BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Erdoğan'ı yenecekse AK Parti yenecek!

Açık ne net artık görünen gerçek muhalefetin başaramadığını Tayyip Erdoğan'ın sırtında 20 yıldır bu ülkede koltuklarda oturanlar başaracak!.. İhanet sarıyor dört bir yanını...

Başlığı okudunuz!..
 
Diyeceksiniz nasıl mı?
 
Çareyi “Tayyip Erdoğan’ı devirse devirse kendi partisi, yıllardır omuzunda taşıdığı insanlar devirir” hesabı yapmakta bulan  muhalefetin değirmenine öyle güzel su taşıyanlar var ki !..
 
 CHP ellerine su dökemez!...
 
Aslında bu  oyun yeni başlamadı ki!..
 
Tayyip Erdoğan’ı içeriden vurma planının fitilini siyaseten adam ettiği  “Omurgasız” çıkan  Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ile ateşlemişlerdi!
 
Rüyanızda  bir gün  “Babacan ve Davutoğlu Tayyip Erdoğan’ı devirmek için Kemal Kılıçdaroğlu ile omuz omuza verecek” diye  görmüş olsaydınız  inanır mıydınız!.
 
Oldu işte!..
 
Sandıkta yenemeyeceklerini anladıkları Tayyip Erdoğan’ı yenmenin tek yolunu parti içindeki omurgasızlara yönelmek olduğunu artık iyi anlayan Erdoğan düşmanlığı  dört koldan saldırmaya başladı!..
 
Çünkü malzeme hazır!..
 
Eski bakan Berat Albayrak’ın istifa ederken söylediği “ AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI” sözünü hatırlayın…
 
Tam da işte bu sözün karşılığı süreç...
 
Grigoriy Petrov’un unutulmaz
“Tanrım beni dostlarımdan koru, düşmanlarımla ben kendim başa çıkarım...” sözünü  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylemesine artık ramak kalan bir süreç yaşanıyor...
 
İşte Genel Merkezde görevli bir kişi üzerinden yaşanan son uyuşturucu olayının partiyi nasıl yıpratma noktasına taşıdığını görüyoruz!..
 
CHP’deki rezillikler bu rezilliğin mazereti olamaz!
 
Kovmak yetmez!..
 
Tutuklanması da yetmez!..

Bu affı olmayan, Tayyip Erdoğan'ın partisinde olması mümkün olmayan bir ihanettir!..

Hesabı verilmelidir Erdoğan'a...

Tayyip Erdoğan Kılıçdaroğlu değildir ki atlasın, görmesin, kapatsın!..

AK Partiye düşen görev,

Böyle zaafları olan birisi nasıl Genel Merkeze kadar girdi?

Arkasında kim var?

Nasıl kendini fark ettirmeden 1 yıl kalabilmiş!

İşte bu soruların cevabını bulmaktır..

Ve tedbir almaktır!..

 
                                           ***
Dedim ya!..

Oyun büyük!..

Parti içinde çürük elma avıdır bu!..
 
Sosyal medya tamamen Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapanların kontrolüne geçmiş!..
 
Sen malzeme verirsen olacağı bu!..
 
Görüyoruz işte  yakalanan fırsat ile muhalefetin yarattığı algıyı!..
 
Günümüz siyasetinde en etkili propaganda aracı sosyal medyadır!

Siyaset orada…

Algı orada…
 
10 milyonun üzerinde üye sayısı olan AK Parti’nin genel başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya beğenilerinin birilerinin gerisinde kalması  teşkilatların ayıbıdır!..
 
Bakıyorum sağında solunda uzağında, yakınında herkes makam mevki peşinde...

Tayyip Erdoğan'ı sözde değil özde düşünen kimler var!..
 
Erdoğan’ın  bir sözüyle sokaklara dökülen bu necip millet  yapılması gereken doğru bir iş için; “Bunu yaparsa ancak Reis yapar”, yapılmaması gereken bir yanlış için; “Bunu Reis asla yapmaz”  şeklindeki bağlılık herhalde bazılarını rahatlatıyor!..
 
Bakıyorum…
 
Yeni teşkilatlar kurulmuş!
Heyecan fırtınası estirilemiyor…
 
Yeni Genel Merkez yapısı oluşturulmuş…

Daha “Bismillah” demeden…

Heyecan fırtınası estirilmeden Genel Merkez’den  rezil bir adam çıkıyor koskoca partinin itibarı ile oynuyor!..
 
Yetmiyor!..
 
Daha andımız yangını bitmeden durup dururken 
MHP’yi tahrik etmek bir kenara Türk kimliği ile problem varmış gibi bir karara Kültür ve Turizm Bakanlığı nasıl  imza atıyor!
 
