BIST 9.717
DOLAR 32,47
EURO 34,96
ALTIN 2.436,18
HABER /  GÜNCEL

Gazi komutan ilk kez konuştu

Tuğgeneral Ö.Faruk Küçük'ün helikopteri Hakkâri'de sıcak çatışmanın içine düştü. O anda bir elinde silahı bir elinde çantası vardı. İlk kez o günü anlattı.

Abone ol İNTERNETHABER/ÖZEL

Hakkari'de helikopterinin sıcak çatışma alanına düşmesi ile gazi olan Tuğgeneral Ömer Faruk Küçük ilk kez konuştu. Küçük o anda yaşananları Star haberden Murat Çelik'e anlattı.

UĞUR DÜNDAR RAKİPLERİ
İLE KAFA BULDU 

Bu röportajı ekrana getiren Uğur
Dündar, rakipleri ile öyle bir
kafa buldu ki...


Tarih 16 Ekim 2007... Yer Hakkari... 5 askerimizin şehit düştüğü haberi Hakkari Dağ Komando Tugayına ulaşıyor.
Tugay Komutanı Tuğgeneral Ömer Faruk Küçük haberi alır almaz 2. komando taburunu hazır hale getiriyor.
Niyeti askerlerimizin kanını yerde bırakmamak.
Bunun için de sıcak takip yapmak...

Bölgedeki durumu görmek için ilk sorti ile gitmek istiyor.
400 kişilik komando taburunu taşıyan ilk helikoptere biniyor.

HELİKOPTER YERE ÇAKILDI

Sonrasını şöyle anlatıyor;

"Tepeye yaklaştığımızda tam inişe geçerken ters bir rüzgarla helikopter tepenin yamacına çakıldı."

İlk kez olayı anlatan Tuğgeneral Küçük, helikopterin düşeceğini anladığını söylüyor. O anda diyor "Bir elimde silahım öteki elimde malzeme çantam vardı. İndiğimiz anda çatışmaya girebilirdik. Düşeceğimizi anlayınca çantayı başımın üstüne koydum. Koltuğu tutmaya çalıştım."

Helikopter yere çakıldığı anda bile aklında askerleri varmış. Onların morali bozulmasın, panik olmasınlar diye dirayetli durmaya çalışmış.

ÖLÜMÜ HİSSETTİĞİ AN

Helikopter çakılınca ortadan ikiye bölünmüş. Sonra takla atmaya başlamış. İşte o anda ölümün ne kadar yakın olduğunu hissetmiş.

Şöyle anlatıyor;

"Ölümün kaçınılmaz olduğunu yakın olduğunu o anda yaşıyorsunuz. Aileniz çocuklarınız gözünüzün önüne geliyor. Üçüncü taklada dünya ile bağımın kesildiğini ölmek üzere olduğumu düşündüm. O anda helikopterden fırladım."

BACAĞINI HİSSETMEMİŞ BİLE

Olayın sıcaklığı ile bacağındaki kırığı fark etmiyor bile. Hemen ayağa kalkıyor ve askerlerine bakıyor. Tek derdi askerlerine moral vermek, yaralarını sarmak.

"O esnada tabur komutanım bana doğru geliyordu. Başı kan içindeydi, komutanım bende bir şey var mı diye sorunca, yok dedim. Olanı söyleyemezdim. 25-30 metre yürüdükten sonra sağ ayağımı atamadığımı fark ettim. Sonra yardım ile tepeye çıktım."

ŞEHİT OLMAYA HAZIRIZ

Askerleri Tuğgeneral Ömer Faruk Küçük'e "savaşçı komutan" diyor. Tuğgeneral Küçük "Verilen görev neyse yapılır. Gerekirse bütün tugay şehit olur ama o görev yerine getirilir. Ben ve tugayım şehit olmaya her zaman hazırız. Biz vatan için, bayrak için canımızı seve seve veririz" diyor.

ASKERLERİM BENİM AİLEM

Gazi komutan askerlerini ailesi olarak niteliyor. Sözleri çarpıcı; "Biz erbaşların ailesiyiz artık. Şehit olunca o acıyı aynı şekilde hissederiz. Çünkü biz onları evladımız gibi görürüz."

Kazadan sonra bir askerinin ona yazdığı mektupta askerler ile komutanları arasındaki sevgi bağını gösteriyor.
Tuğgeneral Küçük o mektuptan büyük mutluluk duymuş ve yanında saklıyor.

ERİYLE GAZİ OLAN KOMUTAN

Asker özetle şöyle yazmış o mektupta; "Her Türk insanı ve askeri gibi son 1 aydır yaşananlar beni etkiledi. Kendimi yanınızda olamadığım için çok aciz hissettim. Eriyle gazi olan bir komutanım vardı ve ben ona bir bardak su vermiştim. Ne mutlu bana dedim."

(YASAL UYARI: Bu haber kaynak gösterilmeden kullanılamaz)