BIST 9.525
DOLAR 32,60
EURO 34,75
ALTIN 2.505,90

Ayasofya’nın rövanşı…

Toplumu ifsat etmek ve bozmak isteyen zındıka komitesi “aile” mefhumu üzerinde proje üstüne proje geliştiriyorlar.

Geçtiğimiz cuma günü 86 yıllık esaret ve hasretlik son buldu elhamdülillah.

Ayasofya yeniden ibadete açıldı.

Bunun öylesine bir açılış olmadığını o gün yaşanan ilgi ve tepkilerden çok rahatlıkla görebildik. Bu öyle bir açılıştı ki dosta sürur, düşmana ise korku saldı…

Ayasofya ile elde edilen kazanımlar ve kaybedilen imtiyazlar o kadar büyüktü ki “kaybedenler” safında yer alanlar hemen rövanş arayışına girdiler.

Ve şu anda İstanbul Sözleşmesi üzerinden adeta bir rövanş yaşatılmaya çalışılıyor.

Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim, “Ayasofya’dan sonra sıra İstanbul Sözleşmesi’nde” demiştim ki gerçekten de İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması en az Ayasofya’nın ibadete açılması kadar önemli.

Çünkü toplumu ifsat etmek ve bozmak isteyen zındıka komitesi “aile” mefhumu üzerinde proje üstüne proje geliştiriyorlar.

İstanbul Sözleşmesi işte bu projelerin adeta ete kemiğe bürünmüş hali.

Nitekim İstanbul Sözleşmesi yaklaşık 10 yıl önce imzalanıp daha 3-5 yıldır yarım yamalak uygulanan bir sözleşme olmasına rağmen, toplum ahlakı ve aile üzerindeki tahribatı inanılmaz boyutlarda. Bir de düşünün bu sözleşmenin bütünüyle uygulamada ve icrada olduğunu!

Eğer İstanbul Sözleşmesi çok değil 2-3 yıl daha yarım yamalakta olsa yürürlükte kalırsa, Müslüman ve muhafazakâr ailenin ruhuna Fatiha okumaktan başka yapabileceğimiz bir şey kalmaz.

İstanbul Sözleşmesi’nin toplumu bozan gücünün farkında olan şer odakları Ayasofya’dan sonra ellerinde kalan son kozlarını kaybetmemek için adeta seferber oldular.

Rollerindeki bütün argümanları kullanarak büyük bir seferberlik başlattılar. Sosyal medya, yazılı ve görsel medya, sanatçılar, sivil toplum kuruluşları… Aklınıza gelebilecek ne kadar silah varsa hepsini birden sahaya sürdüler.

Son olarak ülke ekonomisine yön veren üç büyük ticari grubun yayınlamış olduğu bildiri, konunun önemini anlayabilmek adına yapılmış son hamleydi. Eğer bu bile hala gözlerimizi açmaya yetmediyse diyecek bir şey yok…

Zira yaklaşık 2 senedir inatla uyarı yapmış olduğum bu sözleşmenin tahribat gücü ve dahi hedefinin ne olduğu aşikâr bir şekilde tescillenmiş oldu. Bu ticari gruplar son tahlilde bildiri yayınlama ihtiyacı duyuyorlarsa, onlar için Ayasofya ile başlayan yeniden diriliş rüzgârı "tehlike" arz etmeye başlamış demektir.

Bu grupların reaksiyon bildirisi mezkûr sözleşmenin hangi amaç ve proje unsuru olduğunun delilidir.

Eğer Ayasofya hamlesi ile yapılan “şah”ın “mat” ile sonuçlanmasını istiyorsak İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi elzemdir.

Yoksa bugün büyük alayişle ibadete açılan Ayasofya’da 5 yıl sonra namaz kılacak gençleri bulmamız mümkün olmayacaktır.

İstanbul Sözleşmesi’nin yerle bir ettiği toplum ahlakı ve aile, artık imanlı ve dava şuuruna sahip gençleri yetiştirmekte yetersiz kalacaktır.

İşte o zaman maalesef Ayasofya'nın da ve dahi Mescid-i Aksa’nın da ibadete açılmasının bir kıymetiharbiyesi olmayacaktır. Açılan mekanların içini dolduracak gençler bulamadıktan sonra bütün dünya Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi, Mescid-i Aksa olsa ne ehemmiyeti var…

Ayasofya ile siperlerinden sökülüp atılan din ve devlet düşmanları İstanbul Sözleşmesi ile kaybettikleri mevzileri geri almaya çalışıyorlar.

Zafer sarhoşluğuna kapılmanın yeri ve zamanı değil…

Aksine hiç olmadığımız kadar iri, diri, birlik ve beraberlik içinde olmanın zamanıdır.

Sayın Cumhurbaşkanım, size İstanbul Sözleşmesi’nin zararlarını anlatan raporlar sunulduğunu ve sizin de gereğinin yapılması yönünde talimatlar verdiğinizi bilmekteyiz. Lütfen Ayasofya’yı açarken göstermiş olduğunuz heyecan ve duruşu İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinde de gösteriniz. Böylece cümle alem sizin oy kaygısı ile değil dava şuuru ve iman bilinci ile hareket ettiğinizi görsün.

Verilen talimat gereği karar alınırsa, bu durum son 300 yılın en büyük hizmet başlangıcı işareti olacaktır.

Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi ile kazandığımız/kazandırdığınız zaferi İstanbul Sözleşmesini feshederek taçlandırınız…