BIST 9.548
DOLAR 32,50
EURO 34,53
ALTIN 2.498,41

İkileme düşen insanları sevin…

Başlığı okudunuz ve “ne alakası var yahu?” dediniz. Tam olarak o alakayı anlatmaya çalışayım...

Başlığı okudunuz ve “ne alakası var yahu?” dediniz. Tam olarak o alakayı anlatmaya çalışayım.

Günlerim, etrafımı gözlemlemekle geçiyor. Gözlem yapmadan yazmak zor. Çevremde gördüğüm ciddi bir problemi ele alarak başlamakta fayda gördüm.

Yaşamlarında ikileme sık düşen insanların birçoğunun ortak bir noktası vardır; hassas olmak.

Çünkü her olaya birden fazla pencereden bakma gayretindedirler. Bunun sebebi ise kimseyi istemeden dahi olsa kırmamak ve rencide etmemektir. Aslında bu tutum içerisindeyken en çok kendileri kırılırlar. Bunun farkında olmalarına karşın edindikleri alışkanlık, onlar için vazgeçilebilir değildir.

Lakin gelin görün ki, karşılarına beşeri ilişkilerin çıtkırıldımlığından bihaber olan bir muhterem gelir ve bu nazik kişilerin, kelimeleri seçerek kullanma duyarlılığının ne anlama geldiğini dahi anlayamadan onlarla kafa bulurlar!

Hayatı düz ve sığ yaşama alışkanlığıyla, kendileri gibi anlayışsız ve kaba olmayan insanları yargılama hakkını, o aciz bünyelerinde bulan insanların sayısının artmaması dileğiyle!

Sizlerin kalbini kırmama duyarlılığıyla çabalayıp duran bu güzel insanlara, hak ettikleri alakayı gösterme ihtiyacına binaen, biraz daha insani davranışlar ile mukabelede bulunmak inanın zor değil.

***

Salaksın!

Bir kişiye isteyerek ya da istemeyerek ama kesinlikle ‘çaktırmadan’ salak deme yöntemini açıklayayım.

Karşınızdaki kişiye bir şey anlatırken arada sırada “anladın mı?” diye sormak: “Sen salaksın. Anlamamış olabilirsin. O sebeple anladın mı merak ediyorum?” demektir.

Şimdi bu açıklamamın çok sert olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak ne düşünüldüğünden bağımsız olarak bu böyle bir şey maalesef.

Siz anlatacaklarınızı anlatın ve gerisini takip etmekten vazgeçin. Lakin illaki bir onaylama gereği duyuyorsanız: “Anlatabildim mi?” diye sorabilirsiniz mesela.

Eğer böyle yaparsanız, ortada bir anlaşmazlık olduğunu hissettiğinizde, kabahati kendinizde aramış olursunuz. Hem daha nazik, hem de karşınızdaki kişiye daha değer veren bir davranış olur inanın bana.

Ayrıca bu alışkanlığı edinirseniz, ileride bir gün insanlar içerisinde rencide olmaktan da kurtulmuş olursunuz.

Çünkü siz yine bir şeyler anlattıktan sonra “anladın mı?” diye sorduğunuz bir durumda, karşınızdaki kişi cevaben: “Sen anlatabilirsen ben anlarım” derse kıpkırmızı olabilirsiniz. Benden söylemesi…

*

Madem hususi münasebetlerdeki bir takım hatalardan bahsettik, bir tanesini daha kısaca ele alalım.

İnsanlara hitap ederken asla ‘bu’ denemez. Çünkü inanması güç belki ama her insanın bir adı vardır ve o adlar hitap sırasında kullanılırlar! Bu masa demenizde bir sakınca yok mesela!

Ayrıca yine insandan bahsederken ‘tane’ ya da ‘adet’ kullanılmaz. Çünkü tane ya da adet kelimeleri tıpkı yukarıdaki paragrafta belirttiğim gibi meta için kullanılır. İki tane silgi, üç tane kalem diyebilirsiniz. Ancak üç tane sosyolog, altı tane doktor denmez efendim!

***

Başımız Sağ Olsun…

Şırnak’ta düşen askeri helikopterde bulunan 13 şehidimizi en derin saygı ve hürmetlerimizle anıyoruz. Mekânınız cennet olsun. Allah vatanımızın güvenliği için gece gündüz mücadele eden askerlerimizi ve polislerimizi başta olmak üzere vatansever herkesi korusun.

Sağlıcakla kalın…