BIST 9.645
DOLAR 32,58
EURO 34,90
ALTIN 2.435,99

Cesaretle yazmak ve aşkla/görev sorumluluğuyla çalışmak!…

Eğitim ve sanatta; doğrular ve çözümler değişmiyor…

GÜNCEL/Y.Doç.ler kaybetti(rildi): Cumhurbaşkanımızın 7100 Sy. yasada, söylediklerine  uygun kararlar alınmaması karşısında  sessiz kalması ve onaylaması hala tartışılıyor ve bir anlam verilemiyor.  Dağın fare doğurduğu 7100 Say.Kan. ile  Y.Doç.ler kaybetti, ama Dr./Sy. olanlar, “yabancı dil çevirisi sınavı yapılmadan”  Dr.Öğr.Üyesi olarak alınmaya devam ediliyor. Böylece “yabancı dil olmadan akademisyen olamaz”  diyenlerin ne kazandıkları bilinmiyor!...Üniversite senatoları da; Doç. başvurusu için 65 puan kararı almaya devam ediyorlar. Hani  kanunla düşürülmüş ve 55 olmuştu?!.. Sonuçta; Dr. olanların önü açıldı, ama Y.Doç. lerin önü -yine-  kapatılmış oldu. Ve, bu büyük çelişkiyi kimse görmüyor!.. Yazık!.. https://www.akademikpersonel.org/anasayfa/siirt-universitesi-akademik-kadro-ilani-5.html

Cesaret ve görev sorumluluğu…

Sizlerden; “Göktan Bey, isim vermekten çekinmeden, cesaretle  yazıyorsunuz… Nasıl karşılıyorlar? v.b.”  sorular geliyor…

Çok doğru bir soru!..Müzik alanında aynı gemideyiz, dostuz,ama; ben kimsenin kişiliklerine bir şey söylemiyorum ki!...Sadece, yaptıkları açıklamalara, yazdıkları yazılara/kitaplara, yaptıkları uygulamalara bakıyor, artı-eksi değerlendiriyorum. Kusura bakılmasın; arkadaşım/dostum diye kafamı kuma gömemem!..Zaten öyle yaparsam; akademisyen olamam, onlar da etrafındaki yağcılardan kurtulamaz, başarılı olamazlar…

Bakınız;  seçim karar üzerine Cumhurbaşkanı, AK Parti vekillerine: "Kimse küçük hesaplar peşinde olmamalı. Listelere girecek ya da çıkacaklar olabilir. Kimse ben yoksam AK Parti yok demesin herkes çalışmaya başlasın" demiş. 

Bizim insan yapımızla/anlayışımızla zor ama, bu görüş,  her kurum için geçerli… Hep yazıyorum, ülkemizde; başa gelen, atanan kişi kendini en akıllı zannediyor –oysa tercih edilmiştir- ve ahde vefa, tecrübe, etik v.b. olanları değil, kendisine ses çıkarmayanları yanına alıyor ve başarısızlık öyle başlıyor.

Onun için yıllardır; “şahısçı/benci  değil”, "kurumcuyum" diyorum!..

Siz okurlarım tarafından, eğitim/kültür/sanat yazılarımla  çok fazla takip ediliyorum, teşekkür ediyorum…

Ben; düzeyli, kırıcı olmadan yazmaya çalışıyorum…Görüşlerinizin yorum bölümüne yazılmasını istiyorum…(ki, herkes okusun) Olmuyor!...Bana yazılıyor!...

Alanımızdaki; “üreten”, “liyakatlı”, “nitelikli”, “etik”  v.b. arkadaşlarıma saygı ve sevgi duyuyorum...

Şahısları değil, onların bazı fikirlerini yanlış/doğru buluyor,  tartışıyorum!..

Mümkün olduğu kadar; düzeyli, medeni bir şekilde yazıyorum...

Alan  müzik insanlarımızın; fikirleri  farklı olsa da, bazı görüşleri zaman zaman paylaşıp/paylaşmasak da, arkadaşlığımıza engel olmadığını düşünüyorum.

Farklı düşünmenin dost olmamıza engel olmadığını düşünmeme rağmen, bazı yönetici arkadaşların uzak durduğunu, küstüğünü/kırıldığını fark ediyorum. Bununda, bilimselliğe gölge düşürdüğünü biliyorum.

