BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,84
ALTIN 2.428,17

Bayramımız kutlu olsun…

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, ülkemizin geleceği olan çocuklarımıza armağan ettiği bu güzel bayrama kavuşmuş olmanın verdiği mutluluğu tarif etmek çok zor.

Bugünün çocukları, yarının devlet adamları, doktorları, öğretmenleri, sanatkârları ve sporcuları olacaktır. Bir ülkenin devamlılığının esası, çocuklara değer vermekten geçer. Dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayramdır 23 Nisan. Ne mutlu ki, bu gururu yaşayan ülke biziz. Gerçi hayatı boyunca elde ettiği bütün başarıları kitap okumaya bağlayan bir liderin, çocuklara karşı bu denli düşünceli olması şaşırtıcı olmasa gerek.

Sabah, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın koltuğuna bir günlüğüne oturan çocuklarımızın yaptıkları konuşmaları dinledim. Çünkü yazımda bahsetmek istiyordum. Şimdi o konuşmalarla ilgili olarak tek bir şey söylemek isterim: Geleceğe umutla bakmaktan vazgeçmeyeceğiz. Böyle evlatları olduğu sürece bu ülke, Atamızın dediği gibi: “İlelebet payidar kalacaktır.”

Özetlersek; “Bugün 23 Nisan hep neşeyle doluyor insan…”

***

Sporun güzelliğine gölge düştü…

Dün, maalesef ülkemiz adına utanç verici olaylar yaşadık. Bir futbol müsabakasında meydana gelen olaylardan bahsediyorum tabi ki. Süper ligde mücadele eden iki önemli kulübümüzün karşı karşıya geldiği maçtan sonra yeşil sahalarda görmeyi istemediğimiz şeyler oldu. Ancak bu sefer ki alışılmışın dışındaydı!

Futbolcular, gazetecilere saldırdı! Bu tip haberlerde kulüp ve sporcu ismi vermeyi hiçbir zaman doğru bulmadım. Bunun sebebi ise ileride pişman olup, özür dileme ihtimallerini göz önünde bulundurmamdır. Şimdi de öyle yapacağım.

Ancak konuyu bu kadarla kapatmam mümkün değil. A Spor muhabirlerinin saldırıya uğramalarının sebebi ne? İşlerini yapmaları! Kameramanlara ‘çekme’ denir, oysaki onların işi budur. Foto muhabirlerine ‘çekme’ denir ama gazeteye fotoğrafsız giderlerse işlerinden olurlar. Gazeteciye ‘çekme’ demek, futbolcuya pas verme, gol atma demektir! İşinize geldiği zaman aynı muhabirlerin kaydettiği görüntüleri memnuniyetle seyredin ama olaylar istediğiniz gibi gelişmediği vakit tartaklayın. Ne güzel iş!

Durumun diğer bir tarafı ise, göz önünde olan, gençlerin kendilerine idol olarak gördüğü futbolcular bunları yaparsa, biz magandalara, şehir eşkıyalarına ne diyebiliriz?

Böyle bir şeyi kabul edebilmek mümkün değil. Lütfen muhataplar çıkıp özür dilesin ve TFF’de gereken adımları atmakta tereddüt etmesin.

***

Tüm Müslüman aleminin Miraç Kandili kutlu olsun...

Sağlıcakla kalın…