BIST 9.805
DOLAR 32,51
EURO 34,96
ALTIN 2.430,25
HABER /  GÜNCEL

Gülen hangi Afrika ülkesine gidiyor?

Hayatında hiç iki çeketi olmadığını söyleyen Gülen, Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi'nin hedefindeydi.

Abone ol

Türkiye'den ayrılırken giydiği elbiseyi, döneceği gün için saklayan Gülen'in o ceketi röportajda giymesi tartışılıyor. 

Cemaatin Gülen için Afrika'da bir ülke aradığını iddia eden Selvi, ABD'den çıkarılması halinde Uganda'ya gidebileceğini yazdı.

Yeni Şafak si yazarı , Bediüzzaman Said Nursi ile Fethullah Gülen'in mal varlıklarını karşılaştırdı.

 Zaman'a konuşan Gülen'in üzerindeki ceket tartışılmaya devam ediyor. Türkiye'den ayrılırken giydiği ceketle poz veren Gülen, Selvi'nin tepkisini çekti.

Gülen'in mütevazi bir hayat sürdüğü bir göz odada kaldığı iddiasına katılmayan Selvi, bugünkü köşesinde Said Nursi'nin vefatından sonra geriye kalan eşyaların listesini yayınladı.

SAİD NURSİ'NİN EŞYA LİSTESİ

"Cızlavet marka bir çift lastik. Bir sepet içinde. Dört adet sefer tası içi. Bir adet çinko tencere küçük. Bir tane küçük çaydanlık. Bir ayaklı bardak. İki tane ayaksız bardak. Bir adet eski çarşaf. Bir eski Frenk gömleği. Bir tane eski iç gömlek. Sarık üzerine sarılacak bez. Üç tane mendil, bir havlu. Bir de pamuklu hırka, bir eski gömlek. Bir eski çarşaf ve mendil, bir eski bohça. Bir adet havlu. Bir adet kırık gözlük. Bir adet dua kitabı. Eski yazı takvim. İki adet kalem."

GÜLEN'İN CEKETİNİN İÇİNDE NELER VAR?

Tüm mal varlığı bir sepetin içine sığan Bediüzzaman Said Nursi'den sonra Fethullah Gülen'in ceketine bakan Selvi orada neler gördüğünü ise böyle anlattı:

Bir cebinde banka vardı o ceketin. Diğer cebinde bölgesel ve ulusal televizyon kanalları ile birkaç gazeteden oluşan medyasını buldum.

İç ceplerinde TUSKON'u, Türkiye'ye yayılmış federasyonları ve Afrika'dan Avrupa'ya uzanan ihracatçı-ithalatçı firmaları buldum.

Pensilvanya'daki malikaneyi, Ankara'daki Beyaz Saray'ı hatırlatmak istemedim. Hatta üniversiteleri, okulları, dershaneleri bir kenara bıraktım. Ama ceketin kollarının biri istihbarat örgütlerine, diğeri yargıya uzanıyordu. Ne cemaatin bankası, ne medyası ne de okulları rahatsız etti beni.

İman ve Kur'an hizmeti için yola çıkanların geldiği noktaya üzüldüm. İman davası uğruna mücadele vermek yerine istihbarat savaşlarına soyunmalarına üzüldüm. Erdoğan'a karşı darbe tezgahlamalarından dolayı dehşete düştüm. Rahatsız oldum.

O nedenle bu ceket hizmet ceketi olamazdı.

O ceket olsa olsa CIA gardırobuna asılmış olan bir operasyon elbisesiydi.

Ekrem Dumanlı, 'Türkiye'den ayrılırken giydiği elbiseyi, döneceği gün için saklıyordu' diyor ya, 'Hocam dön artık' diye çağrılar yapmış, yazılar yazmış biri olarak keşke diyorum.

Ama bundan emin değilim.

Çünkü paralel yapının şimdiden, 'Eğer Amerika'dan çıkarılırsak' diye Türkiye dışında başka bir ülkede ikametgah hazırlığı içinde oldukları geliyor kulağıma.

Afrika'da bir ülke diye duyuyorum.

Ananasların geldiği Uganda olabilir mi?"