Alan arkadaşlarımın, -az da olsa- yayınladıkları eserlerde, çok fazla yanlış/eksik olduğunu görüyorum. Yazınca da, kabul etmek yerine karşı saldırıya geçtiklerini, hatta unvanlarını kullandıklarını üzülerek görüyorum!..Oysa, sanatta unvan değil; üretim ve yetenek öndedir.Unvan; YÖK’ün istediği şartları yerine getirince alınır…

 Herkes; yaptığı işin alkışlanmasını, beğenilmesini arzu eder, ama doğru ve etik ise!...

Arkadan/kapı arkasında konuşmaktan/konuşulmaktan nefret ediyorum. Her şeyin karşılıklı olarak konuşulacağına ve çözüleceğine inanıyorum...

İnanıyorum ki;

Bilimde/sanatta çok gelişme olmasa da yetenekli bir  milletiz.

Her işin  sonunda akıl galip gelir.

Mütevazılık, soğukkanlılık her alanda şarttır.

Üreten, etik insanlara saygı ve sevgi duyulur.

Mayamız sağlamdır, gerçek kültür/sanat bağlarımız  bizi ayakta tutar.

Etik olmayanlar azdır, bir an kazanır gözükseler de, toplum katında zaten kaybetmişlerdir.

Korkmaya, umutsuz olmaya   gerek yoktur.

Özellikle    karamsarlığın, kişilere faydası yoktur.

Genel olarak bu toplum; olumlu düşünür, kötülükleri uzak tutmaya çalışır.

Başarının ilk şartı; her şeyden önce kendine güvenmektir.

Bunları neden yazdım…

Yıllardan beri, konservatuardaki  bazı uygulamalar hakkındaki görüşlerimi, yazılı olarak –kayda geçmesi için- veriyorum…Geçen aylarda, Müdür Yard. olduğum bir dönemle ilgili Müdürlük bir bilgi istedi. Hepimiz yoğun çalışıyoruz, zaman zaman neler yaptığımızı unutuyoruz. Bu vesileyle 1996-1999 dönemini toparlamak durumunda kaldım…Baktım ki, neler neler yapılmış!., Bölümler mezunlarının hakları alınmış, projeler hayata geçirilmiş…

Ama; 1999’dan sonra,  yerimize gelenlerde (genç mezunlarımızda), yapılanların  hiçbir kıymeti yok!...Hatta “mobbinge” bile uğramışız!..

Bu bir vesile oldu, etkin görev aldığım/içinde olduğum dönemde yaptıklarımız şöyle;

Konservatuar yönetimi:

Rektör: Prof. Dr. Reşat Baykal-Prof.Dr. Gülsün Sağlamer, Müdür: Doç.Fikret Değerli, Müd.Yard.: Doç. Serdar Öztürk/Sosyal, Y.Doç.Dr. Göktan AY/Eğitim, Yönetim Kurulu: Doç.Fikret Değerli, Doç. Serdar Öztürk, Y.Doç.Dr. Göktan AY, Doç.Erol Deran, Doç. Dr.Can.E.Ökten,  Konservatuar Sekreteri: Lale Sezer

Yapılan işler ve  3 yıla (1996-1999) sığdırılanlar…:

T.H.O. Bölümü mezunlarının MEB Halk Eğitim Merkezlerin’e “Halk Oyunları Öğretmeni”  Olarak Atanması…

İTÜ TMDK Çalgı Eğitimi Bölümü’nün kolej olarak yapılanması ve baştan aşağı yenilenmesi…(Bölüm Başkanı, (rahmetli) Prof. A. Turan, Böl.Başk.Yard.; Y.Doç.Dr. G. AY ve Y.Doç.Ş. Güvençoğlu, Öğretmen K. Şenel )

Konservatuarlar Şenliği yapılması…. Her yıl dönüşümlü yapılmaktaydı; Gaziantep Ün., Ege Ün. ve İTÜ Konservatuarları ile …(3 yıl sürdü)

Konservatuarlar Eğitim Toplantıları yapılması… Her üç-altı  ayda bir dönüşümlü: Gaziantep Ün., Ege Ün. ve İTÜ Konservatuarları (3 yıl sürdü)

MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanı’nın tarafımdan konservatuara getirilmesi, konunun anlatılması ile İTÜ TMDK Çalgı Eğitimi Bölümü mezunlarının “Öğretmen”lik haklarının alınması…..(Daha sonra bu kadrolar iptal edildi ve müzik öğretmenliğine geçirildiler)

