BIST 9.645
DOLAR 32,56
EURO 34,90
ALTIN 2.440,70

Erol Bulut, Ali Babacan, Kemal Kılıçdaroğlu ve varlık felsefesi!

Allah’a şükür siyasi nefret duygularıyla “memleket batsın da yeter ki Tayyip gitsin” diye haz çığlıkları atan haysiyetsizlerden değilim! Dolar yükseldi mi Ali Babacan çıkar. Dolar düştü mü, Ali Babacan iner!             Ekonomide buna “Dolar Ali Babacan kriz hasreti çığırtkanlığı eğrisi” denir! Parmak şaklatanın ekonomi dâhisi, muhtarlara özel kalem müdürü atayarak memleketteki işsizlik sorununu çözeceğini düşünenin ana muhalefet lideri olduğu bir ülkede Erol Bulut’un ülkenin en büyük kulübün

           Pazar akşamı Beşiktaş-Fenerbahçe maçı sonrası evde oturmuş Erol Bulut’u düşünüyordum. İdealleri olan bir futbol adamının hayatında çalıştırdığı en büyük takım Fenerbahçe olmamalı diye söylenirken -sanırım yaşadığım çaresizliğin bir sonucu olarak- kendimi varlık felsefesini sorgularken buldum!

            Acaba Aristoteles bugün yaşasaydı Erol Bulut için ne düşünürdü?

            “Siz daha benim vizyonumu anlayamamışsınız!” diyen kişinin vizyon diye Erol Bulut’u hayatımıza sokmasına acaba "İnsanların düşünceleri türlü türlüdür, dünyadaki gelişmişlik ve esenlik de bu farklılığa dayanır." diyen El Biruni ne derdi?

            Çaresizlik içinde saçmalıktan saçmalığa savrulurken telefonum çaldı. Telefondaki ses yekten “Devalüasyon mu oldu?” deyince farkında olmadan “Bence Erol Bulut’un suçu yok!” cevabını verdim!..

             Arkadaşım hezeyan seanslarıma alışkın oluğundan nezaket gösterip zekâmı rencide etmeden soruyu bir daha sordu!

            Diyalogun saçmalığını fark edince toparlandım ve bilmiyorum, diye cevap verdim.

            Bir iki kanala baktım, herhangi bir bilgi yoktu. Sonra kanal kanal gezerken nefretin kanalı Tele1’e denk geldim. Yalnız kanalın logosunu başta fark etmediğimden Flash TV tekrar yayına başlamış sandım!..

            Zira 70 model, gereksiz devlet ciddiyetini kendisine rol biçmiş memur tipli bir grup adam; memleket battı teranesiyle halay çekiyordu!

            Logoyu görünce arkadaşların çakma devrimci amcalar olduğunu fark ettim!

            O an anladım ki döviz kurundaki dalgalanma haberleri doğruymuş!

            Merkez Bankası’nın para basıp hazinedeki paraları saklamaktan başka ne işe yaradığını bilmeyecek seviyedeki ekonomi cehaletimle haddimi bilerek meselenin sebep sonuç ilişkisi hakkında kafa yormadım ama üzüldüm!

            Allah’a şükür, siyasi nefret duygularıyla “memleket batsın da yeter ki Tayyip gitsin” diye haz çığlıkları atan haysiyetsizlerden değilim!

            Sonra aklıma Ali Babacan geldi…

            Zira biliyorsunuz, iktisat teorilerinde Ali Babacan dolar eğrisi var!

            Galiba bu teoriyi Adam Smith bulmuştu!

            Dolar yükseldi mi Ali Babacan çıkar. Dolar düştü mü, Ali Babacan iner!..

            Ekonomide buna “Dolar-Ali Babacan kriz hasreti çığırtkanlığı eğrisi” denir!

            Ali Babacan’ın ekonomik krizlerle ilgili çözümü de çok orijinaldir. Dolar yükseldi mi birileri hemen sorar:

            “Sayın Babacan, siz olsanız ekonomiyi nasıl düzeltirdiniz?”

            O da cevap verir:

            “Parmağımı şaklatarak!”

            Tamam Ali, otur!

            Düşünmeye başlayınca duramama gibi bir sorunum var!

            Sonra aklıma Kemal Kılıçdaroğlu geldi! Acaba o olsa ekonomiyi nasıl düzeltirdi diye düşünmeye başladım!..

            “Düzeltebilmesi için yönetme iddiasında olması lazım. Bunun için de ilk seçimde aday olması lazım…” diye düşünüp, kendi hayal dünyamda bile olsa Kemal Bey’i mahcup etmedim! Bir mucize olmuş da aday olup kazanmış gibi davrandım!

            Muhtarlara birer özel kalem müdürü atayacağı aklıma geldi!..

            Ve sonra tekrar aklıma Erol Bulut düştü.

            Parmak şaklatanın ekonomi dâhisi, muhtarlara özel kalem müdürü atayarak memleketteki işsizlik sorununu çözeceğini düşünenin ana muhalefet lideri olduğu bir ülkede Erol Bulut’un ülkenin en büyük kulübünün hocası olmasının normal olduğu sonucuna ulaşıp Erol Hoca’ya haksızlık yaptığımı fark ettim!

            Erol Bulut, Ali Babacan, Kemal Kılıçdaroğlu…

            Varlık felsefesi…

            Var olan şeyleri, varlıkların temellerini ve varlıklar arasındaki esas bağları sorguluyorum…

            Varlık var mıdır?

            Varlık varsa biçimi nasıldır?

Varlık yalnızca fiziksel olarak mı vardır?

Maddi varlığın dışında tinsel varlıklar da var mıdır ve varlığın nitelikleri nelerdir?

Erol Bulut, Ali Babacan, Kemal Kılıçdaroğlu…

Kader midir yoksa keder midir!