BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 34,99
ALTIN 2.425,56
HABER /  GÜNCEL

Diyarbakır'da 13 şehit için şok rapor!

Diyarbakır İnsan Hakları Derneği ile birlikte hazırlanan raporda 13 şehit için TSK suçlandı!

Abone ol

BDP'li Selahattin Demirtaş'ın bir dönem başkanlığını da yaptığı Diyarbakır İnsan Hakları Derneği ve bazı sivil toplum örgütleri, Silvan'da 13 askerin şehit edildiği bölgeye gitti, hazırlanan raporda askerlerin ölümüyle ilgili TSK suçlandı. Genelkurmay ve yaralı askerlerin ifadelerinin yalandığı raporda, alanın pusu kurmaya müsait olmadığı kaydedilerek, yangının hakim tepelerden helikopterden açılan ateş sonucu çıktığı iddia edildi.

BDP'li Selahattin Demirtaş'ın 2002 yılında başkanlığını yaptığı yine onlarca BDP'linin çeşitli kademelerde yöneticiliğini yaptığı İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi'nin öncülüğünde oluşturulan STK grubu, 13 askerin şehit edildiği Diyarbakın'ın Silvan ilçesindeki kırsal alanda incelemelerde bulundu. Çatışma bölgesindeki incelemenin ardından hazırlanan raporda, PKK yerine TSK suçlandı, ölümlerin helikopterden yapılan bombamalama sonrası çıkan yangın sonucunda arttığı iddia edildi.

ASKERE YUKARIDAN ATEŞ AÇILDI İDDİASI

İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici heyetin köyde yaptığı inceleme ve araştırma ile

BDP, NATO ve BM'ye başvurdu

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Dolapdere köyü yakınlarında meydana gelen 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralandığı, 7 PKK'lının ölü ele geçirildiği çatışmayı uluslararası platforma taşıdı.

Olayın bir bütün olarak araştırılmasını isteyen BDP, Türkiye'nin üyesi olduğu NATO ve Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurdu.

BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, "Diyarbakır'da PKK'lılar tarafından askerlere pusu kuruldu iddialarının oluş biçimi ve sonrasında yaşanan tüm sürecin ayrıntılı olarak uydu görüntüleri ile dünya kamuoyu ile paylaşılması için hukukçularımız NATO ve Birleşmiş Milletler'e başvurmuştur" dedi.

görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda gözlemlerini tamamladıklarını söyledi. Görgü tanığı köylülerin ifadelerine de yer verilen raporu açıklayan Raci Bilici, şöyle konuştu:

"Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Dolapdere köyünde meydana gelen çatışmada 13 askerin şehit edilmesi, 7 askerin yaralanması ve 7 PKK'lının öldürülmesi haberleri üzerine basında yer alan çelişkili açıklamalar nedeniyle kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek için bir heyet oluşturarak köyde inceleme yaptık. Heyet üyeleri köye giderek görgü tanıklarını dinledikten sonra çatışma bölgesine hareket etti. Çatışma bölgesi çevreye göre her yere hakim bir tepeydi. Alanda yaptığımız incelemelerde 44 adet yanmış askeri sırt çantası kalıntıları, yanmış gıda maddeleri, çevreden toplanmış mermi kovanları ve çekirdeklerini gördük. Olay yerinde yaklaşık 20 mevzi heyetimiz tarafından tespit edildi. Tüm mevziler yanmış, mevzilerde askerlere ait mermi, şarjör, kumanya malzemeleri görüldü. Olayın gerçekleştiği alan tamamen yanmış ve bazı alanlarda duman çıkıyordu. Bazı mevzilerin hemen önünde yukarıdan atıldığı tespit edilen silahlardan dolayı oluşan çukur alanlar ve patlayıcı madde kalıntıları görüldü" dedi.

"ASKERİ TSK'NIN HELİKOPTERLERİ BOMBALADI"

Heyetin inceleme ve gözlemlerinin ardından oluşan kanaate de değinen Raci Bilici, gerek görgü tanıkları ve gerekse heyet incelemeleri sonucunda askerlere havadan helikopterle müdahale edildiğini düşündüklerini söyledi. Bilici, heyet üyelerinin ortak kanaatini şöyle açıkladı:

"Olayın meydana geldiği yer göz önüne alındığında askerlere yönelik pusu kurulması açışından uygun olmadığı görüldü. Köylülerin anlatımı ile olay yerinde helikopterden atılan gaz ve diğer bombalar neticesinde çıkan yangın ölümlerin artmasına neden olmuştur. Hakim tepenin tamamı yukarıdan bombalandığı kanaatine varılmıştır. Olay yerinde bulunan silah ve diğer bulgulardan hareket edilerek, olay yerine havadan helikopter ile müdahale edildiği sonucuna varılmıştır. Yangının yayıldığı alana bakıldığında el bombalarıyla meydana gelebilecek bir yangın olmadığı gözlemlenmiştir. Savcılık incelemesine rağmen olay yerinde patlamamış askeri malzemenin bulunması dikkat çekici olduğu ve bu malzemelerin köy halkı için hayati tehlike oluşturabileceği kanaatine varılmıştır."

PKK'LILARIN CESETLERİ NEREDE SORUSU

Raci Bilici incelemelerini tamamlayan heyet üyelerinin ortak olarak hazırladıkları raporda cevaplanması gereken soruları da kamuoyu ile paylaştı. Bilici, şu ifadeleri kullandı:

"Bütün ölümlerin sebeplerinin derhal kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Helikopterle atılan ve yangına sebep olan silah veya silahların ne olduğunun açıklanması gerekir. Çatışmada öldüğü iddia edilen 7 PKK'lıdan 2'sinin Malatya Devlet Hastanesi'nde olduğu bilinmesine rağmen, geri kalan 5 kişinin akıbetiyle ilgili açıklama yapılması gerekir. Bunların akıbetinin ne olduğu ve kimler olduğu açıklanmalıdır. Operasyona çıkmış ve çatışma esnasında dinlenme anında olunsa bile çevre güvenliğinin nasıl alınmadığı, böylesi bir uygulamanın askeri disipline ve teamüllere aykırı olup olmadığı açıklanmalıdır. Geniş bir alanda meydana gelen yangından diğer askerlerin nasıl kendini muhafaza ettiği açıklanmalıdır. Saldırıdan hemen sonra PKK'lıların bölgedeki helikopterlere rağmen nasıl kaçtığı açıklanmalıdır"

RAPORDA KİMLERİN İMZALARI VAR?


İHD Diyarbakır Şubesi,
Mazlumder Diyarbakır Şubesi,
Diyarbakır Tabipler Odası,
Diyarbakır Barosu,
TİHV,
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi,
KESK Diyarbakır Şubeler Platformu ve
Memur-Sen Diyarbakır Şubesi