İTÜ TMDK-MEB Halk Oyunları Usta Öğreticilerine Eğitim Programı Uygulama Protokolü, 50 ilde İTÜ TMDK,Ege Ün. ve Gaziantep Ün. Konservatuar Öğr.Elemanları ve Mezunları ve alan uzmanlarının Öğretici olması ile gerçekleştirilmesi (3 yıl sürdü)

YÖK Doç. kitapçığında Türk Musıkisi maddesinin olmaması üzerine, tarafımdan bir çalışma yapılarak, Türk musıki alanları kodlanmış/ konmuş, kabul edilmiş ve kitapçığa girmiştir.

YÖK Taslağı üzerinde Konservatuar olarak bir çalışma yapılması, kurul oluşturulması, raportörlüğün tarafımdan yapılması..

1996-1999 döneminde, İTÜ TMDK Bölümlerine çalgı ve alet (piyano-tepegöz-fotokopi v.b.) alımı yapılması... (Hatırladığım 12 adet  tepegöz,3 piyano)

Her yıl Mayıs ayında, İTÜ TMDK Yıl sonu gösterisi AKM’de yapılması... (3 yıl sürdü)

Yazarlığını öğretmen Sabahat Emir’in, koro şefliğini Doç.Serdar Öztürk’ün yaptığı, İstanbul Devlet Opera ve Bale Sanatçısı (rahmetli)  Altan Günay tarafından sahneye uyarlanan yaptığı, beş bestekarın eserlerinden  oluşan Yunus Emre Müzikalı’nın G Amfisi ve AKM’de gösterimi (2 defa) yapılması….

Yaşları icabı verim alınamayan ve şikayet konusu yapılan bazı sanatçı büyüklerin emekli edilmesi,

Yapılacakların tüm öğretim elemanları ile ortak görüş alınarak uygulanması, bölüm raporlarına önem verilmesi v.b. sağlanmıştır.

Fazla söze gerek var mı?!..

Takdir sizin!... 

BAĞIŞ KAMPANYAMIZ VAR…

İzmir’in Dikili ilçesinde çok programlı bir liseyiz. Geçmiş yıllarda okulumuz kütüphanesinin yenilenmesi için bir bağış kampanyası düzenlemiş ve 3000’i aşan kitap sayımızla ilçemizin en büyük okul kütüphanesine sahip olmuştuk. Şimdi de ilçemizin ana sınıfı öğrencileri için bir kampanya düzenlemeye karar verdik. Duyarlı yurttaşların desteğiyle ilçemiz anasınıfı öğrencilerine eğitici materyal ve kitap toplayabildik. Ancak anasınıfı ekipmanlarının tedariğinde sorun yaşıyoruz: Bağış yoluyla edindiğimiz kitapları koyabileceğimiz, küçük çocukların kullanımına uygun kütüphaneler; onların boyutlarına uygun masa ve sandalyeler; kuklalar ve kukla standları; tahterevalli, salıncak, kaydırak, tırmanma merdiveni gibi materyallerin temini konusunda yardımcı olabileceğinizi umut ediyoruz. İlginiz için şimdiden teşekkür ederiz.

İletişim: 0505 253 16 64/ Gülşen BİNİCİ/ Dikili Çok Programlı Anadolu Lisesi Felsefe Öğretmeni/İZMİR

NOT: “25.İstanbul Türk Müziği Festivali” devam ediyor. Bugün (Pazar); Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi(19.30) Konuk sanatçılar: Ayla Karacan-Sidenur Töre, Ataşehir Mustafa Saffet Kültür Merkezi (20.00) Konuk sanatçı:Alper Diler, Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi (19.30) Konuk sanatçılar: Mine Geçili, Sezen Topatan ve Berrin Şener. Pazartesi akşamı  Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde (19.30), bir bağlama virtüozu, mezunumuz Çetin Akdeniz ve Mavi Nota Topluluğu sizlerle olacak…Haydi İstanbul!; siyasete aday olanlar, köşe yazarları, Türk müziğini sevenler…Bekliyoruz…

RESİM: Festivalde dün akşam...Avcılar Belediye Konservatuarı Etkinliği’nden. Arif  Sağ.Handan .T.Benli, Ben ve Yusuf Benli