Kültür Bakanlığı,Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünün 23.03.2021/ 1178470 sayılı bakanlık onayı ile ülke genelinde koro ve topluluklarda birleşme ve isim değiştirme bahanesiyle ”Türk” kelimesini koro isimlerinden kaldırılıyor!..
 
Neden?

Mesela Türk Halk Müziği Korosu ismindeki “Türk” vurgusu kime batıyor!..
Anlaşılır gibi değil..
 
Rektörü yıpratır…
 
Belediye Başkanı yıpratır…
 
Bakanı yıpratır…
 
Bürokratı yıpratır…
 
Teşkilatı yıpratır…
 
İmamı yıpratır…
 
Vekili yıpratır…
 
Valisi yıpratır…
 
Genel Merkezi yıpratır..
 
Genel Müdürü yıpratır…

Müdürü yıpratır...
 
20 yıldır sırtında taşıdığı insanlar tarafından böylesine vefasızlık, nankörlük, vurdum duymazlık gerçeği ile karşı karşıya kalan bir dünya lideri gerçeği muhalefet ile tek başına mücadele ediyor!…
 
Soruyorum…
 
FETÖ ile mücadelede Tayyip Erdoğan’ın yanında  samimi mücadele eden kaç kişi var!..

FETÖ ile mücadelenin bütün yükü dahi Erdoğan’ın ve bir iki arkadaşının sırtına bırakılmış!..
 
Neden?
 
"Acaba yarın ne olur" hesabı mı?
 
Muhalefetin Tayyip Erdoğan a yapamadığını Erdoğan sayesinde  koltuklarda oturanlar yapıyor!..
 
İlginç olan “Acaba “ denilen MHP teşkilatları bir gün dahi falso yapmazken  Tayyip Erdoğan a AK Parti falso üzerine falso yapıyor!..
 
                                                ***

Öyle bir akıl tutulması yaşıyorlar ki;
 
“Eskiden kapımız çalınır, derdimiz sorulurdu, şimdi derdimiz için makam odalarının kapılarına yaklaşamıyoruz” diyenlerin sesi yükseliyor…
 
Tayyip Erdoğan millete ne kadar yakınsa, dava arkadaşları ne hikmetse her geçen gün  o kadar uzak kalmak için yarışıyor…
 
Tayyip Erdoğan millete karşı ne kadar  alçak gönüllü ise  dava arkadaşları  millete karşı bir o kadar kibirli davranıp insanları soğutuyor..
 
Tayyip Erdoğan “Muhalefete karşı tek yumruk olun” diyor dava arkadaşları  tersini yapıp birbirine karşı bloklaşma, birbirinin açığını kollama yarışı içine giriyor!..
 
Süreç öyle bir hal alıyor ki Allah uzun ömürler versin ahirette  Tayyip Erdoğan’ın iki eli yakalarında  olacaktır..
 
Çünkü nereye yetişsin Tayyip Erdoğan!..

15 yıl sırtında taşıdıkları az menfaatlerine dokunulduğu an sırtından bıçaklıyor!.
 
Şaşırıyorum!
 
Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan sosyal medya hesaplarından her gün Tayyip Erdoğan’ı sert şekilde suçlarken, bu nankörlere cevap dahi veremeyen Erdoğan’ın sözde dava arkadaşlarını seyrediyoruz!..
 
Neden?
 
Lidere sadakat bu mu?

Devlet Bahçeli'ye laf dedirtmeyen MHP'ye bakıp ders alın!..

Bahçeli'nin çıkarsız, menfaatsiz şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği  desteği  Erdoğan'ın adam ettikleri ne yazık ki vermiyor!..

Bazıları kaçak güreşiyor, bazıları az zora düşüldüğünde ortadan kayboluyor (15 Temmuz gecesi gördük) , bazıları iki yüzlülük yapıyor..

"Yazsan roman olur"  sözü gibi!..
 
Açık ve net Tayyip Erdoğan kaşıkla topluyor arkadaşları kepçe ile saçıyor…
 
Kibirleri partiyi yiyip bitiriyor!..

                                                 ***
 Gerçekler acıdır!..

Parlak takım elbise, dar ve kısa paça, çift veya üç telefon, tabana karşı gayri samimi gülümsemeler…
 
Bir zamanlar mahallerinin abisi, kardeşi olanlar, bugün rezidanslardan millete bakıp camlarına film çekilen araçları ile  havalananlar…
 
AK Parti seçmenin gözünde bugün daha da net şekilde “Tayyip Erdoğan’ı sevenler” partisine dönüşüyor ki Erdoğan’ı aşağı çekmeye çalışanlara karşı ona sevenleri zirvede tutuyor!..

Gerçek olan da bu değil mi!..

Hala anlayamıyorlar ki  Tayyip Erdoğan olmaz ise  yarın hiçbirinin hiç bir  siyasi ederleri olmayacak!.. 
 
