Gıda ürünlerinin 'röntgenini' çeken cihaz geliştirdiler

SDÜ Mühendislik Fakültesindeki ekip, gıda ürünlerinde oluşan ve gözle görülmeyen toksiklenmeyi belirleyebilen cihaz geliştirdi

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Mühendislik Fakültesindeki bir ekip, gıda ürünlerinde oluşan ve gözle görülmeyen toksiklenmeyi belirleyebilen cihaz geliştirdi.

Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Habil Kalkan, yaptığı yazılı açıklamada, incir, fındık, fıstık gibi Türkiye açısından da ekonomik öneme sahip olan kuru gıdalarda küflenmeye bağlı olarak bazı toksik maddelerin sentezlendiğini söyledi. 

Bu maddelerin tüketilmesinin insan sağlığı açısından çok zararlı sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Kalkan, bunun kanserojen bir etkiye sahip olduğunu kaydetti.

SAĞLIĞA VE EKONOMİYE KATKI SAĞLAYACAK

Bu gıda ürünlerinin ülke ihracatı açısından büyük öneme sahip olduğunu anlatan Kalkan, ancak Türkiye'den ihraç edilen ürünlerin bir kısmı toksiklenme nedeniyle ihraç edildiği ülkeler tarafından iade edildiğini belirtti.

Kalkan, bu durumun Türkiye açısından ciddi bir ekonomik kayba sebep olduğuna dikkati çekerek,  bunun için öğrencileriyle birlikte bir proje geliştirmeye karar verdiklerini vurguladı. 

İncir ihracatı yapan bir firmayla yaptıkları iş birliği ile TÜBİTAK Destekli Projeler kapsamında yaklaşık 1 yılda "Hiperspektral Görüntüleme Sistemleri" adını verdikleri cihazı tamamladıklarını dile getiren Kalkan, "Hem incirin yüzeyinden yola çıkarak insan gözünün görebildiği ve göremediği dalga boylarında görüntüsünü alarak bu incirlerin ayıklanmasını yaptık. Diğer nokta ise incirin içerisinde yer alan küflenme. Bunun dışarıdan görünmesi mümkün değil. Biz geliştirmiş olduğumuz bir çalışma ile bir nevi incirlerin gerçek zamanlı olarak röntgenini çekiyoruz" ifadesini kullandı.

Kalkan, ürünlerin "röntgenini" çekmede doğada var olan beyaz ışığı kullandıklarını ancak elde edilen verinin ürüne çok yoğun bir şekilde ışığın uygulanmasıyla elde edildiğini belirterek, ışığın sağlığa herhangi bir zararının olmadığını kaydetti.

Geliştirilen cihazın her türlü gıdada rahatça kullanabileceğini dile getiren Kalkan, bu çalışma ile hem insanlara daha çok sağlıklı ürünler sunmuş olacaklarını hem de Türkiye'nin özellikle toksik maddelerden kaynaklı yaşadığı ihracat iptallerinin önüne geçeceklerini ifade etti.