Dava Adamı
Dava adamı erdemlidir ama her erdem sahibi dava adamı değildir.
Izdırabını duymadığın dert, derdini çekmediğin dava senin değildir!
İnandığı dava uğruna yılmadan, yıkılmadan
direnmenin adıdır sevda.
Sonunu düşünmeden baş koyabilmektir
inanmak, doğru bildiğin ne varsa. Sarsılmadan, yalpalamadan
göğüs gerebilmektir her türlü fırtınaya...
Ne az dava adamı görüyoruz etrafımızda değil
mi?
Tanıdığınız, bu "dava adamıdır"
diyebileceğiniz kaç isim sayabilirsiniz?
Makam mevkinin bozmadığı, paranın
gıdıklamadığı ve bunların etkisiyle gücün yarattığı o çekim alanına
giren tüm cazibe merkezlerini elinin tersiyle itebilen, kendine
değil davasına leke sürmekten ürken kaç adam?
"Böyle bir ortamda, böyle bir zamanda
ne boş beleş bir soru" diyorsanız yadırgamam. Oysa
yadırgamamız gerekirdi.
Zira bir davanın ortamı, zamanı
olmadığı gibi adamlık da zamana göre
değişmez.
Etrafımız o kadar kaypak insanla dolmuş ki
bir davanın uğruna dimdik duran insanları göremiyoruz
bile.
Olmadıklarından mı? Sanmıyorum...
Olmadıklarından mı? Sanmıyorum...
Onlar dertleriyle o kadar meşgul ki
umumun içinde onları görebilmek için farklı bir gözle bakmak
gerekiyor muhakkak.
İdealler, merhamet ve fedakarlıklar,
samimiyet, sabır, azim gibi hasletlere sahip olmak güzeldir.
Bu hasletleri ne olursa olsun muhafaza edebilmek ise
erdem.
Dava adamı erdemlidir ama her erdem sahibi
dava adamı değildir.
Günümüzde bu insanlardan birine denk
geldiyseniz bir çırpıda tanırsınız. İlk intibası " deli mi
bu adam?" hissidir.
Değer yargılarından bu kadar kopuk bir nesil
için hiç de şaşırtıcı bir duygu durumu değil.
Anlamasanız da anlam veremeseniz de
yaptıklarına, tepkilerine, düşüncelerine içten içe bir
hayranlık uyandırır sizde.
İnsanların yargıları umurunda bile değildir.
Yargılarla değil insan olmakla ilgilidir
çünkü.
Bugün bir davanın parçası olmaya
çalışanlar, bir davaya, bir derde gönül verenler gerçek "dava
adamları"na büyük özlem duyuyorlar.
Kıyamet alameti midir bilmiyorum ama özlem
duyulan dava adamlarını bir kenara ayırırsak "adam gibi
adam" görmeye hasret olduğumuz günler
yaşıyoruz.
Yazık ki sayıları gittikçe azalıyor. Onun
için en azından tanıdığınız "adam gibi adamlara"
iyi sahip çıkın.
Zira gelmiş geçmiş en büyük dava
adamının dediği gibi: "Kişi sevdiğiyle beraberdir."