BIST 9.717
DOLAR 32,49
EURO 34,96
ALTIN 2.435,32

Dershaneler kapanırsa kimin canı yanacak?

AK Parti-cemaat kavgasında bir kurban verilmesi gerekiyordu bu da dershaneler olacak böyle giderse. Yalnız kaş yapayım derken göz çıkartmanın kimseye faydası olmayacak.

Dershanelerin kapatılması konusunda hükümet kararlı. "Kapatmıyoruz, özel okula çevireceğiz" dese de bunun ne anlama  geldiğini herkes biliyor.  

Hükümet bu ısrarına gerekçe olarak eğitim kalitesini yükseltmek ve fakir ailelerin çocuklarını dershaneye göndermenin yükünden kurtarmak gibi argümanlar sunuyor.
 
Yazık ki dershaneler eğitim sisteminin bir sonucu.

Bir yarışa tabi tutulan öğrenciler ve çocuklarının bu yarıştan üniversiteli olarak çıkmasını dileyen aileler çareyi dershanelerde buldu.

Getirdiği maddi-manevi yükün yanında adeta bir zorunluluğa dönüşen dershane olgusu o kadar kemikleşti ki şimdi aileler, dershaneler olmazsa ne yapacaklarını düşünüyor kara kara. 
 
"Ailelerin yükünü alacağız" deyip çözüm olarak "özel okulu" sunarsanız yükü ortadan mı kaldırmış olursunuz yoksa o omuzlara daha büyük bir yük mü bindirmiş olursunuz?
 
Yapılan araştırmalar, dershaneye giden bütün öğrenciler arasında en fazla katılımın gelir düzeyi orta veya düşük seviyede olan ailelerden gelen öğrenciler olduğunu ortaya koyuyor. 
 
Aslında bilimsel araştırmaya, istatistiki verilere falan gerek yok bunu görmek için. Çevrenizdeki orta halli ailelere bakmanız kafi. Gelir düzeyi yüksek olanların çocukları zaten özel okullarda. 
 
Devletin vereceği teşvikle özel okulların maliyeti bir aile için aylık 100 lirayı geçmeyecek diyorlarsa o başka. Zira bugün orta halli bir dershaneye aylık 100-150 lira ödeyerek çocuğunuzu gönderebiliyorsunuz. 
 
Tabi bu sadece dershane olayının bir boyutu. 
 
Eğitimin alınıp-satılabilen bir hizmet olduğunu düşünürsek, dershanelerin kapatılması teşebbüs özgürlüğüne vurulan bir darbe olacak. Bunun yanında bu hizmeti tüketenlerin tercihlerine de kısıtlama getirmek anlamına geliyor.

İnsanlar eğitim hizmetini kimden istiyorlarsa alabilmeliler. Hükümet dershaneleri kapatarak bireylerin eğitim alanında tercih yapma hakkına müdahale etmiş olacak. Bu da işin bir diğer boyutu.
 
Peki dershanelerin istihdam ettiği insanları nereye koyacaksınız?

Hadi öğretmenleri bu özel okullarda istihdam ettiniz, özel okula dönüşemeyen dershanelerdeki öğretmenler ne olacak?

Hadi onun da bir kısmı devlete kaydırdınız ki o zaman "atanamayan öğretmenlere" ne hesap vereceksiniz? 
 
Herkes öğretmenleri düşünüyor ama bu dershanelerin istihdam ettiği hizmetlileri, büro elemanlarını ne yapacaksınız? Bu da işin başka bir boyutu.

Dershanelerin yarattığı istihdam alanını kimsenin küçümsemeye hakkı yoktur sanırım. 

Kısacası bu haliyle nerden baksan yanlış nerden baksan tutarsız... 
 
Ve dershaneleri kapanmaya götüren olayın aslında herkesçe görünen ama ısrarla görünmezmiş gibi davranılan bir boyutu daha var.

AK Parti ve cemaat arasındaki çatışma...

Perde arkasında bazı konularda yaşanan çatışmalar vitrine dershanelerin kapatılması olarak konuyor. Olan da vatandaşa oluyor.

Vatandaşın cemaat-AK Parti çatışmasını düşünecek hali mi var? Onun derdi; "çocuğunu bu yarıştan nasıl olacak da galip çıkaracak?"
 
AK Parti-cemaat kavgasında bir kurban verilmesi gerekiyordu bu da dershaneler olacak böyle giderse. Yalnız kaş yapayım derken göz çıkartmanın kimseye faydası olmayacak.

AK Parti bu kavgadan galip çıkayım derken kurban ettiğinin "çocuklar" olduğunu görmüyor mu? 
 
Sağlam bir temelle, sınav sistemini ortadan kaldıracak iyi bir çalışmayla, eğitim sistemini revize ettiklerinde zaten dershanelere ihtiyaç kalmayacak. 
 
Hükümet dershaneler konusunda yaptığı inattan, bu yanlıştan dönmezse çok canlar sıkılacak.

Ama inanın canı en çok sıkılan, çocukları yarış atına döndüren bu eğitim sistemiyle baş edemeyen aileler ve çocuklar olacak.