BIST 9.080
DOLAR 32,36
EURO 34,97
ALTIN 2.325,12

DTP çılgınları oynuyor

Türkiye “teröre yataklık yapıyorlar” diyerek, Kuzey Irak'taki Kürt yönetimini sıkıştırıyor. Askeri operasyon an meselesi... On binlerce asker sınırda. Gideceğiz ve PKK'nın kökünü kurutacağız; plan bu.

Bu arada, Kuzey Irak'lı yöneticiler, Barzani – Talabani, zaman zaman kendi kamuoylarını tatmin edecek efelenmelere yönelseler bile, şu sıralar, daha “savunmacı” bir dil kullanıyorlar.

-Bu işi birlikte yapalım.

-Sizin içerdekilere gücünüz yetmiyor, bizimki nasıl yetsin?

-Allah bile insandan gücünün yetmeyeceğini istemiyor.

Hatta daha ötesini de diyorlar:

İşte bakın, Irak Cumhurbaşkanı Kürt lider Celal Talabani, Milliyet'ten Hasan Cemal'e ne demiş.

"Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a üç dört gün önce Bağdat'ta söyledim. Allah bile Kuran'da der ki. Kuldan yapabileceği şeyi isteyin! Biz nasıl Kandil'e gidip beş bin PKK'lıyı yakalayıp Türkiye'ye teslim edebileceğiz ki. Olabilecek şey var, olmayacak şey! Türkiye bizden imkânsızı istemesin."

"Ben Türk milletinin, Türkiye'nin dostuyum, düşmanı değil. PKK'nın bu yaptıkları, Türklere de, Kürtlere de zarar veriyor. PKK'nın bu yaptıklarını Kürtlerin davasına da ihanet sayıyorum."

PKK'nın Türkiye'ye ve onun seçilmiş bir hükümetine karşı silah çekmesi, Türk halkının da, Kürt halkının da, Türkiye'nin de, Irak'ın da çıkarlarına aykırıdır, (Talabani bunu söylerken, yumruğunu masaya vuruyor) PKK'nın bu politikaları, DTP'ye de zarar veriyor."

"PKK her seferinde 'Biz hazırız silah bırakmaya ama...' diyor. Bu 'ama'yla birlikte af konusunu gündeme getiriyor. Apo'nun hapishane durumunu gündeme getiriyor. Ancak böyle bir dönemde affı konuşmanın söz konusu olamayacağını bilmiyor değilim."

Bunlar Irak'lı Kürt liderin sözleri.

Hadi gelin, bir de bizim DTP'nin “Demokratik Cumhuriyet Kongresi” adı altında düzenlediği toplantıda söylenenlere bakalım:

"Kongremiz sınır ötesine yönelik operasyonları kabul edilemez bulur. Bu gelişmeler ışığında kongremiz Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununa demokratik çözüm yaklaşımını son derece belirleyici olduğu sonucuna varmıştır...”

Kürt halk önderi Abdullah Öcalan!”

İmza DTP...

DTP yasal bir parti.

Bir terör örgütünün liderini “Kürt halk önderi” diye tanımlıyor.

Bunun yasal boyutu ayrı bir şey...

O konu hukuku ilgilendiriyor.

Ben burada “aklı selim” ve “haya” boyutunu gündeme getirmek istiyorum.

DTP'nin bu tavrı, o partide liderlik yürütenlerin aklı selimden ne kadar uzak olduğunu da gösteriyor, çok ciddi bir haya özrü bulunduğunu da. Bir şeyi daha: Türkiye'nin hassasiyetlerini hiç mi hiç anlamadıklarını... Burnunun dikine gitmenin siyaset olduğunu zannettiklerini...

Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır ötesi harekat için hazırlanadursun...

DTP, sınır içi harekatı yürütüyor.

Türkiye'nin bütün sinir uçlarını harekete geçirmek için elinden ne gelirse yapıyor.

Kürt halkının önderi” imiş...

Kim verdi bu önderliği kanlı terör örgütünün liderine?

DTP bile Kürt halkının ancak yüzde 25'inin oyunu alırken, Öcalan nasıl Kürt halk önderi olabiliyormuş.

Yüzde 75'i nasıl silebildi DTP bir nefeste?

Çılgınlık...

Haya özrü” dedim, eksiği var fazlası yok...

Talabani'nin bile “Kürt halkına ihanet”le suçladığı bir örgütü “terörist” diye niteleyememek hangi özürle malül olmayı gerektirir?

Hadi gelin mukabil suçlamayı tahmin edelim:

-Talabani zaten satılmış!

Birisi satılmış, ötekisi hain!

Hangisini seçmeli?

Türkiye Kürtlerinin yüzde 75'i DTP'yi onaylamıyor.

Tanınmış Kürt siyasetçi Haşim Haşimi, Yeni Şafak'ta Murat Aksoy'a verdiği mülakatta, “DTP'nin Kürt halk tabanı ile özellikle değerler planında sorunu olduğunu” söylüyor. Daha önce Altan Tan da, DTP'nin taban sorununa dikkat çekmiş ve özellikle din karşısındaki tavrın bunda etkili olduğunu söylemişti.

Evet, bu net bir gerçek.

DTP, tabanı aşınan bir parti, ve çılgınlıklara yönelerek tabanı diri tutabileceğini sanıyor. PKK'nın saldırılarında da bu var. Bölge etnik siyaset alanından çıkıyor. Ak Parti iktidarı farklı bir Ankara'yı bölge insanına sundu ve sonuç olarak etnik siyaset zemin kaybetti. Şimdi “savaşçı söylemler” ve PKK kanalıyla yürütülmek istenen savaş, işi Türk – Kürt gerilimine sürükleyerek rant devşirmeye yöneliyor.

Ankara buna karşı hassas olmalı.

Kürt halkı da buna karşı hassas olmalı.

Çünkü böyle bir savaş geriliminden bölgedeki hiçbir halka hayır gelmesi mümkün değil.