BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,94
ALTIN 2.438,90

Diyanet’in sessizliği ve 24.İstanbul Türk Müziği Festivali’nden çağrı var!..

Diyanet; toplumun din eğitimi konusunda en önde olmalıdır.

GÜNCEL/REKTÖRLER:Ülkemizde 193 üniversite var, ama kimsenin tanıdığı yok…Birkaç isim şanslı, çünkü hem köşe yazıyorlar, hem de ekranlarda tartışma programlarına katılıyorlar... Kimden bahsettiğimi anlamışsınızdır, çünkü, iki isim var: Prof.Dr.Beril Dedeoğlu (YÖK Üyesi, Ege Ün.) ve Prof.Dr.İ. Yaşar Salihoğlu (Yeniyüzyıl Ün.) Elbette; alanları ve üniversiteleri ile ilgili konularda bütün rektörler dergiler çıkarmalı, yazmalı, ekranlara çıkmalı...Ama, günlük siyasetle ilgili sürekli yazmak, ekrana çıkmak doğru olmasa gerek!..Üniversiteleri yönetmek kolay değil, çok işleri var…Ne dersiniz? Yanlış mı düşünüyorum?

GÜNCEL/KÖŞE YAZARLARI: Muhazakar köşe yazarları, referandumu kazanmanın keyfini sürmediler ve aralarındaki savaş gittikçe alevleniyor…Son durumda;  “Manyaklar, fırıldaklar ve dava delileri” karşı karşıya…Bakalım, R.T.Erdoğan adına konuştuğunu söyleyenlerin, bu kötü gidişte  kazananı olacak mı?!..Allah sonlarını hayretsin…

GÜNCEL/KULELİ NE OLACAK?: “Fikri Işık, askeri okullar kapatıldıktan sonra ne olacağı merakla beklenen Kuleli Askeri Lisesi hakkında da konuştu. Işık, Kuleli Askeri Lisesi’nin tarihi ön bina kısmının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verileceğini ve müze olacağını da açıkladı. Kuleli Askeri Lisesi’nin arazisinin büyük olduğunu söyleyen Işık, kalan kısmıyla ilgili başka bir çalışma yapıldığını belirtti.” (25.04.2017/Basından)

Aklın yolu birmiş…Geçen yazımızda; “Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi” olmasını ve içinde müzeyi de barındırmasını söylemiştik. İstanbul Müzik/Çalgı  Müzesi’de burada yerini almalıdır.

Gelelim konumuza….

Haber şöyle: “Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından camilerin standartlarını belirlemek üzere bir çalışma yürütüldüğünü belirten Prof. Dr. H.K. Yılmaz, cami açılışında müjdeyi vermiş (22.04.2017) ve şöyle demiş: “Diyanet İşleri Başkanlığımızın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imzaladığı protokolle, cami standartlarını belirlemek üzere bir çalışma başlatıldı. Bundan sonra her yerde camilerin unvanları ve sıfatları farklı olacak. Mahalle camisi, meydan camisi, AVM camisi veya tesis camisi ile selatin camilerini andıran merkez camiler olacak. Bunların her biri için olması gereken standartlar belirleniyor. İnşallah bu standartlar çerçevesinde şehrin kalabalığına ve toplumun ihtiyacına göre camilerin içerisinde her türlü fonksiyonel ihtiyaçların bulunması hedefleniyor. Bu bizim toplumumuzun dayanışması, birleşmesi ve kimsenin kimseyi ötekileştirmemesi adına önemli. Zaten cami, cem eden kavuşturan demek. Camiler sadece bizim bedenlerimizi değil, aslında kalplerimizi birleştirmek üzere inşa edilen mekânlardır. İnsanları cem etmek üzere inşa edilen ve çok güzel görünen bu camiyi inşa eden tüm cemaatimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İnşallah burada hem bedenler, hem gönüller cem olacak.  Burada birlik ve beraberliğimizi yeniden tesis ederek, güven toplumu inşa etmenin adımını atacağız.”

