BIST 9.693
DOLAR 32,59
EURO 34,78
ALTIN 2.509,40
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Başbakan Erdoğan aslında kime kızmalı?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın rektörlerle yaptığı toplantıda kendisine yönelik eleştirisine yanıt verdi.

Abone ol

Polemik aynı, iktidar ile muhalefetin WikiLeaks'ın belgeleri anasında çıkan İsviçre'deki 8 ayrı hesap... Başbakan Tayyip Erdoğan, "Yok!" dese de, muhalefet bildiğini okuyor.

Erdoğan'ın sert çıkışları, Kemal Kılıçdaroğlu'na da, kurmaylarına da geri adım attırmıyor. İsviçre'deki hesap iddialarıyla ilgili ispat çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu'nun "Başbakan'ın kulakları duymuyor herhalde. Bir devletin büyükelçisi, bir Başbakan'a yönelik olarak 'İsviçre'de 8 ayrı hesabı var' diyorsa bu iddia ciddidir" görüşü değişmiyor. 

Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan sanıyor ki, ben bağırırım, çağırırım bunlar bir ses çıkarmazlar. Eğer iş bağırmaya, çağırmaya kalsa biz senin sesini keseriz Sayın Başbakan'' dedi.

İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz'ı ziyaret eden Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan'ın sözlerine şu karşılığı verdi:

''Biz ne dedik? Başbakan'ın kulakları duymuyor herhalde... Dedik ki; 'İddia çok ciddi bir iddia.' Bir devletin büyükelçisi, o devletin Başbakanı'na yönelik olarak 'İsviçre'de 8 ayrı hesabı var' diyorsa bu iddia ciddidir. Ciddi olduğu için de medya manşetlere taşıdı. Ciddi olduğu içindir ki Amerika dahil, Fransa dahil, Almanya, İngiltere hepsi konuşuyor. Yapacağın nedir? Kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmaktır. Bitti, o kadar. Söylediğimiz budur. 'Vay efendim, bunu niye söylersiniz?' Niye 'benim hesabım yoktur' diye konuştun? Sonra da dedik ki, bu çok basit bir şey. Gidersin İsviçre'deki bankalara dersin 'benim burada hesabım var mı, yok mu yazılı olarak verin.' Sana verirler; 'Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bizde hesabı yoktur' derler. Sen de gider tazminat davası mı açarsın ya da başka bir şey mi yaparsın, 'İşte bak delillerim bunlar' dersin. 'İşte bankalara başvurdum. İsviçre'de tek kuruşum yok arkadaşım' dersin. Bizler de 'helal olsun' deriz. Başvurur, alır yanıtını ve hesabını da sorar.

Şimdi kızacağı yeri unutmuş, gücü yetmiyor, cesaret edemiyor. 'Kime kızmam lazım? Ana muhalefete ve medyaya kızmam lazım. Niye bunu haber yapıyorsunuz' diye... Sayın Başbakan, bu dünyanın her yerinde haberdir ve dünyanın her yerinde önemli bir haberdir. Bunu öğrenmek istiyorsan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti var, Çağdaş Gazeteciler Derneği var. Hatta senin, yandaş diye tanımladığımız gazeteler ve televizyonların var. Onların genel yayın yönetmenlerini çağır, sorarsın, bu haber midir, değil midir? Sana haber olduğunu söylerler. Eğer haber değil diyorlarsa kapının önüne koyun, çünkü o gazeteci değildir.''

BAŞBAKAN'A TV DAVETİ

''Biz niye dedik, 'Sayın Başbakan çık kamuoyunun takdirine açıklama yap.' Gayet mütevazı bir üslup kullandık'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''O celallendi, bağırdı, çağırdı. Demek ki Sayın Başbakan susmayacak. Ona bir şey söylüyorum; Sayın Başbakan, senin mali sicilin, mali geçmişin temiz değil. Önce bunu bil. Eğer 'benim mali sicilim temizdir' diyorsan ve yüreğin varsa senin yandaş televizyon kanallarından birinde gel karşıma çık.

Sayın Başbakan bize ders veriyor. Diyor ki, 'biz büyük düşünüyoruz, onlar da büyük düşünsün.' Eyvallah. Ama biz size 'büyük düşünün' derken 'büyük götürün' demedik. Sayın Başbakan diyebilir ki, 'Efendim biz büyük götürmedik.' Niye söylüyorum? Senin yandaş televizyon kanallarından birisine gel, ben AKP'nin kimlere nasıl büyük götürdüğünü belge belge önüne koyacağım. Gelsin bakalım. Onun için Başbakan'ın mali sicili temiz değil. Etrafına baksın. Var mı hayali ihracatçısı etrafında? Baksın bakalım. Nasıl götürmüş, nasıl büyük götürmüş sorsun. Belli yolsuzluk dosyaları nasıl kapatılmış, sorsun. Eğer 'nereye sorayım' diye düşünmek istiyorsa bana başvursun. Ben nereye başvuracağını biliyorum. Sayın Başbakan sanıyor ki, ben bağırırım, çağırırım bunlar bir ses çıkarmazlar. Eğer iş bağırmaya çağırmaya kalsa biz senin sesini keseriz Sayın Başbakan. Biz yine sorumlu bir ana muhalefet olarak, yeri ve zamanı geldiğinde konuşuyoruz. Söyleyeceğimizi de söylüyoruz. Sayın Başbakan'ın da bunu çok iyi bilmesi lazım.''

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Başbakan Erdoğan rektörlerle yaptığı konuşmada, ''Böyle bir ortamda, meseleyi hiç analiz etmeden, düşünmeden, üzerinde tartışmadan, istişare etmeden hemen ilk çıkan iddia ve iftiralara sarılmak, sığ, çapsız, vizyonsuz ve ufuksuz bir siyasetin göstergesinden başka bir şey olamaz" dedi.

Erdoğan ayrıca Kılıçdaroğlu'nun "İsviçre'de hesabı olmadığıyla ilgili belge getirmesi" talebine ise "Olmayan hesabın belgesi de olmaz" tepkisi gösterdi.