BIST 9.788
DOLAR 32,51
EURO 34,94
ALTIN 2.433,17

İ.Ü. Osmanlı Dönemi Karşılaştırmalı Müzik Lisans Programı’na bir bakış!...

Osmanlı’da, halk müziği yok muydu?!..

GÜNÜN ESERİ, “Farketmez Türkiyem”,  Gururbey ‘den.  Afrin Harekatına katılan, terörle mücadele eden  TSK Mensuplarımıza ve ailelerine gönderiyoruz…
GÜNCEL/İBRAHİM ARIKAN: Önemli bir eğitimci olan  İbrahim Arıkan’ı çok yakında  kaybettik. Yıllarca en iyi derecede dershanecilik (MEF) yapmış ve sonra MEF Okulları’nı kurmak için harekete geçmişti. Yeğeni, sevgili  dostum Nazmi Arıkan’ın çağrısı ile, bir süre Mütevelli Heyeti Üyesi olarak birlikte çalışmış ve müzik programlarını/kadrolarını belirlemiştim. MEF Üniversitesi ve Uluslar arası okul, Arıkan’ın son çalışması olmuştu. Geçtiğimiz günlerde, okulda  yıldönümünde bir toplantı yapılmış.  Allah rahmet eylesin,  eğitime yatırım yapanlar unutulmuyor…Değerli arkadaşım Abbas Güçlü’nin yazdığına göre (Milliyet/03.02.2018) sevgili kızı Ebru Arıkan bir konuşma yapmış ve babasına seslenmiş. Bir kısmını vermek istiyoruz;

“Bugün konuşmamı sizlere hitaben değil, babama hitaben yapmak, kendisine yazdığım bir mektubu okumak istiyorum. Sevgili Babacığım, öğretmenim, patronum, aşkım, idolüm.

Seni ne kadar özlediğimi söyleyerek başlamak istiyorum.Bugün 2 Şubat 2018. Sabah 4.00’te yoğun bakım kapısı önünde senin için dua ederken gelen acı haberinin üzerinden tam iki yıl geçti. İlk hastaneye kaldırıldığın, 13 Haziran 2014 Cuma gününü, elim ayağım titreyerek kendimi hastaneye atışımı hatırlıyorum.Yoğun bakımda yanına gelip ellerini öpüşümü, sana seslendiğimde beni duyduğuna inanma isteyişimi. ………Yirmi iki ay boyunca hayata direnişini, acılarını, yaşam mücadeleni hatırlıyorum. Evinden uzaklarda yatılı okullarda yetiştirdin kendini. Hiçbir şey zahmetsiz değildi yaşamında. Okudun, çalıştın. Kolay olana tamah etmedin.Hatırlıyorum, çok sevdiğin, inandığın gençlere şöyle seslenmiştin: ‘İnsanlara faydalı her sonuç, bilim insanları tarafından büyük emek ve zaman harcayarak elde edilen sonuçlardır. Şunu unutmayın, zahmetsiz elde edilen her sonuç, değersizdir. Bir işi değerli kılan ona verilen emektir, harcanan zamandır.’İnsanlığa faydalı olurken verdiğin emekleri, bir şeyleri değiştirmek istediğinde değişimin kendisi olmanı, önüne koyulan engelleri kendi doğrularından vazgeçmeden aşmanı izleyerek, büyüdüm.Atatürk’ün ‘İlim, fen nerede varsa sanat nerede varsa gidip öğrenmeye mecburuz’ söyleminden yola çıkarak sekiz yıl boyunca dünyanın birçok ülkesinde araştırmalar yaptın. Türkiye’nin faziletli çocuklarını yetiştirmek üzere 21. yüzyılın eğitim sistemini değerlerimizle harmanlayarak hediye ettin….….Bir konuşmanda ‘Her insan, sınırları belirlenemeyen büyüklükte; öğrenme, yaratma ve sevme potansiyeli ile dünyaya gelmektedir. Çocukların önünde serilen ufuk ne kadar geniş ise onların da geleceğe bakışları o kadar umutlu, ürettikleri çözümler o kadar yaratıcı olur’ demiştin.Bize insanın öğrenme, yaratma, sevme güçlerinin sınırsızlığını ne güzel yansıttın ve yaşattın.Gerçekleştireceğin çok hayallerin vardı. Erken ayrıldın, babam.Mevlana der ki: Ebedi yaşam ölümün içindedir.Sen tüm içtenliğinle, sevgi dolu yüreğinle, insanlığa verdiğin hizmetlerinle, değerlerinle ebediyete ulaştın.Orada huzur içinde uyu.Bil ki; Seni çok arıyoruz.”