Diyanet işleri Başkanlığı hakkında konuşmak istemiyoruz, ama, bizi  şaşırtmaya devam ediyor ve  Diyanet, güncel olaylarda neden sessiz?!,sorularına cevap bulunamıyor…

Çünkü;

15 Temmuz’dan sonra, cemaatlerle ilgili bir çok çalışma yapacağını söyleyip yapmayan,

Ezanın doğru ve makamı ile okunmasını sağlayamayan,

İlahiyat programlarının eksiklerini söylemeyen,

“asıl olan en büyük yatırım, insana yapılan yatırımdır.” deyip, insana yatırım yapmayan,

Son günlerde İslamcılık-Müslümanlık köşe yazarları tarafından yanlış kullanılmasına tepki vermeyen,

Köşe yazarı H.Öztürk’ün yazısında belirttiği, iyice yaygınlaşan, din adına yapılan; yanlış/kötü/çirkin  ifadelerde suskun kalan,

Görev kendinde olduğu, ülkemizde 100 bin camide görevli elemanları olduğu halde, sürekli; yapılmalı, edilmeli, olmalı  v.b. diyen,

Ve açıklamada olduğu gibi sıradan/makama yönelik çalışmalar yapan Diyanet’i, bu çalışmasından dolayı  gönülden kutluyoruz!...

Ne kadar sevinsek azdır!...

Sevinmediniz mi?!...

Hayret doğrusu, sizlerde hizmeti takdir etmiyorsunuz!...

Son 2 yıldır Diyanet’i eleştirmeyen köşe yazarı yok gibi...Hepsi, olaylar karşısında suskun kalmasından şikayetçi.Son Kutlu Doğum Haftası’da  ayrı bir konu…Muhafazakar kesim eleşitiri yağmuruna tuttu Diyanet’i…Cumhurbaşkanı törene katılınca yazarlar sus pus oldu… Ama, bir iddia ortaya atıldı bir kere, için için kaynayacaktır…Star Gazetesi köşe yazarı N.Albayrak, son yazısında “…Kutlu Doğum Haftası'nda yapılan bütün faaliyetleri gerçek “Kutlu Doğum” haftasında yapmanın, Peygamber Efendimizi gençlere, Mevlid Kandili'ni izleyen günlerde anlatmanın ne gibi bir sakıncası var ki, böyle gerekçesiz ve anlamsız bir tarihte anlatma ihtiyacı duyuluyor ve bunda ısrar ediliyor? Bu uygulamaya son verilmeli ve Kutlu Doğum Haftası’ndaki faaliyetler, Mevlid haftasına aktarılmalıdır.” demiş… Ciddi bir konu, halk arasında/kahvelerde  konuşulmaya başlanan, kafalardaki sorular giderilmelidir? Ama, zamanında!…

Diyanet İşleri Başkanlığı; bu sene “Muhammed'ül Emin”'den yola çıkarak, İslam'ın oluşturacağı “Güven toplumu”na dikkat çekmeye çalışıyor. 1996’da; “Samimiyet”, 1996’te; “Merhamet”, 1994’te; “Kardeşlik” gündeme alınmıştı. Eeeee, gelinen noktada nerdeyiz?!...Başkan M.Görmez, son konuşmasında çocuklara tavsiyelerde bulunmuş; “Peygamberimizi çok iyi öğreneceksiniz. Kuran’ı Kerim’i çok iyi okuyacaksınız ve anlayacaksınız. Bütün bunların gayesi, bizim de yeryüzünde varoluşumuzun gayesi olan iyi bir insan olmak içindir.  Allah'a iyi bir kul olmak içindir. Günde beş vakit namaz Allah ile konuşmaktır. O’nunla konuşarak yüceleceksiniz, namazı asla ihmal etmeyiniz, namaz çok önemlidir.” demiş.

Tamam da, bunları cemaatler mi yapacak?

Nerede okuyacaklar?

Siz hep söylemde mi kalacaksınız?

Görevi üstünüze almayacak mısınız?

