstlenmiş her zaman saygın  bir isim olmuş...

Yani sizin anlayacağınız iyi bir CHP’li...

Ame tek bir fark ile  yerli ve milli bir isim!..

Özellikle dış politikanın duayen isimlerinden biri olarak her zaman adlandırılmış eleştirileri ve önerilerini her zaman devlet merkezli yapmış bir isim...

Geçtiğimiz günlerde çok ilginç bir söyleşisini dinledim..
 
CHP ile ilgili çok önemli sözler söyledi…

Özellikle Deniz Baykal’dan kaset kumpası ile Genel Başkanlığın alınıp Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesi ile ilgili anlattıkları çok önemli..
 
Türkiye, CHP’nin Genel Merkezi, Milletvekilleri ve Büyükşehir Belediye Başkanları ile birlikte özellikle son süreçte ortaya koyduğu politikalarını konuştuğu dönemde çok önemli sözler kullandı...
 
Diyor ki..

                                                     *** 
....İki önemli belge var.

Bir tanesi şu; İsveç’te yayınlanan bir rapordur bu. İsveç’te Silkroad (İpekyolu) Enstitüsü isminde bir enstitü var. Bu raporu hazırlayanlardan bir tanesi geldi beni ziyaret etti 2009 yılının başlarında.

‘Biz Türkiye ve Orta Asya ülkeleri hakkında raporlar hazırlarız, değerlendirmeler yaparız ve bu değerlendirmelerden sonuncusunu size getirdik’ dedi.

60-70 sayfalık bir rapordu. Adam gitti ondan sonra baktım raporda çeşitli senaryolar var.

Bu senaryolarda bir tanesi Türkiye tam bir İslam devletine gider mi?

Bir tanesi askerler müdahale eder mi?

Bu gibi şeyleri tartıştıktan sonra bir senaryoda da diyor "İç politikada önemli değişiklikler olabilir. Ne olur mesela Baykal istifaya zorlanır, onun yerine Kılıçdaroğlu genel başkan olur.
Partinin politikası değiştirilir.
Onun üzerine yabancı ülkelerin partileri de CHP’ye daha büyük destek sağlarlar falan. "

2008 Ekiminde yazılmış.

Ben bu raporu Baykal’a da gösterdim.

Genel Başkan olmadan Kılıçdaroğlu’na da bahsettim  "Böyle böyle diyorlar haberiniz var mı "  diye.

İkincisi…

Wikieaks Belgeleri…

Bunları okumak için çok zaman ve gayret lazım.

Biz bir bölümünü inceleyebildik.

Orada şunu gördük.

Bu belgelerin tamamı 250 bin sayfa. Türkiye ile ilgili olan kısmı 26 bin sayfa. Bunların yaklaşık 6 bin sayfasında CHP’den bahsediyor.

26 binde 6 bin çok fazla değil belki ama bunların bazılarında doğrudan doğruya Baykal’ı hedef alıyor, Baykal’ı eleştiriyor.

Bir tanesinde de açıkça diyor ki " Baykal Başkanlıktan gitmelidir. "

Açıkça söylüyor.

Bunu kendi hükümetine öneriyor.

Ondan birkaç ay sonra ABD Dışişleri Bakanı bir telgraf çekiyor Ankara’ya ve iç politika ile ilgili sorular soruyor.

CHP’de Baykal’ın yerine kim aday olabilir. Sanki Baykal’ın gideceği kesinmiş de onunu yerine kim gelecekmiş gibi.

İşte Kılıçdaroğlu aday olabilir mi?

Baykal’ın Kılıçdaroğlu’nu engelleme gücü nedir? Kılıçdaroğlu’nun dostu kimdir düşmanı kimdir?

Bunları Dışişleri Bakanı soruyor Ankara’daki büyükelçiye.

Kemal Kılıçdaroğlu’na konudan bahsettiğimde bir şey demedi.

Dinledi geçti.

Baykal da sanırım fazla ciddiye almayıp önemsemedi.

Sonuç ortada…
 
                                                          ***
İşte Onur Öymen bunları söylüyor...

Çok ilginç değil mi sevgili okurlar…

Bunları söyleyen bu ülkenin yetiştirdiği önemli diplomatlarından biri olan CHP iki dönem milletvekilliği ve Genel Başkan yardımcılığı yapmış bir isim..

Yani evinin içinde nelerin olduğunu anlatıyor!..

Deniz Baykal nasıl bir kaset ile uçtu gitti, Kemal Kılıçdaroğlu nasıl kasetin gücü ile uçtu geldi..

O geliş tam geliş…

Girdiği bütün seçimleri açık ara kaybetmesine rağmen koltukta kalmayı başarmış!..

Peki nasıl oluyor!..

O sorunun cevabını  Onur Öymen’in sözlerinde arayalım mı?
 
Peki CHP’yi kim yönetiyor?

Bakın Allah uzun ömürler versin Deniz Baykal’ın hedef olmasının nedeni yüzde yüz yerli ve milli oluşudur.

Devlet adamıdır...

Devletin de adamıdır!..

O nedenle kumpasa kurban olmuştur!..

Bakın..

