BIST 9.693
DOLAR 32,58
EURO 34,81
ALTIN 2.514,85

Fetö İle Mücadele Sulandırılmamalı

Artık dinlediğimiz mağduriyet hikayeleri oldukça can sıkıcı hal almaya başladı. Neyden mi bahsediyorum, tabii ki Fetö soruşturmalarından.

Artık dinlediğimiz mağduriyet hikayeleri oldukça can sıkıcı hal almaya başladı. Neyden mi bahsediyorum, tabii ki Fetö soruşturmalarından.

Evvela şu hususu açıkça belirtelim. 15 Temmuz Türk Milleti için çok önemli bir milattır. 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin bu cengaver millet tarafından püskürtülmesi birçok hesabı alt üst etmiştir. İçerideki ve dışarıdaki düşmanlar ‘’Necip Türk Milleti’’ lafzının neye tekabül ettiğini görmüşlerdir. 15 Temmuz Gecesi milletçe göstermiş olduğumuz şecaat birçok hayrın da kapısını açmıştır. Bunlardan biri de Fetö ile ilgili dört başı mamur bir temizlik operasyonunun başlamış olmasıdır.

Bylock Süreci

Bu temizlik operasyonu yapılırken çok dikkatli olunması gerektiğini her daim belirtenlerden biri de benim. Çünkü bu temizlik operasyonları farklı mecralarda ilerliyor. Bylock diye bir uygulama var mesela. Bununla ilgili temel olarak bazı şeyleri bilmek lazım. Bylock’la ilgili 2016 Ağustos ve 2017 Ocak olmak üzere iki liste yayınlanmıştı. İlkinde 53 bin ikincisinde ise 129 bin civarında personelin Bylock kaydı, ilgili mercilere MİT tarafından sunulmuştu.

İlk listeyle ilgili dört farklı renk (kırmızı, turuncu, mavi, beyaz) ile tasnif yapılırken ikincisinde sadece iki renkli tasnif yapılmıştı. Ancak ilkine göre iki katından fazla isim barındıran ikinci liste ile ilgili sadece iki renkli tasnif yapılmıştı. İlkinde ön inceleme yapıldıktan sonra ilgili kuruma gönderilen listeler varken ikincisinde ön inceleme yapılmaması geçtiğimiz senenin Ekim ayında medyaya yansımış ve eleştirilmişti. Bu olayın mücadeleyi sulandırmak ve mağduriyetler yaratmak için yapılmış olma ihtimali ortaya konulmuştu. Daha sonra EGM İstihbarat Daire Başkanlığı’na verilen talimat sonrası, doğru bir hamle ile ikinci listelere ilişkin de ön inceleme yapılmasına karar verilmişti. Bylock en titiz araştırma isteyen hususlardan. Eski telefonunda ya da akrabasına verdiği hatta Bylock çıkan ve doğrudan soruşturma listesine alınanlar var. ID ve IP çakışması mağdurları var. Akraba, komşu ya da arkadaşına sunduğu Wi-fi bağlantısı ile Bylock indirilmesi yüzünden açığa alınanlar var. Ön incelemeler yapılmalı ve hızlı bir şekilde sonuca varılmalı.

Her Hikaye Mutlu ve Bitmiş Değil

Pazartesi günü yazdığı yazısında Tolga Şardan mutlu sonla biten bir mağduriyet hikayesini bizlerle paylaştı. Olayda karı koca emniyet müdürü olan ve Fetö ile hiç alakası olmayan bir çiftin iftira sonucu ihracı ve haklı mücadeleleri sonrası mesleğe dönmesi anlatılıyor. İftirayı atan kişi çalışma arkadaşları olan bir polis memuru. Kendisine çok görev yazdığı için iftira attığını itiraf ediyor bu memur. Ancak olayda önemli olan nokta şu: İftiraya uğrayan karı koca BİMER’e yapılan şikayetin kime ait olduğunu ve hukuki dayanakların sıhhat derecesini araştırmaya koyuluyorlar. İhbarı yapan IP adresi takip edilince müfteri memura ulaşılıyor en nihayetinde. Bir hukukçu olarak ben de soruyorum: Niye sadece BİMER’e yapılan bir şikayetten dolayı iki emniyet amirinin alnına kara çalınıyor ve 15 Temmuz’da görevinin başında darbecilere direnen iki kahraman personelimiz ihraç ediliyor? Kaldı ki onlar emniyet amiri; gerek dostları gerek mesleki tecrübeleri kendilerini savunmalarını kolaylaştırıyor. Ya olmayanlar?

Uzun lafın kısası Fetö ile yapılan mücadelede mağduriyetler oldu ve olmaya da devam ediyor. Yukarıdaki mutlu sonla biten hikayenin mutsuz ve bitmemiş versiyonları da var. Amacımız pek tabii ki daha sistematik çalışan ve anında cevap verebilen bir mekanizmayı ihdas etmek. Yukarıda bahsettiğim üzere devletin yetkili kurumlarından gelen istihbarata tam anlamı ile güvenemeyen idarecilerin olduğu bir Türkiye’ye dönüşmek büyük bir tehdittir. Daha titiz, rakik ve dakik şekilde yürütülen bir mücadeleye ihtiyacımız var. Unutulmasın ki gecikmiş adalet adalet değildir.

Fetö Kucağı

Fetö’nün bu süreçte ne istediğini çok iyi biliyoruz. Yeni mağduriyetler yaratarak mücadeleyi sulandırmak!

Akabinde özür beyanatı vermiş olduğu bir dil sürçmesi sonucu haddinden fazla tepki ve saldırıya maruz kalan Cem Küçük’e bazı baş paralellerin sahip çıkar gibi yapmalarının arkasındaki amacı hepimiz çok iyi biliyoruz. Beğenin beğenmeyin, Cem Küçük paralelin en büyük düşmanlarındandır. Bu sahip çıkma taktiği çocukken izlediğim ve ortaçağda geçen bir film sahnesini hatırlattı. Toplumdan tecrit edilmiş ve zalim bir cüzzamlı grup, yakaladıkları sağlıklı düşmanlarına sarılıyor.. Bu sarılma taktiklerden sadece biri. Bylock listelerini sulandırma çabaları, yalan ve iftira ile ihbar etme örnekleri gibi daha birçok taktikleri var.

Herkes İçin Adalet

Ben Fetö ile Mücadele Bakanlığı kurulmalı derken bu hususu kastediyorum. Bizden olanı yedirmemek, bizden olmasa da masum olanı koruyup kollamak.

Sanık ya da şüpheli demek suçlu demek değildir. Suçu ispat edilene kadar herkes masumdur. Sayın Cumhurbaşkanımızın da her daim belirttiği diğer bir kaide şu: Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Bunlar evrensel hukuk ilkeleridir.

Allah devletimize zeval vermesin. Devletin her türlü organının tamamıyla Fetö’den temizlenmesini bu kahraman millete nasip etsin. Devlet ve millet olarak Fetö ile yaptığımız mücadelede adaleti ile meşhur Hz.Ömer’in feraset ve basiretini hepimize ihsan etsin.