BIST 9.525
DOLAR 32,56
EURO 34,76
ALTIN 2.491,96

Başörtüsü düşmanlığı ayağınıza geldi

Her geçen gün Erdoğan'a sövmekten ödün vermeyen güruhun özgürlüklerin kısıtlandığını iddia etmesi de ayrı bir komedi. Dün 1 liraya patso alan çocuk bugün "Dolar uçtu." deyip Erdoğan'a sövüyor. Be enflasyon canavarı sanane dolardan!

Türkiye eskiden çok özgürlükçü idi ya, Kuzey Kore devletini andıran özgürlük anlayışıyla, faili meçhul faili meçhul yaşıyorduk ne güzel!

Her geçen gün Erdoğan'a sövmekten ödün vermeyen güruhun özgürlüklerin kısıtlandığını iddia etmesi de ayrı bir komedi. Dün 1 liraya patso alan çocuk bugün "Dolar uçtu." deyip Erdoğan'a sövüyor. Be enflasyon canavarı sanane dolardan!

 Her geçen gün Erdoğan'a sövmekten ödün vermeyen güruhun özgürlüklerin kısıtlandığını iddia etmesi de ayrı bir komedi. Dün 1 liraya patso alan çocuk bugün "Dolar uçtu." deyip Erdoğan'a sövüyor. Be enflasyon canavarı sanane dolardan!?

Gezi olayları dediniz direneceğiz dediniz, dediniz de dediniz. Bir güzel de milleti bıktırdınız. Yaktınız yıktınız... Hükümetin yaptığı tüm hizmetlere "Benim paramla! Benim vergimle!" diye kibirlenenlerin dün milletin vergisiyle, milletin parasıyla yapılan kamu vb. alanları nasıl yakıp yıktığını bir kez daha gördük.

Kimse kusura bakmasın sizin derdiniz ne özgürlük ne de çevreye duyarlılık sizin derdiniz halkın sevgisini güvenini kazanmış olan bir Müslüman liderin emin adımlarla basamakları çıkmasıdır. Ne kadar talan etseniz de dedik ya anahtar milletin elinde istediğine yol verir istediğine...

"Ölüm sana yakışmadı" diyenler ölümü kime yakıştırıyor acaba? Suriyeli Filistinli çocuklara mı mesela?

 Ve huzura tahammülsüz buruşuk sanatçılar her defasında halkı sokağa çağırdı. Çağırdılar çağırmasına da onlar çark ettiler. Sizde eşlik edeydiniz ya.. "Ölüm sana yakışmadı" diyenler ölümü kime yakıştırıyor acaba? Suriyeli Filistinli çocuklara mı mesela?

Olmadı.

Ne yaptılar ne ettiler ise bir türlü istedikleri emellerini gerçekleştiremediler.

Ve yıllardır var olan ana hazımsızlıklarını, kinlerini tekrar tekrar dışa vurmaya başladılar.

Ne miydi o?

Başörtüsü!

Kimisi Allah’ın farz kıldığı örtünme kavramını uygulamadıkları halde hoca kesildiler başımıza. Başörtüsü üzerinden din dersleri verdiler.

Kimisi açık açık düşmanlığını dile getirdi. Hemen hemen her ay hatta her hafta gündemden yitmekte olan özellikle sanat camiasından isimlerin gündeme gelmek için düştükleri kepazeliğe şahit olduk. Tepki alınca kimi kıvırdı kimi de çıkıp özür diledi.

Ya hu anlamıyorum. Yıl olmuş 2015 hala mı kardeşim hala mı?

Ben başımı bağlar dışarı çıkarım, okula, işe giderim kısacası hayatımı yaşarım. Ama seni rahatsız eden ne?

Görme kardeşim! Görme. Biz de değişik, değişikten ziyade toplum ahlakına ters düşen görüntülerle karşılaşıyoruz. Bizde mi gidip yakalarına yapışalım? Ya da sizin gibi iğrenç kininizi kusan tweetler atalım?

Hayır baskıdan bahsediyorsunuz ki artık şu baskı muhabbetiniz kabak tadı verdi, kim kime hangi baskıyı yapıyor Allah aşkına! Her sabah uyandığımızda sizin o ezik sözlerinizi görmek zorunda mıyız? O ki sözünün arkasında durmayp iki dakikada U dönüşü yapacaksın nedir bu hazımsızlığınız? Olayınız ne kardeşim?

Bu ülkede sadece başı açık kardeşlerimiz mi yaşayabilir? Bir başörtülü vatandaş işini yapamaz mı, okuyamaz mı?

Zamanında ayağımıza kadar gelen overlok makineleri gibisiniz:

"Hanımların dikkatine! Başörtüsü düşmanlığı ayağımıza kadar geldi. İtinayla başörtüne, şalına, çemberine, yaşmağına düşmanlık yapılır. 5 dakikada tweet atılır, hemen teslim edilir!"

Medeniyet dediğiniz şeye başörtüsü mü engel oldu? Ülkede herşey normal, herşey yolunda hiç hırsızlık haberleri yok hiç taciz haberleri yok hiç cinayet haberleri yokta bütün memleketin sorunu başörtüsü değil mi?

Ya da toplumda olan bu sorunların meydana gelişinin tek kaynağı başörtüsü mü?

Bırakın be kardeşim artık bu mızmız çocuk havalarını. Bazılarının ne zaman canı sıkılmış unutulmuş adı sanı silinmeye başlıyor çıkıyor meydana “Başörtüsü!” diye…

Topluma artık üretecek meyveniz kalmamış, meyve veren ağaçları taşlama derdine düşmüşsünüz!

 Üzülüyorum sadece üzülüyorum…

Kızmıyorum, zavallılığınıza veriyorum…

O kadar acizsiniz ki o kadar basitsiniz ki…

Topluma artık üretecek meyveniz kalmamış, meyve veren ağaçları taşlama derdine düşmüşsünüz…

Yazık…

Ve Cemil Meriç der ki…

İnsanları anlamaya, hiç olmazsa iğrenmemeye alış. O kadar zavallılar ki. Biz bahtiyarız artık….