BIST 9.525
DOLAR 32,60
EURO 34,73
ALTIN 2.498,83
HABER /  GÜNCEL

Karısını parçalayan adamın kan donduran itirafı

17 yıllık karısı Kübra Kart'ı öldüren Tahir Kart, cesedini 40 parçaya bölüp, çöp poşetlerine koydu. İşte soğuk kanlı katilin kan donduran ifadesi

Abone ol

İstanbul Çengelköy'de 17 yıllık karısın Kübra Kart'ı parçalayıp çöp konteynerlerine atan Tahir Kart, cinayeti nasıl işlediğini anlattı. Evde bulunan et parçaları ise Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. İşte soğuk kanlı katilin ifadesi

İstanbul Çengelköy’de bir kadın daha eşi tarafından katledildi. Tahir Kart (43) adlı kişi 17 yıllık eşi olan 42 yaşındaki Kübra Kart’ı öldürdü. İşlenen cinayetle ilgili ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Çenkölköy Mahallesi Ordu Caddesi Sümer Sokak’taki evlerinde Tahir Kart, 15 Şubat günü 17 yıllık eşi Kübra ile tartıştı. Tahir Kart aynı gün gece yarısı mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla Kübra’yı defalarca bıçakladı. Cesedi banyoya götürdü ve nce üzerindeki kıyafetleri çıkardı. Ardından cesedi parçalamaya başladı. Baş, kol, bacak ve ayakları kesen koca, eşi Kübra’nın cesedini tam 40 parçaya böldü. Ceset parçalarını ayrı poşetlere koydu. Eşinin kanlı elbiselerini alıp, bir çöp konteynerine attı. Bir süre sonra ise çöp poşetlerine koyduğu ceset parçalarını tekerlekli pazar arabasıyla taşıyarak başka bir çöp konteynerine koydu.

İTİRAF ETTİ

Gün ağardıktan sonra karakola giderek karısının kayıp olduğunu bildirdi. Tahir Kart’ın yaptığı kayıp başvurusundan ağabeyi haberdar oldu. Ağabey, bir gün sonra gittiği kardeşinin evinde çok sayıda kan lekesi gördü ve polise bilgi verdi. Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro ekipleri, Kart’ı evinde gözaltına aldı. Kan izlerini tek tek tespit eden polis, zanlıya karısının nerede olduğunu sordu. Polis, Tahir Kart’ı ekip otosuna bindirerek sokak aralarında dolaştırmaya başladı. Tahir Kart cinayeti itiraf etti.

ÖLDÜRDÜKTEN SONRA UYUDUM

Tahir Kart’ın savcılıktaki ifadesinde şunları dediği iddia edildi: “16 Şubat’ta yemek yemiş, televizyon izliyorduk. Aniden bir his geldi. Durmadan beynime ‘Öldür, öldür’ diye sesler geliyordu. Bana muska yaptılar diye düşündüm. Mutfaktan kasap bıçağı aldım. Yanına yaklaştım yüzü bana dönüktü bıçağı kaldırarak boynunun iki tarafına doğru 3-4 defa bıçakladım. Kübra yere yığıldı. Kömürlüğe inerek testere aldım. Vücudunun parçalarını 3 çöp konteynerine attım. Yatıp uyudum. Sabah karakola giderek, kayıp olduğunu söyledim. Birbirimizi severdik. Nasıl yaptım bilmiyorum.” Tahir Kart, “Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklandı. Polisin, evdeki buzdolabında poşetler içerisinde bulduğu etler incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

‘EKMEK ARASI ET’ İDDİASI

Polislerin evde yaptığı aramada buldukları ekmek arasındaki et parçasıyla ilgili korkunç bir iddia ortaya atıldı. İddiaya göre et parçasının öldürülen kadına ait olup olmadığının belirlenmesi için delil olarak Adli Tıp’a götürüldüğü öğrenildi. Cesedin Kübra Kart’a ait olup olmadığının kesin tespiti için kadının yakınlarından DNA örneği alındı. Talihsiz kadının cesedi dün öğle saatlerinde de teslim alınarak toprağa verilmek üzere memleketi Zonguldak’a götürüldü.

‘ÇILDIRACAK GİBİ OLUYORUM’

Bunu yapan insan olamaz” diyen Kübra Kart’ın Zonguldak’ta yaşayan 35 yaşındaki kardeşi Muhammet E., Habertürk’e şunları anlattı: “5 kardeşiz. Kübra ortanca. 17 yıl önce görücü usulu, Tahir ile evlendi. İstanbul’a yerleştiler. Uzun süre bir apartmanda kapıcı olarak çalıştılar. Biriktirdikleri parayla bir daire satın aldılar. Tahir marketlerde çalışırken Kübra da çocuk bakıp ev temizliğine gidiyordu. Böyle bir vahşetin olması imkânsız. İnsan karısına bunu nasıl yapar? Sadece bir keresinde eniştem, ablama kızıp bıçak çekmişti. Tüp bebekde denediler ama çocukları olmadı. En son cumartesi günü ablamla telefonla konuştum. Annemi ve kardeşlerimi görmek için bu yaz geleceğini söyledi. Salı günü, eniştemin ağabeyi kardeşime telefonla ablamın kayıp olduğunu söylemiş. Ablamın cep telefonunu aradık. Eniştem açtı. Nerede olduğunu sorduğumuzda ‘Kübra, kayıp köye gelmedi mi sizin yanınıza?’ dedi ve telefonu kapattı. Aklıma geldikte çıldıracak gibi oluyorum. ‘Ruh sağlığı bozuk’ diyorlar. Ablam bize bundan hiç bahsetmedi. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.” (HABERTÜRK)