BIST 9.570
DOLAR 32,51
EURO 34,81
ALTIN 2.488,02

Ekrem İmamoğlu'nun twitter ateşine attığı gazeteciler!

CNN Türk'e konuk olan İmamoğlu, Binali Yıldırım'la aynı süreyi kullanmasına rağmen, Tevfik Göksu gündeme gelince agresifleşti. Ahmet Hakan'ı susturmaya çalıştı... Ekrem Bey, ayar vermeye devam ettikçe Ahmet Hakan twitter ateşinde yanmaya başladı. Dün gece aynı şey Habertürk ekranında oldu, hedefteki kişi Nagehan Alçı'ydı... İmamoğlu onu da ateşe attı...

CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nu Habertürk'te ekrana çıkaran Didem Arslan Yılmaz dün geceyi ucuz atlattı! Nagehan Alçı ise, tıpkı Ahmet Hakan gibi  twitter'da linç edildi gece boyunca. 

Niye?
Dersim'i sordu diye...
6-8 Ekim'i sordu diye...
27 Mayıs'ı sordu diye...
Ruhban okulunu sordu diye...

Yani...
Nagehan'ın her sorusuna "Bu bir programlık soru" diye cevap veren İmamoğlu'nu İlber Hoca başta olmak üzere herkes haklı buldu. Hal böyle olunca, Nagehan'ın  en kötü gazeteci ilan edilmesi zor olmadı. 

Efendim İstanbul'u sormak varken, bu soruları sormak abesle iştigalmiş!

Nagehan Alçı, CHP adayı İmamoğlu'nun konuşma seyrine göre, en doğru soruları sordu bana göre. Selahattin Demirtaş'ı ikidir yere göğe sığdıramayan İmamoğlu'na "6-8 Ekim"de yaşanan katliamı sordu diye Ahmet Hakan gibi Nagehan'ı da twitter ateşine atttılar gece boyunca. O ateşi körükleyenlerden biri de İlber Ortaylı'ydı:

- Ekrem İmamoğlu'nu bu sorularla Cumhurbaşkanı adayı yapacaklar!

Ne yapmalıydı Nagehan?
Selahattin Demirtaş'a güzelleme yapan, onu öven, dilinin Türkiye'ye kazandırdıklarını (!) ballandıra ballandıra anlatan İmamoğlu'na, soru yöneltmek yerine alkışlamalı mıydı?
Her dediğine "he" mi demeliydi?
Ya da, kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü'yü bir kenara bırakıp, Selahattin Demirtaş'ın ne kadar masum olduğunu söyleyip, İmamoğlu'na arka mı çıksaydı? Vicdanı olan herkesin sorması gereken soruları sormak yerine, üç beş oy fazla alması için İmamoğlu'na destek mi verseydi?

HDP'nin hapisteki eski genel başkanı Selahattin Demirtaş için ağzından bal damlayacak, türlü güzellemeler yapacaksın... sonra gazeteci sana 6-8 Ekim olaylarını, yani 50 kişinin canına mal olan o alçaklığı sorduğunda, "Bu bir programlık sorudur" deyip geçiştireceksin... İnsanları sokağa döken ve 50 kişinin canına mal olan bir olayın cevabı, o kadar zor olmasa gerek... Zor olmadığı gibi geçiştirilecek bir soru da değildi bence. 

Fail belli, yer belli... 

Aşırı bir tepkiydi İmamoğlu'nun ki... 
Nagehan Alçı' "Sen gündem yaratmak istiyorsun" diye suçlaması ise bana göre saçmaydı. 

Komünist Belediye Başkanı'nın bir eylemi var orta yerde... Doğru mu, yanlış mı? "Evet" ya da "Hayır" diye cevap verilecek bu soruya da İmamoğlu, "Bir programlık soru soruyorsun Nagehan Hanım" diyerek kaçmayı tercih etti...

Bu tavrı bir tek Nagehan Alçı'ya karşı değil elbet. 3 makam aracı kullandığını iddia ettiği İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı mesaj atıyor Didem Arslan'a... olayın aslını anlatıyor. 

Ve fakat...

İmamoğlu yine kaçıyor:

- O zaman 24 Haziran'da görüşeceğiz. 

Ne görüşeceksiniz Ekrem Bey?
Daha şimdiden gözünüze kestirdiğiniz bir kişiyle ne konuşabilirsiniz?
"YSK'nın kararı Türkiye'ye hayırlı olsun" dediği için, 16 milyon İstanbullu'nun gözünün içine bakarak yerdiğiniz kişiyle ne konuşacağınızı belli değil mi?

Hayri Baraçlı'nın beyanına karşı, "24 Haziran'da görüşeceğiz" demek ne kadar sahici ve ne kadar dürüstçe? 

Özeti şu:

Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un belediye başkan adayıdır doğru. Türkiye'ye mal olmuş bir kişi olduğu gerçeği ise inkâr edilemez. CHP'nin liderliğine uygun görenler olduğu gibi, İlber Hocam gibi Ekrem Bey'i Cumhurbaşkanlığı makamına  yakıştıranlar da var... 

Yani İmamoğlu İstanbul sınırları dışına çoktan çıkmış. Ekrem Bey, işte bu yüzden her soruya cevap vermek zorunda... 

Ekrem Bey'in, gazetecileri twitter ateşine atmaktan da biran önce vazgeçmesi gerekiyor.

Hoş değil çünkü!
Tehlikeli üstelik!

İnternethaber'in yazarlarını Youtube sayfasından abone olarak aynı zamanda dinleyebilirsiniz;