BIST 9.066
DOLAR 32,31
EURO 35,12
ALTIN 2.293,70
HABER /  GÜNCEL

Jandarma 'JİTEM'i böyle kabul etti

Faili meçhul cinayetlerde adı geçen JİTEM, kurucusunun öldürülmesi olayında varlığı jandarma tarafından kabul edildi.

Abone ol

Doğu ve Güneydoğu’da işlenen faili meçhul cinayetlerde adı gündeme gelen ancak hakkında açılan davalarda varlığı hep reddedilen JİTEM’in, bizzat kurucularından olan Binbaşı Cem Ersever’in 1993 yılında öldürülmesi olayında varlığının kabul edildiği belirlendi.



Cinayet dosyasında Ersever’in öldürülme şeklinden de yola çıkılarak JİTEM’deki eski göreviyle bağlantılı olarak öldürüldüğü ifade edildi. Jandarma tarafından hazırlanan ancak halen aydınlatılamadığı için kapatılamayan cinayet dosyasında Ersever’den 'JİTEM Grup Komutanlığından emekli Binbaşı' diye bahsedildiği ortaya çıktı.

JİTEM’in kurucularından olan Binbaşı Cem Ersever’in geçtiğimiz günlerde 17 yıl önce öldürülmesine ilişkin cinayet fotoğraflarının yayınlanmasının ardından bu kez de Ersever cinayeti dosyasında JİTEM’in varlığına ilişkin yeni ipuçları ortaya çıktı.

Ergenekon'un tutuksuz sanıklarından Arif Doğan’ın "JİTEM’i ben kurdum. 10 bin kişilik çekirdek kadro var." açıklamalarının ardından kamuoyunda JİTEM’in varlığı tekrar tartışılmaya başlandı. Yaşanan bu tartışmalar sırasında Arif Doğan gibi JİTEM’in kurucularından sayılan Cem Ersever’in cinayet dosyasında kendisinden "JİTEM Grup Komutanlığı’ndan emekli binbaşı Ahmet Cem Ersever" diye bahsedildiği görüldü. Söz konusu dosyada ayrıca o yıllarda Ersever cinayetinin faili meçhul kalmaması ve aydınlatılması için ‘dar kapsamlı bir araştırma yapıldığı’ ileri sürüldü.

JİTEM'in rutin dışı faaliyetlerini kamuoyuyla paylaşacağı ifade edilen Cem Ersever 24 Ekim 1993'de Ankara'ya geldikten sonra kaybolmuştu. Ersever her yerde aranırken önce arkadaşı Neval Boz'un cesedi Ankara’nın ilçesi Çamlıdere'de, bir gün sonra JİTEM itirafçısı Murat Demir'in cesedi yine Ankara’nın başka bir ilçesi Polatlı'da bulunmuştu. Ersever’in cesedi ise 4 Kasım 1993'te de Elmadağ'da bulunmuştu. Kim yada kimler tarafından öldürüldüğü sır olarak kalan Ersever'in başkentteki evinde tuttuğu JİTEM arşivi de kaybolmuştu.

Bugüne kadar açılan faili meçhul cinayetlere ilişkin davalarda JİTEM’in varlığı hep reddedilmişti. Ergenekon davalarının başlamasıyla birlikte mahkemenin böyle bir yapının ordu içinde olup olmadığı yönünde Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı’na başvurusu üzerine söz konusu kurumlar, resmi olarak, 'JİTEM yoktur' diyerek yanıt vermişlerdi. Mahkemeye gönderilen cevapta JİTEM’in sadece alt birimlerde isim olarak kullanıldığı zaman zaman da bu birimlerce 'JİT' olarak da isimlendirildiğini beyan etmişlerdi.

4 Kasım 1993 yılında cesedi Ankara’nın Elmadağ ilçesi Lalabel Gökpınar mevkiinde kireç dökülen bir arazide bulunan JİTEM kurucularından Binbaşı Ersever cinayetine ilişkin o dönemin Elmadağ İlçe Jandarma Komutanlığı ve Ankara İl Jandarma Komutanlığı arasında yapılan yazışmalarda "JİTEM’’in varlığı açıkça kabul ediliyor. Jandarmanın hazırladığı faili meçhul cinayet dosyasında 'JİTEM Grup Komutanlığı'ndan emekli binbaşı Ahmet Cem Ersever, eski göreviyle bağlantılı olarak elleri bağlı, ağzında bez, yüz kısmı bezle örtülü vaziyette, tabanca ile yakın mesafeden kafasının sağ tarafından iki kurşunla öldürülmüştür." deniliyor.

ERSEVER CİNAYETİNE DAR KAPSAMLI ARAŞTIRMA

Halen kapatılamayan Ersever cinayet dosyasında o yıllarda arka arkaya işlenen üç cinayetinde aynı dosyada yer verilmesine rağmen Türkiye geneli bir balistik araştırma yapılmadığı iddia edildi. Ersever’in cesedini gören 1961 doğumlu Enver Çakmak isimli işçinin 4 Kasım 1993 günü saat 18.00’de jandarmaya haber vermesinin ardından oluşturulmaya başlanan cinayet dosyasında, Ersever’in yanında bulunan Çamlıdere’de öldürülen Neval Boz ile Polatlı’da cesedi bulunan Murat Demir'in cinayet dosyalarına birbiriyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle aynı faili meçhul cinayet dosyasında yer aldılar. Olayın ardından Ersever’in başına isabet eden MKE yapımı 9 mm çapındaki mermilerin kovanları Jandarma’da kriminal laboratuvarında faili meçhuller arşivi bulunmadığı için Emniyete ait Merkez Kriminal Polis Laboratuvarına gönderilmiş.

Ankara dahilinde işlenen faili meçhul cinayetlerle karşılaştırılması istenen kovanların, yapılan karşılaştırılmasında başka cinayetlerle bağlantısı bulunmadığı tespit edilmiş. Ankara dahilinde yapılan bu araştırmada 1992-1995 yıllarında işlenen faili meçhul cinayetlerin bölgesi olarak ifade edilen Batı’da Kocaeli, Sapanca, Düzce üçgeni ile Doğu’da Mardin, Batman, Diyarbakır üçgenindeki olaylarla karşılaştırılmasının yapılmadığı iddia ediliyor. Ersever’in dosyasında mermilerin balistik incelemesine ilişkin şu bilgilere yer veriliyor: "Olayda kullanılan 9 mm çapında parabellum tipi mermi kovanları (jandarmada faili meçhul arşivi oluşmadığından) Ankara ili dahilinde meydana gelen Merkez Kriminal Polis Laboratuvarı arşivine intikal etmiş faili meçhul olaylara ait suç konusu mermilerin karşılaştırılmasında başka olaylara ilişkisi bulunmamıştır." Cinayet dosyasında ayrıca, cinayet mahallinin krokisine de geniş yer verildiği görüldü.