Çin'in yükselişi zengin ülkeleri ürkütüyor

BBC tarafından düzenlenen ankete göre Pekin yönetiminin dünyada giderek artan nüfuzu özellikle 'zengin' rakiplerinde kamuoyunu endişelendiriyor.

BBC için 27 ülkede düzenlenen bir araştırma, Çin'in dünyada artan ekonomik etkisi konusundaki endişelerin arttığını gösterdi.

Bu artış özellikle zengin ülkelerde kendini gösteriyor.

Anket Çin'in dünyadaki etkisine ilişkin negatif görüşlerin 2005'ten bu yana arttığını gösteriyor.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Almanya, Fransa ve İtalya'da Çin'in dünyaya etkisinin olumlu değil olumsuz olduğunu düşünenler çoğunluk haline geldi.

Bu ülkelerde pek çokları Çin'in adil olmayan şekilde ticaret yaptığına inanıyor.

Buna karşılık kalkınmakta olan ülkelerde, özellikle de Afrika'da Çin'in etkisini olumlu yorumlayanlar daha fazla.

Pekin yönetimi son yıllarda Afrika'da büyük yatırımlar yaptı.

Uluslararası anket kuruluşu Globescan'in Maryland Üniversitesi ile birlikte yaptığı ankete 28 bin kişi katıldı.

Kriz kıskançlığı mı?

Zengin ülkelerdeki olumsuz görüşler süregiden küresel resesyonun etkilerine bağlanıyor. Ekonomi muhabirimiz Andrew Walker, krizde zengin ülkeler büyük darbe alırken, toparlanmalarının da Çin'e göre çok daha yavaş ve zor olduğuna dikkat çekiyor.

Çin'in ekonomik siyaseti de özellikle zengin ülkelerde eleştiriliyor.

Sık sık dile getirilen bir şikayet döviz siyasetinin Çinli üreticilere adil olmayan şekilde avantaj sağladığı. Resesyon sırasındaki işten çıkarmaların, bu konudaki endişeleri bu durumu daha fazla öne çıkardığı düşünülüyor.

Çin'e bakışta olumsuz eğilim İngiltere ve Meksika gibi ülkelerde de arttı ama çoğunluk haline gelmedi.

Hatta anketin geneline bakıldığında Çin'in yarattığı izlenim hala olumlu.

Anketin yapıldığı 27 ülke bir arada ele alındığında, bunların %50'si olumlu görüş belirtirken, olumsuzlar yüzde 33'te kaldı.

Çin'in ekonomik gelişimine en olumlu bakan ülkeler ise Nijerya (%82) ve Kenya (%77) oldu.

Bazı iş çevreleri de ülkenin bir fırsat olarak görülmesi gerektiğine inanıyor.

Bir milyarı aşkın tüketicisi ile Çin'de yaşam standartları yükseldikçe, Çinli şirketler tüm taleplere karşılık veremeyeceğinden Çin'in pazar niteliğinin de gelişeceği savunuluyor.