BIST 9.525
DOLAR 32,57
EURO 34,74
ALTIN 2.493,49

Gül, Kelebek ve Damla

Heykeltıraşın keskisinin altındaki taş kadar mutsuz ve kıpırtısız. Teslimiyetçi bir sabırla karşılıyor iğnenin ardı arkası gelmeyen kanlı öpücüklerini. Çünkü yeni bir gül inşa ediliyor mabedinde.

Heykeltıraşın keskisinin altındaki taş kadar mutsuz ve kıpırtısız. Teslimiyetçi bir sabırla karşılıyor iğnenin ardı arkası gelmeyen kanlı öpücüklerini. Çünkü yeni bir gül inşa ediliyor mabedinde. Yeni bir kelebek ve ufacık bir su damlası, gülün açık kalan tek yaprağında.

İçinde bir umut var. İçinde yarına dair bir çoğalma duygusu. Bu yüzden dönüşte çarşıya da uğrayacak. İpeğin ve kaşmirin en incesi ve en kalitelisi ile süsleyecek mabedini. Bir tek gül, kelebek ve damla açıkta kalacak, sahip olduğu mülkün yarı aralık kapısı gibi.

Heykeltıraşın keskisinin altındaki taş kadar mutsuz ve kıpırtısız. Teslimiyetçi bir sabırla karşılıyor iğnenin ardı arkası gelmeyen kanlı öpücüklerini. Çünkü yeni bir gül inşa ediliyor mabedinde. Yeni bir kelebek ve ufacık bir su damlası, gülün açık kalan tek yaprağında.

Değişecek mi mabedinin çözülen kumu? Bundan pek emin değil. Yine de denemek istiyor. Yeni bir boya. Yeni bir resim. Yeni bir şehir. Belki de yeni bir ülke, sıkıştırabilir kemikte gevşeyen eti. Elli küsur yıldır bütün bildiği bu. Kulağına fısıldananlar cam perdelerden. Cam perdelerde büyümüş çocuklar. Meşe gölgesinde büyümüş sarmaşıklar gibi hepsi de solgun hepsi de ince. Hepsinin yüzünde aynı plastik tebessüm, aynı oyuncaklar için canhıraş yarışta.

Gül bitti. Kelebek ve damla da. Başının gerisinden tutulan aynada iğnenin öpücük izleri taze. “Birkaç güne geçer” dedi dövmeyi yapan genç. “Sonra yalnız gül, açılır bu bahçede.”

Gül de yaşama açılsın istiyor artık. Yaşam, kalbinde giderek daha da kararan ve derinleşen zindana, aydınlansın gün. Kelebekler uçsun ve yağmur yağsın sessizce. Gülün yaprağında kalacak o son damla, yeni bir hayat bağışlasın mabedine. Yeni bir elli yıl! Yeniden yirmili yaşlarındaki sevinç ve coşku içinde baksın yaşama.

Genişlemiyor mabet. Gülün gözyaşlarına cevap vermiyor ve kum dağlarını kıskandıracak kadar hızlı çözülüyor et. Kemik, her geçen gün biraz daha sırıtıyor. Üşüyor, haylidir yeni açılmış bir gül kokusundan mahrum tin. Gülün yapraklarını dalgalandıracak bir kelebek arzuluyor. Ve tek bir damla dirilmek için / ısınmak için / ve ısıtmak için / sıkılaştırmak için eti kemikte.