Diyeceğim şu ki…
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan;
 
TBMM'den Bürokrasiye…
 
Bakanlıklardan Külliyeye…
 
Belediyelerden Teşkilatlara kadar;
 
EVİN İÇİNE  AYAR ÇEKMELİ!..

Artık itimat kontrole mani değildir!..

Son olay bunu göstermiştir!..
 
                                             ***
 
Bazıları “Bu kadroları Erdoğan onaylıyor” diyebilir!..

Diyorda!.. 

Kuşkusuz son karar verici Cumhurbaşkanı Erdoğan…
 
Ama o da bir insan...
 
O da güvendiği kadro tercihlerinde hata yapabilir…
 
Ama yaptığı  bu tercihler  güvendiği, görev verdiği insanlara  icraatları ve eylemleri ile  davaya  ihanet etme hakkı vermez…
 
Sözde “Tayyip Erdoğan  böyle istiyor”  diyerek Tayyip Erdoğan adına hiç kimsenin hiç kimseye racon kesme hakkı olamaz!.. 

Bu davaya gönül verenlerin gönlündeki yangını söndürmek yerine, üzerine benzin dökme yarışında olanlar kime hizmet ediyor sorusu tabanda soruluyor!..
 
Tayyip Erdoğan’ın  atadığı sadece Genel Merkez ve  teşkila yöneticileri değil atadığı her bürokrat ve yöneticinin de bu süreçte  vebali olacaktır.

Öyle bir güç zehirlenmesine yakalanlar var ki " Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığı ile  liderlerine, bakanlarına sahip çıkamıyor..

Bu kadar da değil diyenler vardır!..

Evet bu kadar!..
 
Hep yazdım…
 
Tayyip Erdoğan’ın tek bir rakibi var!..
 
Sırtında taşıdıkları…
 
Her yerde!..

Güvenip görev verdikleri…
 
Yani kendi partisi AK Partisi, bürokratları, vekilleri!..
 
Artık iyice anlaşıldı ki Tayyip Erdoğan’ ı yenecekse AK Parti yenecek!..
 
İşte muhalefetin umudu da bu!..
 
Bu umudun yeşermesine kimlerin neden olduğunu görüyoruz…
 
Yeni Anayasa tabii ki..
 
Ama  Cumhurbaşkanı Erdoğan önce  “AK Parti’nin yeni anayasasını” bizzat kendi yazıp kırmızı çizgileri ile bütün dava arkadaşlarının önüne koymalı...
 
Eğer Cumhurbaşkanı  Erdoğan  bu ülkeye yaptığı muhteşem hizmetlere karşı  bugün “acaba 2023'de  seçilir mi?” sorusu  ile muhatap ediliyorsa bu 20 yıldır sırtında taşıdığı kibirleri zirve yapan  arkadaşlarının ayıbıdır!
 
Eğer AK Parti 2023 seçimlerinden başı dik alnı açık şekilde çıkmak istiyorsa bu davaya hizmet veren herkesin ama herkesin 20 yıl önce nerede bugün nerede olduklarını düşünerek öncelikle kendi şapkalarını önlerine koyması zaruridir!..
 
Yoksa intihar ediliyor!..
 
Özeti şudur!..
 
Soru cevapla anlatalım..
 
Ne oldu size?
-Soyulduk
 
Kim Soydu?
-Dağın başında üç haydut yolumuzu kesip hepimizi soydu!..
 
Siz 50 kişisiniz üç kişiye nasıl yenildiniz?
-Onlar üç kişi  beraberdi, biz 50 kişi yalnızdık!
 
Durum bundan ibaret...

Eğer evin içine düzen verilmez ise  “Yenilmez armada “ olan  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı muhalefet değil partisi AK Parti yenecek!..
 
Kendinize gelin…
 
“Türkiye” deyince bakışları çakmak, çakmak olan, “İstiklâl Marşı” okunurken gözleri dolan, “Vatan” denilince yürekten bir “ah” çekip derin bir elemin içine dalan,  “Yemen Türküsü” nü dinlerken en koyu hüzünler gözbebeklerinde dalgalanan...

 Ve “Çırpınırdın Karadeniz” marşını hançeresini yırtarcasına haykıran “BÜYÜK TÜRKİYE” için bu yola baş koyan adamları üzmeyin.
 
Yoksa  kendilerini bıraktık Türkiye ve Türk Milleti adına derin yaralar oluşur tedavisi mümkün olmaz.

Unutmayın;

Tayyip Erdoğan sadece bir Tayyip Erdoğan değil, Devlet Bahçeli sadece bir Devlet Bahçeli değil!..

Vebal almayın!..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu virajı sağlıkla dönmeli!..

Dönmeli ki bütün kapılar bir kez daha Türklere açılsın!..