Daha öncede belirttiğimiz Konservatuarlarla/ İlahiyat Fakülteleriyle ortak programlar hazırlamanız için ne engel?

İnanın anlamakta zorlanıyoruz… 

24.İstanbul Türk Müziği Festivali başlıyor; köşe yazarlarına ve siyasetçilere özel çağrı…

SUNUŞ

Ülkemizde, özgün ve alanında tek olan “24.İstanbul Türk Müziği Festivali” ile, bir kez daha sizlerle birlikte olmanın gururunu yaşıyoruz.

Kültür ve sanat şehri İstanbul’un, İBB ve İlçe Belediyeler tarafından yaptırılan Kültür Merkezleri’nde,  müzik  dernek/vakıfları ile solist sanatçılarımız; “müzikte kalite”, “sorumluluk” ve “paylaşım” prensibinden şaşmadan, “güç birliği içinde” sizlere seslenecek, bilim/sanat insanları “Güzel Sanatlar- Toplum Bilimler Etkileşimi Uluslar arası Sempozyumu”nda bildirilerini sunacaklar…

Müzik STK’ları olarak, üniversitelilerin bile Türkçe’yi birkaç yüz kelimeyle konuştuğu, gençlerin; sanat, edebiyat, bilim, müzik, nitelikli okuma, spor, resim v.b. bir yetenek sahibi olup olmadığı bilinmeyen/ölçülemeyen bir ülkede, onların; sanat/kültür, iletişim alanında gelişmesi, sorunlarını çözmesi  konusunda  üzerimize düşen görevi yapmaya/bu alanda adım atmaya, bir olmanın, diri olmanın, üretmenin gururunu yaşatmaya, 24 yıldır, sponsorsuz, kendi imkanlarımızla müzikseverlere kaliteli müzik sunmaya, popüler kültürün ağırlığından/baskısından uzaklaştırmaya çalışıyoruz.

Sn. Cumhurbaşkanı’nın, 3.Milli Kültür Şurası açılışında söylediği şu sözler de günlük yaşantımızda önemsenmelidir diye düşünüyoruz; “Kültür faaliyetleri adı altında milli kültürümüze uymayan etkinlikler konusunda dikkatli olmalıyız. Çağımızın en büyük sorunlarından biri kültürel sığlaşmadır. Hiçbir derinliği ve kalıcılığı olmayan işlerle bir kültür ve medeniyet inşa edilemez. Özellikle gençlerimizi bir ustanın dizinin dibinde oturtarak gerçek sanat ve kültürü öğretmeye teşvik etmeliyiz. Kültürün her alanında birikimlerimizi sahiplenecek çalışmaları ön plana çıkarmalı ve desteklemeliyiz. Televizyon, internet ve özellikle sosyal medyanın kültürümüzü yiyip bitirmesine göz yumamayız. Medeniyetimizden koparsak her şeyimizi kaybederiz. Kültürümüzü kaybedersek yok oluruz. Kimliğimizi, kişiliğimizi, özgürlüğümüzü terk edersek yılların içinde kaybolup gideriz.”

Genel kuralları ile “müzik evrenseldir.” Ancak, Türk müziği dendiğinde; “çalgılar, ezgiler, kullanılan dil-şive, makam, ritim, üslub/tavır vb. özellikleri ile tarihin ve yerelliğin/milliliğin öne çıkması” gerektiğini, konservatuarlarda ve müzik bölümlerinde okuyan öğrencilerin; “evrensellik ile milliyi/yereli iyi anlamalarının/ayırt etmelerinin ve uygulamalarının  şart olduğunu” düşünüyoruz.

24 yıldır; sanata ve spora yapılan her türlü pozitif ayrımcılığı destekliyoruz. Bu nedenle MEB’in; “sanat/spor alanlarında çalışma yapan çocuklarımıza, TEOG sınavlarında  %20 - %30'a kadar ek puan verilmesi” kararını ve MEB’nın son yaptığı müfredat çalışmalarında okullarda Türk müziği’ne ve çalgılarına yer verilmesini, geç kalınmış bir karar olarak görüyor, sonuna kadar destekliyoruz.

