BIST 9.645
DOLAR 32,57
EURO 34,81
ALTIN 2.418,58
HABER /  POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Nobel tepkisi

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 'Sürgünün 75. Yılında Ahıska Türkleri Anma Programı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nobel Ödülü'nün Bosna'daki soykırımı inkar etmesi nedeniyle tepki çeken Avusturyalı yazar Peter Handke verilmesine tepki göstererek, "On binlerce Müslümanın kanını döken bir caniyi savunan, öven bir şahsın böyle bir ödüle layık görülmesi, utanç vericidir, rezalettir" dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 'Sürgünün 75. Yılında Ahıska Türkleri Anma Programı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bu akşam böylesi duygu dolu bir atmosferde kalplerimizi buluşturan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımıza, Dünya Ahıska Türkleri Birliğine şükranlarımı sunuyorum. Oldukça geniş bir yelpazede düzenlenen 75. yıl anma etkinliklerinin Ahıskalı soydaşlarımızın karşılaştığı zulümlerin yerel ve uluslararası zeminlerde duyurulması bakımından hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

"Ahıska kültürünü daha fazla insana ulaştırabilmeliyiz"

Hisse alınmayan, ders çıkarılmayan tarih tekerrür eder. Bunu engellemenin yolu ise yaşananları unutmamak ve unutturmamaktır. Az önce hep birlikte gözyaşlarıyla izlediğimiz belgesel 75 yıl önce Ahıska Türkleri'nin karşılaştığını göstermesi açısından ibretliktir. Görsel ve yazılı olarak kayda alınması gerekiyor. Türk coğrafyasının farklı yerlerinde yaşayan Ahıskalı gençlerin ata yurtları ziyaret ederek oraları görmelerini sağlamalıyız. Ahıska müziğini, folklörünü, kültür ve sanatını daha fazla insana ulaştırabilmeliyiz.

"Ahıskalılar birkaç saat içinde sürgün edildi"

Ortak tarihi mirasımızı korumanın ve gelecek kuşaklara aktarmanın mücadelesini vermeliyiz. Yıkılan her eserin aynı zamanda hafızamızdan bir parça götürdüğünü de unutmamalıyız. Ahıska'nın kadim mirasını yaşatmaya, yeniden ayağa kaldırmaya matuf bu faaliyetleri takdirle karşılıyorum. İlgili kurumlarımızın, özellikle arşiv ve envanter çalışmalarına ağırlık vereceğine inanıyorum. Bundan 75 yıl önce Ahıska'da insanlığın en utanç verici sahnelerinden biri yaşandı. Stalin tarafından birkaç saat içinde öz yurtlarından kopartılarak Sovyet coğrafyasının dört bir yanına sürgün edildi.

"Ahıskalılar yurda dönmenin onurlu mücadelesini veriyor"

Sovyet yönetimi Ahıskalıları en ağır şartlarda çalışma kamplarına gönderdi. Bu kamplarda binlerce Ahıskalı kardeşimiz soğuğun ve insanlık dışı muamelelerin kurbanı oldu. Bu vesile ile bir gün vatanına kavuşmaları dileğiyle hayatını kaybeden tüm kardeşlerimi rahmetle, saygıyla yad ediyorum. Sürgünü yaşayıp da bugün dünyanın 9 ayrı ülkesinde hayata tutunmaya çalışan büyüklerimize Allah'tan sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler diliyorum. 550 bin civarında Ahıska Türkü yurtlarından uzakta hayatlarına devam ediyor. Bu kardeşlerimizin büyük bölümü 75 yıl önce terk ettikleri evlerine geri dönmenin onurlu mücadelesini veriyor.

"Bu ödülü vererek soykırıma ortak olmuşlardır"

'Nobel Edebiyat Ödülü'nü Bosna soykırımını inkar eden bir faşiste verilmiştir. On binlerce Müslümanın kanını döken bir caniyi savunan, destekleyen hatta öven bir şahsın böyle bir ödüle layık görülmesi utanç vericidir, rezalettir. Bu şahsın 'İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edildiği 10 Aralık'ta ödüllendirilmesi ayrı bir garabettir. Soykırım heveslilerini ödüllendirmek yeni cinayetlere, yeni ırkçı saldırılara, yeni soykırımlara icazet vermektir. Kirli ve kanlı siciline rağmen bu şahsı ödüllendirenler 25 yıl önce Bosna'da işlenen soykırıma da ortak olmuşlardır. Bizim değerlerimizde zulme rıza zulümdür.

