İsyan bayrağını DYP eski İstanbul İl Başkanı Süleyman Soylu açtı ve ağır açıklamalarda bulundu.
Abone olwww.dyplatformu.com sitesine açıklamalarda bulunan Soylu şöyle konuştu:
"Bazen bardağı taşıran damlalar olur. Samimiyetsizlik ve riya birbirine karışır. İnsanlar dönüp 10 gün öncesine bile bakmazlar ve sadece gazete manşetlerine taşınsın diye laf üretirler.
Bu gün saygın bir gazetecinin köşe yazısında Mehmet Ağar parti içi karışıklar ve yönetim anlayışı kendisine sorulunca ilginç cevaplar vermiş. Daha 2 gün önce partinin genel başkan yardımcısı aynı sebepleri içeren çok ağır eleştirilerle istifa etti.Kongre süreci henüz bir yıl olmamasına rağmen 2 genel başkan yardımcısı görevden ayrıldı ve yine birçok
teşkilat fes edildi. Bu arada partinin kamuoyundaki imajı giderek erime sürecine girdi.
Bu atmosferde Mehmet Ağar verdiği söyleşide 3 ayrı beyanda bulunmuş. Söylediklerini teker teker irdeleyip yorumunuza sunacağım.
1 Geçmişte bana reva görülen muameleyi söz veriyorum ben kimseye reva görmeyeceğim
Sayın Ağara koskoca DYP hangi muameleyi reva gördü, çok merak ediyorum.Partinin yönettiği hükümetin bir memuru iken güzel şehrimiz Elazığın milletvekili adayı oldu.O güne kadar partiye ne emeğinin geçtiğini hiç kendisine sordu mu?Arksındaki onlarca şayiaya rağmen birilerinin Erzurumlunun, birilerinin İzmitlinin emeklerini hiçe saydığı gibi Ağarda Elazığlıların emeklerini yok sayarak ön seçim olmadan birinci
sıraya getirildi.Tabi ki milletvekili seçildi ama yetmedi. Büyük parti kendisine Türkiyenin adaletini teslim etti, Adalet Bakanı oldu. Statükocu anlayışı, yönetim ve değişim zafiyeti vardı ama bunları ve gelecek kurgusunu iyi sakladı.1991 öncesinde papatyalarda olduğu gibi iyi becerdiği tepe yönetimine yaranma operasyonuyla hayalindeki bakanlığa, İçişleri Bakanlığına getirildi.
Ağar haklı.Yazıklar olsun ki partiyi yönetenler kendisini tam fark edemediler ve T.C Başbakanlığına, ardından da T.C Cumhurbaşkanlığına getiremediler.
28 Şubat sürecinde post modern darbenin figüranlarıyla bugün olduğu gibi ortak hareket etti. Hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi yine gelecek planları uğruna bertaraf etti. Herkesin hakkında, dosyalar var dedikodusu üretti. Karanlık bir oyunla milletin güveninin devlete karşı yitirilmesine
neden oldu. Parti Ağarı ihraç etmedi. Partisinin kendine milletvekilliği borcuda yoktu. Kendisine başka adaylıklar teklif edildi. Partide kalıp mücadele etmek yerine istifa etmeyi tercih etti. Temiz Elazığlılara duygu sömürüsü yaparak milletvekili oldu. Anadolu halkının mağdura sahip çıkma
içgüdüsünü iyi kullanıp, Susurluk olayını da DYP nin tavanına bıraktı.
Binlerce DYP li üç buçuk yıldır, kurulduğundan beri üyesi olduğu partinin kapısından içeri girmiyor. Ama adam gibi yerinde duruyor. Ağar gibi intikam uğruna kimseyle iş tutmuyor. Bizim esas itirazımız kendisinin mevcudiyetini korumaya her yolu mübah gördüğü anlayışına değildir.
Esas itirazımız o gün partide bulunup da bu gün partinin hukukunu Ağarın yanında olduğu için savunamayan zavallılaradır. Kusura bakmayın sayın Ağar tarih sizi DYPden içeri sokan kişileri affetmeyecektir" dedi.