 Festival programımız içinde yine, geleneksel ödüllerimiz var…Özel TV’lar müziğe yatırım yapmadıkları için, TRT Müzik Kanalı programları öne geçti; “2017/Türk Müziği Hizmet Ödülü”, 24 yıl aralıksız kurucu olarak Günler içinde yer alan, Bakırköy Musıki Konservartuarı Vakfı Başkanı  Sn. Yılmaz PAMUKÇU’ya, “2017/Türk Müziği  Eleştirmen Ödülü” Gazeteci-Yazar Sn. Burhan AYERİ’ye,  “2017/Türk Müziği Hizmet Ödülü”, son iki sempozyum bildirilerini basarak, bilime/sanata  destek sağlayan Avcılar Belediye Başkanı Sn.Handan TOPRAK BENLİ’ye, “2017/Yılın Kültür Programı Ödülü”, Fasl-ı Anadolu-Sn.Sema Dalgıç’a-TRT Müzik, “2017/Yılın Türk Müziği Programı Ödülü”, Yıldızlar Altında-Sn.Ayşen Birgör’e-TRT Müzik, “2017/Yılın Türk Halk Müziği Programı Ödülü”, Çal Sazım Çal-Sn.Hüseyin Akpınar’a-TRT Müzik huzurlarınızda  takdim edilecektir.

Alanında, ‘özgün ve tek Türk Müziği Festivali’ne katkılarını esirgemeyen; Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, I.B.B. Başkanlığı’na, TRT Genel Müdürlüğü’ne, I.B.B. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’na ve Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü’ne, destek veren;Şişli/Avcılar/Eyüp/Üsküdar/Bahçelievler/Kocaeli B.B./Bakırköy/Kadıköy Belediyeleri’ne, tanıtım/medya sponsorlarımız Alaturka Radyo’ya ve  TRT Müzik Kanal Koordinatörü Sn. Süleyman BEKTAŞ’a, her yıl bizlerle birlikte heyecanımızı ve müziği paylaşmayı amaç edinen Beykent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı  Sn. Adem ÇELİK’e ve Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sn. Emin KARAHAN’a, Beykent Üniversitesi  Kurumsal İletişim Koordinatörü Sn.Burak Kahveci’ye,10 -12 Mayıs 2017 tarihleri arasında düzenlenen “Güzel Sanatlar-Toplum Bilimler Etkileşimi Uluslar arası Sempozyumu”na   ev sahipliği yapan Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne, Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanlığı’na ve Güzel Sanatlar Bölüm Başkanlığı’na, bildiri sunumlarının video çekimlerini yapıp yotube yükleyecek (geçen yıl olduğu gibi) Akademya Kültür, Sanat ve Eğitim Derneği Genel Koordinatörü Sn. Hayreddin Soykan’a, plaket sponsorumuz Özlem Kristal’e, barkovizyonu hazırlayan Sn.Erdem Kabakılıç’a, kitapçık kapak tasarımını hazırlayan Sn.Erdem Çıplak’a, kitapçık tasarımını hazırlayan Sn. Furkan Fedai’ye  sonsuz teşekkürler ediyoruz.

Referandum sonrası, ülkemizin en çok arzu duyduğu “barışa/huzura/paylaşıma/istikrara/üretime” giden yolda, “her türlü şiddete, teröre, anarşiye” karşı “Toplumsal barış için: sanat” diyerek, “Baharı müzikle karşılamak”, “Çölleşen Ruhumuzu Müzikle Yeşertmek” için,  Müzik Vakıf/Topluluk/Dernek’lerimiz ve Konuk Sanatçılarımız  adına sizleri aramızda görmeyi diliyoruz... Saygılarımızla. Y.Doç.Dr. Göktan AY/ MÜZDAK BAŞKANI

2017 Tanıtım filmi:

Festival Programı: