BIST 9.525
DOLAR 32,60
EURO 34,82
ALTIN 2.509,45

Çipras, Türkiye’ye zeytin dalı uzatacak…

Çipras, Yunanistan’a uygulanan mali programın 4 ay uzatılması karşılığında vaatlerinden vazgeçmiş görünüyor. Diğer bir ifadeyle Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu yetkililerinden oluşan Troyka işbaşında olmaya devam edecek.

Çipras, Yunanistan’a uygulanan mali programın 4 ay uzatılması karşılığında vaatlerinden vazgeçmiş görünüyor. Diğer bir ifadeyle Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu yetkililerinden oluşan Troyka işbaşında olmaya devam edecek.

Hatırlayacağımız üzere Syriza, ülkenin tüm mali kararlarında üst merci gibi görev yapan Troyka’nın kapısına kilit vuracağını söyleyerek iktidara gelmişti. Ne var ki Troyka denetçilerinin evlerine gönderilmesi bir yana; kreditörleri ikna edebilmek adına Yunanistan’ın yeni reform tedbirlerini sunması seçimlerin üzerinden henüz bir ay geçmesine karşın sokakların bir kez daha karışması için yetti. Bir ay önce alkışlayan ve oy verenler bu kez karşılarında polisleri buldular.

Gelinen noktada Yunanlılar için tablo net: ‘Çipras işkembeden atmış!’

Buna karşın tablonun arka planında durum görünenden daha bulanık.

Çipras, hamlelerini yapabilecek zaman bulmaya çalışıyor. Nefes alması lazım…

Merkel ise Yunanistan’dan vazgeçmiyor ancak Çipras’a da istediği ortamı yaratmıyor. Almanlar kazanımlarına ulaşabilmek için Yunanistan’ı solumum cihazına bağlı olarak yaşatmayı sürdürmek istiyor. Hedefinde ise Yunanistan’ın adaları, limanları yani Ege ticaret yolunun kontrolü var. Bunlara ulaşmanın yolu ise Troyka programının ortaya koyduğu reformlardan, yani özelleştirmeden geçiyor.

Refaha alıştır, uyuştur, borçlandır ve ele geçir!

Almanya tam da bunu uygulamışken, Yunanistan’ın AB’ye sırtını dönmesini istemiyor.

Üretmeden yaşayıp sanal refahın tadına varan Aristo’nun torunlarının ise bu oyunu görmeleri zor. Çünkü onların sokağa çıkmalarının arkasında yatan yegane gerçek; kemer sıkma politikalarının negatif yansımaları. Bugün itiraz ettikleri mali programın yarın ateşli savunucuları olabilirler. Yunanistan’ın maaşları dahi ödeyecek durumda olmadığı düşünüldüğünde, bunu beklemek hayal değil.

Çipras’ın elindeki koz ise Rusya ve Çin.

Yunan Dışişleri Bakanı Kotzias, "AB ile Rusya arasında köprü rolü oynayabiliriz" diyerek iyiden iyiye bu ülkelere yeşil ışık yakmaya başladıklarının sinyalini verdi.

Rusya ve Çin’in ortak amacı ise aynı: Limanlar, yani Ege ticaret yolu.

Çin’in Cosco Pasific Şirketi hali hazırda Yunanistan’ın ve Ege’nin en büyük limanlarından biri olan Piraeus’un sahibi durumunda. Çin’in diğer limanlarda varlığını artırması ise Almanya’nın ticaret hedefleri açısından asla istemeyeceği bir durum.

Rusya ise bugün tamamıyla karşısına aldığı Batı grubuna karşı yeni enerji güzergahlarını yaratarak bölgesel üstünlüğünü artırmak niyetinde. Akdeniz’in genelini kontrol altında tutabilecek ve AB’ye tek rotadan ulaştırılacak gaz boru hatları sayesinde pazarlık gücünü ele geçirmenin planlarını yapıyor.

Kısacası Rusya ve Çin için Yunanistan, AB’ye karşı tam bir ‘Truva Atı’ görünümünde. Çipras içinse Rusya ve Çin, AB’ye karşı sırtını dayayabileceği yeni birer ‘abi’.

Olayın tam göbeğinde yer alan ülke ise Türkiye. Ege ticaret yolunun ortağı, gaz boru hattı yollarının merkezi ve bölgesel ekonomi üssü görünümündeki Türkiye…Rusya şimdiden Türkiye’yi yeni müttefik olarak kendine hedef seçmiş durumda. Bu nedenle Çipras’ın, Türkiye’siz hareket edebilmesi mümkün görünmüyor.

Çipras’ın nefes alacak zamanı bulamamasının diğer bir nedeni ise AB’de yükselen radikal sol akımlar… Yunanistan’ın, İspanya ve Portekiz’e örnek olma ihtimali Almanya’nın uykularını kaçırıyor.

Merkel, Yunanistan’ın borçlarının silinmesi durumunda İspanya, Portekiz ve İtalya’nın ‘hani bana’ diyeceklerinin farkında. Çünkü özellikle İspanya ve Portekiz, Yunanistan’dan sonra AB üyeliği ile sanal refah yakalayan ülkelerin başında geliyor. Bu ülkelerin kamu borcu/GSYH oranları İspanya için %92.10 ve Portekiz için %129 civarında.

Şayet Çipras görünür bir başarı yakalayabilirse, bu ülkelerdeki Syriza’lar anında seslerini yükseltecekler. İspanya’nın Podemos’u sesini yükseltmeye başladı bile.

Bu korku İspanya ve Portekiz mevcut yönetimlerinin Çipras’ın önünü tıkama girişimlerine başlamasına neden oldu. Mali yardımın 4 aylık uzatma görüşmelerinde İspanya ve Portekiz’in Yunanistan’dan taahhütlerini yerine getirmesini beklediklerini açıklaması bunun en önemli göstergesi.

İşte bu nedenle Almanya ve AB, Yunanistan’ı günlük olarak yaşatmak istiyorlar. Köklü bir yapılandırma yapılmasını ve programın makul şartlarda uzatılmasını istemiyorlar.

Kısacası Çipras’a düşünecek ve strateji geliştirecek fırsatı vermek istemiyorlar…

Şu anki durumda Yunanistan’ın Aralık ayına kadar 17.4 milyar Euro’luk geri ödemesi var. IMF’e Mayıs’ta 1.1 milyar; Haziran‘da ise 1.9 milyar Euro ödeme yapmak durumunda. IMF’e bu ay ödenecek tutar ise 1.5 milyar Euro. Yunanistan, olası bir temerrüt durumunda IMF’e borcunu ödeyememiş ilk ülke olarak kayda geçecek. Kasa tam takır… Bu nedenle son koz olarak Yunan ekonomi yönetimi gözünü Merkez Bankası emeklilik fonuna dikmiş durumunda.

İşte temel mesele, bu haldeki Çipras’ın başını kaldırıp kaldıramayacağı...

Görünen o ki, Troyka, Yunanistan’a yardımı her seferinde yumurta kapıya sıkıştığında yapacak…

Şimdi soru şu: Çipras ehlileşecek mi? “Evet, ben işkembeden atmışım! Buyurun, limanlar sizin olsun” diyecek mi?

Yoksa Rusya ve Çin ile stratejik hamleler mi atacak?

İzleyip göreceğiz…

Ancak Çipras Ege ticaret yolu kozunu kullanmak istiyorsa bunun için sadece Rusya ve Çin’e yakınlaşması yetmez!

Muhakkak Türkiye’yi yanına alması gerekiyor.

O yüzden ben de bekliyorum…

Acaba Çipras, Türkiye’ye ne zaman ‘zeytin dalı’ uzatacak?

 

Not: O zeytin dalı uzatıldığında, bunun arka planını detaylandıracağım…

 Twitter: @SonerGokten