BIST 9.645
DOLAR 32,58
EURO 34,79
ALTIN 2.412,55
HABER /  POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Bu açıklama suçtur bu dil darbe dönemi dili

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'ndan Angola'nın başkenti Luanda'ya hareketi öncesi düzenlediği basın toplantısında "Kılıçdaroğlu'nun açıklaması vesayet çağrısından başka bir şey değil" dedi. Ayrıca ABD'nin Türkiye'ye F-16 teklifi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Neticede ortada ödenmiş para var" ifadelerini kullandı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika ziyareti öncesi flaş açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara seslenerek, “Emir almıştım’ diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, pazartesi itibarıyla durun." sözlerine yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan  "Türkiye bir hukuk devletidir. Kabile devleti değildir. CHP'nin vesayet zihniyeti olduğunun itirafıdır. Bu açıklama bir suçtur. Bu dil darbe dönemi dili" diye konuştu.

Yapılan anketlerle ilgili de konuşan Erdoğan, "Özellikle son dönemde ortaya atılan anketlerin kimler tarafından ne amaçla yapıldığı ortada. Bu tür anketlerde manipülasyonlardan ciddi manada bıktık." dedi.

Bugüne kadar 28 Afrika ülkesine 38 ziyaret gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan şunları söyledi:

Kılıçdaroğlu'nun sözlerine yanıt

-Öncelikle bu açıklama CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. CHP zihniyetinin ilk böyle bir çılgınlığı değildir. Hukuk dışı çağrı kamu düzenine ciddi bir tehdittir. Ne devlet yönetiminin, ne de milli iradenin ne olduğunu biliyorlar. Bunlardan uzak bir yapının tezahürü.

-Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir. Milletimiz de bunlardan bıktığı içindir ki başkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem bürokrasinin siyaset yapmasının önüne geçti. Yeni sistem bürokrasiyi gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi.

- Biz CHP'nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal'e hatırlatıyorum, kabile devleti değildir. Bay Kemal'in oyun oynadığı alan da değildir. Heves ettiğiniz günler geride kaldı.

-Cumhurbaşkanı'ndan en alt düzeydeki memura kadar herkes görevini hukuka göre yapmak zorundadır. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin. Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi, aynı zamanda açıkça bir suçtur. Her şeyden önce, Türkiye vesayeti de, darbe zihniyetini gömeli de çok oldu.

-Kılıçdaroğlu'nun milletimizi ilk tehdidi de bu değildir. Hakimlerden başladı, polislere kadar pek çok kamu görevlisine tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih veriyor. 'Pazartesiden itibaren bu ülkede memurların vay haline.' Hadi bakalım, göreceğiz. Ne yapacağını göreceğiz. Bu ülkede memurunun haklarını savunan iktidar vardır.

Merkez Bankası ziyareti

-Merkez Bankası'nın bağımsızlığını tartışıyorsun, sana randevu verdi mi? Verdi. Bağımsız olmasaydı sana randevu vermeyebilirdi. Bağımsız olduğu için sana randevuyu istediği gün verdi. Ziyaretten çıktıktan sonra hala medyayı kandırmaya kalkıyorsun. Her şeyden önce bu dil vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP'nin bu diline alışığız. Bu zatın FETÖ'cülerin, PKK'lıların, kendilerini desteklediğini ilan eden bazı ülkelerin gazıyla kendisini rezil etmesinden açıkçası ben de utanç duyuyorum.

-Kamu düzenini bozmak için dostlarıyla söylem ve rol paylaşımı yapmışlar. Merkez Bankası ziyareti gerçekleri görmesi açısından umarım kendisi için faydalı olmuştur. 

"Anketlerde manipülasyonlardan ciddi manada bıktık"

-Özellikle son dönemde ortaya atılan anketlerin kimler tarafından ne amaçla yapıldığı ortada. Bu tür anketlerde manipülasyonlardan ciddi manada bıktık. Gerçekçi anketler bunların manipülasyonlarını ayaklar altına alacak anketlerdir. Anket şirketlerine güvenimin kalmadığını daha önce açıklamıştık. Birçok anket şirketi bu işin ticaretini yapar hale geldi. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre de ortaya sonuçlar çıkardılar. Son seçimde bırakın sonuçlarını bileni yakın tahminde bulunan bile çıkmadı.

-Anketlerle algı operasyonuna devam ediyorlar. Cumhur İttifakı'nı ellerden geldiğince küçük göstermenin gayreti içindeler. Türkiye'de seçim konusu açılınca bir kesim bilinçli olarak anketleri öne çıkarıyor. Milletin gönlüne giremeyenler yalan yanlış anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sanıyorlar.

ABD F-16 görüşmesi

-1 milyar 400 milyon dolar F35'ler için yapmış olduğumuz ödeme söz konusu. Ve bu ödemeler karşısında ABD'nin böyle bir teklifi söz konusu oldu.

-Ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa bu adımları atalım dedik. Savaş uçağı filomuzu her zaman hazır duruma getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz. Savunma Bakanlığımız başta olmak üzere görüşmeler devam ediyor.

"Turkovac en kısa zamanda çıkıyor"

-Az gelişmiş ülkeler salgına karşı ne yazık ki kaderine terk edildi. Türkiye olarak böyle bakamayız. Elimizden gelen her türlü desteği bugüne kadar nasıl verdiysek vermeye devam edeceğiz. Biz en kısa zamanda inşallah Turkovac çıkıyor. Biz Turkovac'la da kimseye sansür uygulama veyahut engel çıkarma yoluna gitmeden gönüllük sürecini aştıktan sonra elimizden gelen desteği her yere vermeye çalışacağız. 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan malzeme yardımında bulunduk. Maske konusunda çok açık, net desteğimizi sürdürdük. Bu ülkeler arasında Afrika ülkeleri çoğunlukta olmuştur. Burada en ufak kısıtlamaya gitme düşüncemiz söz konusu değil.

Angola, Togo ve Nijerya'yı ziyaret edecek Erdoğan, ilk durağı olan Angola'nın başkenti Luanda'ya hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde açıklamalarda bulundu. Açıklamaların ardından apronda bulunan askeri tören kıtasını selamlayan Erdoğan'ı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe uğurladı. "TUR" uçağıyla Angola'ya hareket eden Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun eşlik etti.