Bir müzik lisans programı…

Hiç değilse, “müzik terminolojisinde” birleşelim diyorum. Ama Konservatuarlar, Müzik Eğitimi Kurumları; lisans/yüksek lisans/ doktora/sanatta yeterlik programları ders isimleriyle alarm veriyor. Geçtiğimiz yazılarda örnekler vermiştim. Yanlış algılanmasın, kimse küsmesin, bu tür çalışmaları kendi kurumum  programlarında da  yapıyorum. Müzik nerede varsa, oraya uzanıp üzerinde çalışmalar yapıyorum. Çünkü; yanlış yanlıştır, amaç; doğruya yönelmektir… MESAM Vizyon Dergisi’nde (Aralık 2017- 20. Sayı) ders isimleri konusunda geniş bir çalışmam yayınlandı, okuyabilirsiniz... Görüşleriniz elbette benim için önemli.

Kurumların zaman zaman; web’deki bilgileri, misyon-vizyonu, amacı, hedefi, ders isimlerini, ders içeriklerini güncellemesinin, kabul edilen genel/doğru tanımları kullanmalarının,  akademik  çalışmanın gereği olduğuna inanıyorum...

Bugün,  İ.Ü. Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü,  Osmanlı Dönemi Karşılaştırmalı  Müzik Lisans Programı  (diğer programlara bakamadık) ders isimlerini web’deki haliyle ele alıyor, görüşlerimizi sunuyoruz.

Öncelikle; 

1/ Bazı ders adları büyük, bazıları küçüktür.  Baş harfler büyük yazılmalıdır.

2/ Yaklaşık 600 yılı kapsayan bu dönemde, Türk Müzik Kültürü;  Halk müziği, Sanat Müziği (Klasik Türk Müziği)  ve Askeri Müzik olarak üç başlıkta ele alınmakta ve çeşitli araştırmalar  yapılmakta/yayınlanmaktadır. Yani, bu başlıklar kabul edilen, ortak bir görüştür.  Bu programda;  bu anlayışın eğitime uğramadığı ya da kabul edilmediği anlaşılmaktadır...  Örneğin; Osmanlı  döneminde Türk  Halk  Müziği’nin hiç  yeri yok mudur ki, sürekli TSM alanı dersleri konulmuştur. Aşıklara,aşıklamalara, türkülere, aşık kahvelerine v.b. yer verilmemiştir. Program,  tek taraflı gözükmektedir ki, bu yanlış ve büyük bir  eksikliktir. (Tek bir THM  dersi  var)

3/ Programın adında geçen “karşılaştırmalı” kelimesi gereksizdir. Çünkü, karşılaştırmalı sayılacak ders yoktur. Yani bir Batı-Türk müziği karşılaştırmasından çok, Türk  (sanat) Müziği alanı dersleri mevcuttur.

4/ 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılında faaliyete geçen, bildiğim kadarıyla hiçbir müzik eğitimi kurumunda kullanılmayan, İ.Ü. Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü,  “Geleneksel ve Modal Müzikler Anabilim Dalı”  tamlamasını da yanlış buluyor ve katılmıyorum. Modal müzik: makamsal müzik, tonal müzik: tonlara bağlı kalınarak yapılan müzik demektir. (Kültür Bakanlığı’nın  kuruluşunda,  çoksesli müzik mensuplarının etkisi ile kurdukları bu isimdeki daire, daha sonra kaldırılmıştır.) Bu isim  acilen  kaldırılmalıdır.

Gelelim ders isimlerine:

Yardımcı enstrüman: Ana çalgı nedir? Ana çalgının ne olduğu belli değil ve  “enstruman” kullanımı yanlıştır. YÖK’ün kabul ettiği ve uyguladığı gibi  “çalgı”  kullanılmalıdır. (Ayrıca,  “enstruman” olarak yazılır)

Türk Müziği Literatürü:  Literatür; “herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazıların, eserlerin  tümü” demektir. Bu yayınların tümünden ne yapılacaktır? Kaynak taraması mı yapılacaktır? Muğlak bir ifadedir…

Batı müziği literatürü: Bir önceki açıklamalarımıza göre katılamıyoruz…

Osmanlıca müzik kaynaklarını okumaya giriş: Dersin çıkışı gösterilmemiş!..  Çoğu planlarda yer alan ve gereksizce kullanılan, uygun görmediğim  bir cümle “giriş”. Oysa; “Osmanlıca Müzik Kaynaklarını Okuma” veya  “Osmanlıca Müzik Kaynaklarını Okuma ve Çözümleme”  doğru bir tanım olacaktır.