"Aziz Sancar hocamızın hassasiyetine teşekkür ediyoruz"

Bu şahsın ödüllendirilmesini kesinlikle iyi niyetli bulmuyoruz. Nobel itibarını tamamıyla kaybetmiştir, siyasileşmiştir, ideolojik kararlar vermektedir. Avrupa'da camilere saldırılırken bu ödül birilerine cesaret aşılayacaktır. Prof. Dr. Aziz Sancar hocamıza hasssasiyeti için ayrıca teşekkür ediyoruz. Bu skandal müslümanların acılarına karşı duyarsızlığını ne ilk ne de son örneğidir. Hocalı, Ahıska, Arakam, Suriye'deki vahşete kadar çok kez şahit olduk. Bize demokrasi ve hukuk dersi verenler on binlerce insanın kanını dökenleri, terör elebaşlarını kırmızı halıda ağırladılar. Kendi vatandaşlarına hak gördükleri özgürlük ve demokrasiyi Afrikalı, Asyalı, Suriyeli, Yemenliye çok gördüler.

"Ahıska Türkleri'nin vatanına geri dönüşü sağlanmalıdır"

Ne bir başkasının hakkına el uzatacağız, ne hakkımızın yenilmesine rıza göstereceğiz. Herkes sessiz kalsa da biz her platformda Ahıska Türklerinin davasını savunmaktan geri duymayacağız. Burada bir gerçeği tekrar ifade etmekte de fayda görüyorum. Ahıskalı kardeşlerimizin gönlünde açılan yaraları bir nebze de hafifletecek tek yol arzu eden her Ahıska Türkünün vatanlarına geri dönebilmesini sağlamaktır. Dünya Ahıska Türkleri Birliği Başkanı Ziyaeddin kardeşimizle bu konuları sürekli görüştük, görüşüyoruz, görüşeceğiz. İlgili ülkelerin karşılaştıkları sıkıntıları, zorlukları elbette buluyoruz. Bunların aşılması için elimizden gelen desteği vermeye hazır olduğumuzu her fırsatta muhataplarımızın bilgilerine sunuyoruz. Boşa geçirilen her gün mağduriyeti daha fazla arttırmaktadır.

"Yazdığınız başarı hikayeleriyle gurur duyuyoruz"

İnşallah bundan sonra da sizlerin davasını davamız addederek hem Gürcistan makamları hem de Avrupa Konseyi nezdinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu konu Gürcistan ile ilişkilerimizin ve güney Kafkasya siyasetimizin öncelikleri arasında yer almaya devam edecektir. Ahıska Türkleri zulme, sürgüne ve acıya rağmen gittikleri her yerde çalışkanlık, başarıları, dillerine, dinlerine ve kimliklerine sahip çıkmalarıyla temayüz etmişlerdir. 75 yıldır büyük sabırla yürüttükleri adalet mücadelesinde hiçbir zaman meşruiyetten ve hukuktan ayrılmamışlardır. ABD'den Kazakistan'a dünyanın 9 farklı ülkesinde kurdukları hayatlarla umudun ve dayanışmanın sembolü olmuşlardır. Türkiye olarak sizlerin her türlü sıkıntıya göğüs gererek yazdığınız başarı hikayelerinden biz gurur duyuyoruz.

"Birileri rahatsız olunca 'Doğru yoldayız' dedim"

Ukrayna'da olaylar başlayınca hemen devreye girerek çatışmadan etkilenen kardeşlerimizi buraya getirdik. Ülkemizde birileri bunlardan rahatsız oldu. Ben de arkadaşlarıma dedim ki: 'Bunlar rahatsız olduğuna göre biz doğru yoldayız.' 672 ailenin Erzincan ve Ahlat'a yerleşmesini sağladık. Bu kardeşlerimizle ilgili resmi kurumlarımız eğitim, konut, sağlık ve diğer ihtiyaçlarına dair gereken adımları atıyor. Türkiye'ye yerleşmiş olan Ahıskalı kardeşlerimizin farklı alanlarda karşılaştıkları sorunların çözümü için de gerekli tedbirleri alıyoruz.

"Toplu olan yürekleri hiçbir güç sindiremez"

İnşallah bundan sonra da sizleri desteklemeye, sizlere sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu süreçte arzumuz Ahıska Türklerinin on yıllardır olduğu gibi geri dönüş idealinden vazgeçmeden kimliklerine, dillerine, köklü değerlerine sahip çıkmalarıdır. Birlik ve beraberlik olmadan rahmette yapılan çalışmaların bereketi de olmaz. Toplu olan yürekleri hiçbir güç sindiremez, hiçbir baskı yıldıramaz. Sizlerden kimsenin aranıza nifak tohumları ekmenize fırsat vermemenizi diliyorum. Enerjimizi iç kavgalara değil davamızın başarısına teksif edeceğiz. Mücadelemizi sürdürürken demokratik zeminden asla sapmayacak, art niyetli kimi çevrelerin bu mücadeleye gölge düşürmesine rıza göstermeyeceğiz."