BIST 9.054
DOLAR 32,32
EURO 35,13
ALTIN 2.298,59

Ethem Sancak medyadan çekiliyor mu?

ESMedya'nın sahibi olan Ethem Sancak, medyadan çekiliyor mu? Star'ı ve elindeki medya organlarını satacak mı?

Binali Yıldırım'ın AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olmasıyla birlikte Türkiye'de yeni bir dönemin başladığını daha önce söylemiştik.

Bu yeni dönem sadece siyasete değil medyaya da sirayet edecek öncelikle bunun haberini verelim.

Peki medyada ne gibi değişimler olacak?

7 Haziran seçimleri sonrası AK Parti'nin oylarının yüzde 40'a düşmesiyle en çok tartışılan konulardan birisi AK Parti'ye yakın medyanın başarısızlığı oldu.

Hatırı sayılır bir medya gücüne sahip olmasına rağmen AK Parti'nin oyları neden düşmüştü? Medya neden iyi yönetilememişti?

Neredeyse 1 Haziran seçimlerine kadar bu konu ağırlıklı olarak ele alındı, tartışıldı. Fakat 1 Haziran seçimleri sonrası yüzde 50'ye yakın bir oy oranıyla iktidar gücü yeniden perçinlenince bu tartışma da rafa kalktı.

Rafa kalktı fakat bu durum yandaş medya olarak nitelenen AK Parti'ye yakın medyanın istenilen performansı veremediği gerçeğini değiştirmedi.

Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde ise siyasette yaşanan "çift başlılık" medyada da yaşandı.

Hatta medya grupları ve gazeteciler arasından ciddi bir "Hocacılar-Reisçiler" ayrımının yaşandığına şahit olduk. Davutoğlu'nun görevi bırakmasından bir hafta önce de bu ayrılık iyice kendini göstermişti. Pelikan Dosyası da bunun patlak verdiği son nokta oldu.

Kulislerde Davutoğlu ve ekibinin kendi medya gücüne sahip olmak için harekete geçtiği, tasfiye edilen isimlerin de aralarında olduğu bazı gazeteciler ve gazetelerle yeni bir medya dizaynı yaptığı söylentileri alıp başını gitti. Son dönemde bu söylentiler o kadar ayyuka çıkmıştı ki artık Davutoğlu ekibinin bunu gizli saklı değil, göstere göstere yaptığı iddia edilmeye başlandı.

Bu durum rafa kalkan "medya başarısızlığı"nın üstüne yeni bir kırılma yarattı.

Artık AK Parti'ye yakın muhafazakar medya içerisinde bir "sadakat" sorunu da yaşanmaya başlamıştı.

Bunun için Binali Yıldırım'ın hem Genel Başkanlık konuşmasında hem de grup konuşmasında, konuşmasının daha başlarındaki "Recep Tayyip Erdoğan, yolun yolumuz, davan davamızdır"vurguları yeni dönemin kodları açısından en önemli vurgudur.

Ne siyasette ne de medyada artık "çift başlılığa" müsade yok.

Medya içerisinde bu ayrışma görüntüsü veren tablo devam eder mi etmez mi bilemiyorum, fakat"ayrışma" görüntüsü vermeye devam edenler bir şekilde saf dışı kalacak. Buna bir de rafa kaldırılan ama akılların bir yerinde hep varolan "medya potansiyelini istenilen hacimde kullanamama" durumunu da ekleyin.

Velhasılı kelam yeni dönemde iktidara yakın medya içerisinde bir dönüşüm kaçınılmaz.

*** 

Geçmiş kulis bilgilerinden bahsettik madem biraz da son dönem kulislerden söz edelim.

Yakın bir zamanda muhafazakar medya içerisindeki bazı grupların tasfiye edileceği konuşuluyor. Mesela önemli iki gazetenin genel yayın yönetmeninin gönderileceği de söylentiler arasında.

Ve asıl bomba bence, uzun süredir fısıltı halinde yayılan fakat son dönemde farklı birçok kaynaktan da duyduğum "Ethem Sancak medyadan çekilecek" söylentileri.

Ethem Sancak 2008'de Kanal 24 ve Star gazetesini TMSF'den satın almıştı. Tabi bu süreç biraz ilginç gelişti.

O dönem için Ethem Sancak'a neden medyaya girdiği sorulduğunda "- Tayyip Bey köşeye sıkıştırılmıştı, parti kapatma davaları, 367 kararı vs. Basın tek sesli, onu boğmaya çalışıyor. Hasan Doğan'la "Onun için ne yapabiliriz?" diye konuştuk. Dedik ki, "Basın alanında tek sesliliği kıralım" diyerek cevap vermişti.

Sonrasında ise "neden sattınız?" sorusuna ise "ee görevim bitti" demişti.

Ethem Sancak önce alıp sonra sattığı medya organlarını Fettah Tamince'den yeniden almak durumunda kaldı. Elinde zaten Karamehmet'in TMSF'ye devredilip sonrasında kendisinin aldığı SKYTürk ve Akşam gazeteleri mevcuttu. Sonuç itibariyle, Ethem Sancak büyük bir medya grubu haline gelen ESMedya'nın sahibi olmuştu.

Peki şimdi neden medyadan çekilsin?

Nedeniyle ilgili duyduklarımı biraz ertelemekle beraber Ethem Sancak'la ilgili bu söylentilerin, sadece bir medya dedikodusundan mı ibaret yoksa gerçek mi olduğunu ben de sizler kadar merak ediyorum.

Bekleyip, görelim...