Geçen günlerde Gazeteci Emre Erciş  (@TREmreErcis) tweet dizisi ile çok ilginç araştırmasını iddianın da ötesine  taşıyarak gündeme taşıdı…

 
Art arda 22 paylaşım yaptı…

Onur Öymen'in sözleri ile Emre Erciş'in sözlerini üst üste koyun.
 
Diyor ki…
 
“Aylardır CHP’nin ABD’de yürüttüğü örtülü lobi faaliyetlerini yazıyor ve CHP’nin ciddi bir güvenlik sorunu olduğuna dikkat çekmeye çalışıyorum.
 
Şu an CHP’yi doğrudan yöneten üst akıl, 1 Mayıs 2013’te CHP ABD Temsilcisi olarak atanan Yurter Özcan üzerinden ABD’nin Neocon kanadı


 
Kim bu Yurter Özcan?

ABD Derin Devleti'nin Neocon kuruluşu olan WINEP kadrosuna girerek Alan Makovsky başkanlığında faaliyet yürüten ‘Türkiye Araştırma Programı’na dahil edilerek Makovsky’nin yardımcısı Soner Çagaptay’ın asistanı…

Yurter Özcan ile WINEP çatısı altında Çagaptay’ın ekibinde görev alan ve Neoconlar adına CHP çatısı altında faaliyet yürüten diğer isim ise Ata Akıner.
 
Akıner ve Özcan’ın bir başka ortak adresi, 2010 yılında Özcan tarafından kurulan “Turkish Policy Center/Türk Politika Merkezi.”
 
Yurter Özcan, aynı zamanda 2001 yılında ARI Hareketi’nin ABD ayağı olan ‘ARI Foundation/ARI Vakfı’nın kurucusu ve başkanı.

Özcan 17-25 Aralık operasyonunun hemen ardından lobi faaliyetlerine başladı. Özellikle 30 Mart 2014 yerel seçimleri ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aktif rol oynadı.
 
ABD'den Türkiye'ye getirdiği ilk isimler oldukça ilginçti.
 
Yurter Özcan’ın tüm masrafları CHP tarafından karşılanan ve Türkiye'de ABD&İsrail'in çıkarları için lobi faaliyeti yapan 4 kişilik ekip içinde Dan Arbell ile 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini aylar önce yazan ve Sn. Erdoğan'ı sürekli tehdit eden Michael Rubin öne çıkan isimlerdi.
 
Özcan gibi Michael Rubin de eski bir WINEP çalışanı. 2002-2003 yıllarında ABD'nin en önemli Neocon kuruluşu olan CFR/Dış İlişkiler Konseyinde faaliyet yürüttü. Aynı yıl ABD Savunma Bakanlığı İran-Irak masasına getirildi.
 
İşte Neoconların bu önemli 2 ismi, Özcan tarafından Haziran 2014'te Türkiye'ye getirildi.

CHP Genel Merkezi'nde toplantı yapıldı. Toplantıya Kemal Kılıçdaroğlu, eski WINEP çalışanı Faruk Logoğlu ve  Faik Öztrak katıldı.

Toplantının ardından Arbell ve Rubin, ABD'ye geri döndü

Şimdi soru çok basit!

İki eski MOSSAD ve Defense Intelliegence Agency ajanı olan ve ABD Derin Devleti Neoconlar için faaliyet yürüten Arbell ve Rubin ile CHP'li isimler ne planladı? “
 
İşte gazeteci Emre Erciş CHP’ye yönelik bunları söylüyor…

Ya karşımıza bir "NEOCONCHP" projesi koyuyor...

Çok önemli iddialar ışığında bilgiler...
 
                                                        ***

Sevgili okurlar bugün CHP’nin "NE YAPMAK İSTİYORLAR?" dedirten ortaya  söylem ve politikalarına karşı  Gazeteci Emre Erciş ve siyasetçi ve diplomat Onur Öymen’in sözlerini üst üste koyup cevabını verin... 

Bakın…

Buğun  sadece "CHP’yi kim yönetiyor?" sorusunun cevabı tek başına yeterli değil!..
 
HDP’yi …

Akşener’i..

Davutoğlu’nu …

Gül’ü ..

Babacan’ı

Karamollaoğlu'nu

Yani  birbirine benzemezleri CHP saflarında buluşturanlar kimler?

NEOCON'MU?

Çünkü baktığımız zaman hepsinin ortak düşmanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmuş "Ülke batarsa batsın önemli değil yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin" ittifakı  anlayışı hakim değil mi?

Görülüyor ki "Bağımsız Türkiye" ideali ile hareket eden  Cumhur ittifakının( Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin) karşısında  “MADE IN  NEOCONCHP"  ve  paydaşları var!

O nedenle bırakın  Mustafa Kemal’in CHP’sini, Deniz Baykal’ın CHP’sinin dahi o eski halinden  eser yok şimdi!..

Bir tarafta yerli ve milliler..

Diğer tarafta ABD ve İngiltere' ye göbekten bağlı olanlar...

Mesele işte bu! 

Artık bütün oyun deşifre olmuş durumda!..

Yoksa biliyorsunuz " Lafın tamamını deliye derler"

Evelallah biz de millet olarak delirmedik ya!
 
 
 

CHP