Tanbur Üzerinde Teori Tarihi Uygulamaları: Bir çalgı üzerinde “bir teori tarihi” nasıl uygulanabilir? Anlamak mümkün değildir. Neden tanbur çalgısı seçilmiştir? Türk müziğinin piyanosu tanbur olduğu için mi? “Türk Müziği  Ses Sistemlerinin Tanbur Üzerinde  Uygulamaları” doğru tanımdır.

Osmanlı Sosyo-Kültürel Tarihi: Gereksiz/zorlama  birleştirmeler yerine; “Osmanlı  Kültür Tarihi” doğru/kullanılan  ve geçerli bir tanımdır.

Batı müziği tarihi: Müzik Tarihi, genel kabule göre iki bölümde incelenebilir. “Müzik Tarihi” genel başlığında; “Dünya Müzik  Tarihi”  ve  “Türk Müziği  Tarihi” Bana göre , “Çoksesli Müzik Tarihi”de eklenmelidir.

Sanat Uygulamasında Sağlık: “Ses Sağlığı ve Tedavileri” doğru ve kullanılan bir tanımdır.

Form Bilgisi- repertuar: Form bilgisi; çeşitli  özelliklerde/şekillerde  bestelenmiş, derlenmiş eserler demektir. Repertuvar (ders adı yanlıştır  ‘v’ olmalıdır) ise; bir müzik topluluğunun/sanatçının, konser için hazırlamış olduğu parçalar bütünüdür. İkisinin bir bütün yapılması yanlıştır, ayrı olarak “Form bilgisi” veya “Form Bilgisi ve Eser Analizi” olmalıdır.

Türk müziği nazariyat tarihi: “Nazariyatın tarihi” diye bir şey olur mu? Nazariyat; kuram, bilgi, yazıdır. “Türk Müziği Nazariyatı”  veya  “Türk Müziği Nazariyatı ve Solfeji”  yeterlidir.

Türk folklor nazariyatı ve tarihi: Tarih kelimesine yine katılamıyoruz. Folklor: “halk bilgisi” demektir. 25 ayrı dalı ve konusu olan Folklor’un hangi alanı ders konusu olacaktır? Müzikle ilgili olanlarsa;  “Türk Müzik Folkloru” doğru isimdir.

Edebiyat, müzik edebiyatı, prozodi: Baştaki “edebiyata” gerek yoktur. Müzik için geçerli olan, zaten; şiir, güfte, usul ve edebi kalıplardır. Prozodi ile birleştiğinde oluşan, “Müzik Edebiyatı ve Prozodi”  doğru/yeterli tanımdır.

Osmanlı Sanatı ve Medeniyeti: Bu tür birleştirilen tanımlarda, önce genel/büyük olan, sonra özel/küçük olan verilir. “Osmanlı Medeniyeti   ve Sanatı” doğrusudur.

Nota programcılığı: Bu başlığı anlayamadık!... “Nota yazım sistemleri” mi?, “Bilgisayarda Nota Yazımı”  mı? denilmek istenmiş acaba!..O zaman!...

Form, beste, melodi ve üslup analiz: Bu tür  tamlamalarda, tarafların birbirine eşit olması gerekir. Oysa form-beste olabilir, ama melodi ve uslup olamaz. Melodi (küçük ezgi) ve üslubun   analizi düşünülemez. Ayrıca, yukarıdaki  Form Bilgisi- repertuvar başlığındaki ders ile aynıdır. Gereksizdir? “Kompozisyon- Beste Analizi” yeterlidir.

Arşiv Kullanımı (yazı ve ses arşivi): Arşivleme, kitaplık oluşturma müzik açısından çok  önemlidir. Ama, öğretmeden kullanıma geçmek yerine, “Arşivleme Teknikleri ve Arşiv Kullanımı” daha doğru olacaktır.

Doğu müziğinde ses kullanma teknikleri: Önceki  yarıyıllarda kullanılmayan bir terim 7. Yy. da karşınıza çıkıyor: Doğu müziği. Galiba batı müziğine karşı, Türk müziğini ayırmak için kullanılmış, ama olmamış. Çünkü, kullanılırlığı yok ülkemizde. Türk Müziği=Doğu Müziği denilmiyor. Ders adı; “Ses Kullanma Teknikleri” olmalıdır.

Dekor kostüm: İsim yine havada kalmıştır. Oysa, “Sahne’de, Dekor-Kostüm Kullanımı” daha toparlayıcı olacaktır.