BIST 9.080
DOLAR 32,36
EURO 34,96
ALTIN 2.325,19
HABER /  GÜNCEL

'CHP'de yüzler değişti, kafalar aynı'

Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Fuat Keyman CHP'nin aday listesini 'CHP'de yüzler değişti, kafalar aynı' sözleriyle değerlendirdi.

Abone ol

Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Fuat Keyman CHP'nin aday listesini "CHP'de yüzler değişti, kafalar aynı" sözleriyle değerlendirdi.

Eski genel sekreter Önder Sav aday gösterilmedi

CHP'nin 101 milletvekilinden 64'ü liste dışı kaldı. Dikkat çekici olan, listeye giremeyen bu 64 ismin arasında, Kılıçdaroğlu'nun Baykal döneminden devraldığı, bazıları eski genel sekreter Önder Sav'a yakın olan partinin ağır toplarının bulunması.

Örneğin Hakkı Süha Okay, Kemal Anadol, Berhan Şimşek, Onur Öymen, Mustafa Özyürek, Mehmet Sevigen ve Yılmaz Ateş listeye giremedi.

Eski genel başkan Deniz Baykal Antalya birinci sıradaki yerini korurken, listeye giremeyen Önder Sav'ın yerine, Ankara 1. Bölge 1. sıradan, sosyolog Sencer Ayata aday gösterildi.

CHP Ergenekon davasında tutuklu yargılanan isimlerden Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ı da aday gösterdi. Tuncay Özkan ise listede yok. Aynı davada tutuksuz yargılanan eski Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ise listede.

Ergenekon davası ve AKP'ye yönelik eleştirileri ile öne çıkan YARSAV'ın başkanı Emine Ülker Tarhan aday gösterilirken, yine yargıdan İlhan Cihaner ve Kadir Özbek gibi isimlere yer verilmedi. Sosyal demokrat siyasetin önde gelen isimlerinden Murat Karayalçın, Hikmet Çetin ve Ercan Karakaş da listeye giremedi.

CHP'nin aday listesini değerlendirmesini istediğimiz Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Fuat Keyman, öncelikle eski vitrini oluşturan çok sayıda ismin listeye alınmamasını vurguladı.

Fuat Keyman: CHP'nin 2011 seçimlerine gireceği aday listesi, esasında son bir yıldır süregelen CHP içindeki iktidar kavgasının Kemal Kılıçdaroğlu lehine bittiği anlamına geliyor. Çünkü artık Kemal Kılıçdaroğlu parti içinde liderliğini tam anlamıyla pekiştirmiş durumda.

BBC Türkçe: Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan bazı isimlerin aday gösterilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Keyman: Bir taraftan CHP içinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinin pekiştiğini görüyoruz, ama öbür taraftan da CHP'nin vizyon olarak çok da fazla güçlenmediğini, çok da fazla değişmediğini görüyoruz. Parti içinde, ulusalcı denen, anti AKP'ci siyaset anlayışı ile, ki o bugün Türkiye'de Ergenekon, ya da muhafazakar siyasi anlamda tepkici-milliyetçi çizgi olarak ortaya çıkıyor. Bunun hala varlığını sürdürdüğünü, ama bir yandan da kadınlara gençlere yönelik bir değişim olduğunu görüyoruz. Yani siyasi olarak hem vizyon olarak hem güç olarak ikircikli yapının devam ettiği anlaşılıyor.

Bunun da simgesi, bir tarafta daha önceki seçimlerde merkez sağı birleştirmeye oynayan Sinan Aygün gibi bir ismin gelmesi, buna karşılık sosyal demokrat isimlerin aday gösterilmemesi. Diğer bir örnek, Ergenekon'da tutuklu yargılanan ve CHP ile ilgisinin tam ne olduğu bilinmeyen Mehmet Haberal gibi birisinin, işçi ile CHP arasındaki bağlantıyı simgeleyen Zonguldak'tan birinci sırada aday gösterilmesi. Bu tabii CHP'de hala o eski siyaset anlayışının, tepkici-milliyetçi siyaset anlayışının devam ettiğini gösteriyor. O yüzden yüzler değişiyor, ama kafaların ve siyaset yapma sisteminin çok fazla değişmediği bir CHP görüyoruz.

BBC Türkçe: Bir yandan da bir ince ayar çabası yok mu? Örneğin İlhan Cihaner ve Kadir Özbek gibi, Ergenekon sürecinde AKP'nin karşısında yer almış, yargıdan isimler liste dışı kaldı.

Keyman: Bu şuna bağlı: YARSAV Başkanı'nı alınca, diğer isimleri almaya gerek olmadığı ortayı çıktı. Yani zaten hepsini içeri alamaz. O zaman tamamıyla Ergenekon'un avukatı pozisyonunu tutmuş olur.

BBC Türkçe: CHP'nin bu seçim sürecinde Kürt sorunuyla ilgili nasıl bir tavır takınacağı hep merak konusu. Aday listesi bu konuda bir ipucu veriyor mu sizce?

Keyman: İsmini Diyarbakır Barosu Başkanı olarak yapmış, Diyarbakır'da yaşayan Sezgin Tanrıkulu tam da bu "yeni CHP" anlayışı içinde CHP'ye gelmişken, Kemal Kılıçdaroğlu "Kürt sorununda üçüncü aktör olacağız" demişken, Sezgin Tanrıkulu'nun, BDP'nin Güneydoğu'da AKP'ye karşı çok ciddi bir atak yaptığı bir seçimde Diyarbakır'dan değil de İstanbul'dan aday gösterilmesi, Diyarbakır'ın tamamen AKP ve BDP'ye bırakıldığını gösteriyor. CHP'nin Kürt sorununda, bu seçimde olmayacağını göstermesi açısından partide o eski siyaset anlayışının devam ettiğini işaret ediyor. CHP'nin bu ikircikli tavrı da AKP'ye çok büyük bir katkı vermiş oluyor.