BIST 9.525
DOLAR 32,52
EURO 34,74
ALTIN 2.490,79
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

'Katliam kaza'nın bilinmeyen yüzü 

Referandum günü kırmızı ışık ihlali yapan minibüsün su tankeriyle çarpışmasıyla meydana gelen kazada 13 kişi ölmüştü.

Abone ol

19 yaşındaki Yunus Seymen, Bahçeşehir'deki 13 kişinin yaşamını yitirdiği kazadan kurtulan 10 kişiden biri oldu; ama bir bacağını kaybetti

İstanbul Başakşehir'de 12 Eylül'de aşırı hız yapan bir minibüs kırmızı ışıkta geçerek tankere çarpmıştı. Kazada 13 kişi yaşamını yitirmişti. Korsan güzergahta gittiği belirlenen minibüs şoförünün, son dokuz ayda 39 kez ceza aldığı ortaya çıkmıştı.

Kazada bir bacağını kaybeden 19 yaşındaki Yunus Seymen’in vücudunun çeşitli yerlerinde derin kesikler var. Tedavisi devam eden Seymen, kazanın olduğu anı tüm ayrıntılarıyla hatırlıyor:

“Durakta bekliyorduk, yağmur hafiften hızlanmaya başladı. Araba geldi, inenler oldu ama daha çok binenler oldu. Geçtik oturduk. Saygımızdan hanımlara büyüklere yerimizi verdik. Keşke herkes ayakta dursa, koltuklar boş kalsaydı da kimseye bir şey olmasaydı. Daha sonra yağmur daha da hızlı yağmaya başladı. Öyle bir hızlı gidiyordu ki yağmur camın görüntüsünü kapatıyordu, zaten önünü göremiyordu."

Herkes çığlık atıyordu

Kazanın olacağını anlayan yolcuların çığlıklar atmaya başladığını anlatan Seymen, ayaktaki yolcuların şanslı olduğu kanaatinde:

"İnsanlar artık kaza olacağını anlamaya başladı. Çığlık atmaya başladılar, ben çarpacağını anlamaya başladım. Canım yanmaya başladı, ‘aaa’ diye bağırdım ve kendimi amcamın oğlunun üstüne attım. Çarptığı esnada yan durdum, bizi camdan fırlattı. Sanki biri elini attı, çekti. Minibüs devrildi ve sürüklenmeye başladı. Sürüklenirken bile hala çığlık sesleri vardı. Daha sonra sesler azaldı Sadece 1-2 kişiden ses çıkmaya başladı ama sesler kafamda kalıyordu. Bizim insanımız biraz tuhaf; araba ile geçiyor sadece, elini yüzünü kapatıyor. Koşmak yok, yardım etmek yok. Etraftakilerin hepsi şoktaydı. Herkes gözünü kapatmıştı. Otoban tıkanmıştı. Her zamanki gibi seyirci çok, yardımsever azdı."

Şuurum hep açıktı

Kazadan sonra şuurunu kaybetmediğini söyleyen Seymen, kaza anının dakika dakika tekrar yaşıyor:

"Ben sıkışmıştım. Amcaoğlu vardı üstümde, o da biraz yardımcı oldu. Ben ayağımı oynatamıyordum ayağımla biraz uğraştı, ben de bağırdım. Altta kaldığım için canım yanıyordu. Şuurum yerindeydi. Telefon bulmam gerekiyordu. Ayağımı tutarak geri geri gittim. Ayağa kalktım, yere bastığımda ayağımın olmadığını fark ettim. Sonra oturdum, geri geri geldim. Bir ağabey çekti beni, sonra tekrar bıraktı. Telefonu aldım, amcamları aradım. İşin kötü yanı kontörüm olmadığından herkesi ödemeli aradım. Yanımızda amcaoğlu vardı, bize emanetti. Misafirliğe gelmişti, kazayı ufak sıyrıkla atlattı... "