BIST 9.080
DOLAR 32,38
EURO 35,01
ALTIN 2.326,03
HABER /  GÜNCEL

GÖĞÜS ÇÖKÜKLÜĞÜne son!

Türkiye yeni bir tedaviyle daha tanıştı. Birçok çocuğu hayattan koparan hastalık artık tarihe karıştı!

Abone ol

Türkiye"de dünyaya gelen her 400 çocuktan birinde meydana gelen ve toplumda "göğüs çöküklüğü hastalığı" olarak bilinen Pektus Ekskavatum"la ilgili geliştirilen yeni ameliyat yöntemi bir çok hasta için umut oldu. Türkiye"deki ilk uygulamaların mimarı olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahı Kamil Kaynak, göğüs duvarı deformiteleri olarak tanımlanan ve çoğu hayatı tehdit edici lezyonlar olmayan rahatsızlığın 1-1,5 saatlik bir ameliyatla tamamen ortadan kaldırıldığını söyleyerek, cerrahi tedavi sonuçlarında yüzde 95-98 oranında bir başarı elde edildiğini kaydetti.




Alt kanburga ve kıkırdakları ile beraber omurga kemiklerine doğru arkaya çökmesi olarak tanımlanan ve en sık haliyle göğüs ön duvarı deformitesi olarak tanımlanan Pektus Ekskavatum"la ilgili İnternethaber"in sorularını yanıtlayan Profesör Kaynak, rahatsızlığın kadınlara oranla erkeklerde üç kat daha fazla görüldüğünü söyledi. Hayatın ilk yıllarında ortaya çıkan ve okul çağı ile birlikte belirginleşen rahatsızlığın ergenlik döneminde deformite artma eğiliminde olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

”Ergenlik dönemine doğru pektuslu çocuklar deformitelerinden ötürü kendine güvensiz ve içe kapanıktır. Göğüs bölgelerini hiçbir zaman açmak istemezler,omuzlarını düşürerek ve öne eğilerek yürür ve otururlar. Yüzme, atletizm gibi sporlardan ve sporcu soyunma odalarından ise uzak durmayı tercih ederler. Hatta bu hastalar kötü görüntülerinden dolayı karşı cinsle ilgilenmekten ve evlilik gibi sosyal olgulardan kaçarak,ömür boyu yalnızlık psikolojisine girerler. Sonuç olarak bu tarz bir hayat, anormal postüre neden olarak deformitenin daha da ağırlaşmasına yol açar."

Güvercin göğüs olarak tanımlanan ve erkeklerde daha çok görülen "güvercin göğüs"lerin Pektus Ekskavatum"a göre daha geç fark edildiğini de belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahı Kaynak, her iki rahatsızlıkta da cerrahi tedavilerin yüzde 95-98 oranında büyük bir başarı elde edildiğini söyledi. Açıklamasında eski yöntemle yapılan ameliyatların hasta için çok büyük sorunlar yarattığını bu nedenle bir çok hastanın ameliyat olmak yerine rahatsızlığını saklamayı tercih ettiklerini kaydeden Kaynak, “Söz konusu yeni yöntem Amerikada ve Avrupada uygulunan ve Turkiye"de yeni uygulanmaya başlayan bir yöntemdir. Eski yöntemle yapılan ameliyatlar çok uzun saatler sürüyor, oldukça zor ve ağır gecen bir ameliyat türüdür, üstelik başarı da şüphelidir. Ameliyat sonrası dönemde çok uzunca bir süre yatağa bağlanan hasta bu zor ve zahmetli dönemden dolayı tedavi olmak yerine daha çok hastalığını saklama eğilimi göstermektedir. Yeni yöntemde ise, bu ameliyatlar sanılanın aksine 1 saat gibi kısa bir sürede yapılabilmektedir. Hastalar bu sayede sorunsuz bir ameliyatla ağlıklarına ve kişiliklerine kavuşmakta ve toplumda bir birey olarak boy göstermeye başlamaktadırlar” dedi.

Açıklamasında ameliyat sonrası yaşana süreç hakkında da bilgi veren Kaynak, ameliyat sonrası hastaların ağrıları dindirilerek gerekli solunum egzersizlerin yaptırıldığını belirtti. Bu süreçte hastaların operasyon sonrası iki ay süre ile spor yapmaları ve ağır kaldırmalarının yasaklandığını söyleyen Kaynak, “İki ay sonrası ise göğüs kaslarını geliştirici egzersizler önerilir, özellikle yüzme çok yararlıdır. Temas sporlarına ise 6 ay sonra başlanabilmektedir. Operasyon sonrası ortalama 20 yaşlara kadar hastaların takip edilmesi gerekmektedir” dedi.

Bu tür rahatsızlarda erken müdahalenin önemine de değinen Kaynak, erken yaşlarda yapılan düzeltmelerin, göğüs kafesi iskeletinin doğal gelişimini bozmadığını ve gelişmenin normal olmasını sağladığını ifade etti.

Bilgi için: 0216 680 13 02
e-mail:
pectus@turkmed.biz