Türk siyasi tarihi açısından yaşanan süreç benim için tek anlam
taşıyor
O da yazık oldu.
Davut oğlu siyasi arenaya parlatılarak dâhil edildiğinde, her
şeyi geçtim üslup ve duruş açısından ülkenin ciddi kazanımlar elde
edeceğini düşündüm.
Konuşurken yumuşak ve güven veren duruşuyla kendinden emin,
halkın içinden mütevazı kişiliğiyle beni hiç yanıltmadı.
Ancak akıl hocaları, kimdi bilemiyorum ama ona uymayan bir imajı
kesip, biçip üstüne giydirmeye çalıştılar.
Adeta Tayip Erdoğan’ın ceketini küçültüp ona giydirmeye
çalıştılar, kollarını bedenini küçülttüler ancak eteğini kısaltmayı
unuttular ki ceket bildiğin entari gibi oturdu üstüne…
Keşke daha kendisi olsaydı,
Ahmet hoca, küçük ayakkabıya ayağını sığdırmaya çalışan çocuğun
çaresizliği yaşamasaydı.
Bu gün sessiz sedasız başı önde veda etmezdi hizmet ettiği
halkın önünden.
Kim gelirse gelsin onun yerine, iktidarı yaşayıp kendi başına
başbakan olamayacağını iyice anladık.
Öğrendiğimiz başka bir şey daha var oda, kim ne derse desin
Türkiye bir yola girmiştir artık.
Biraz zor ve tehlikeli olsa da bu yol başkanlık yoludur.
Yol öylesine engebeli ve çukurlarla dolu ki ak parti arabasından
düşen düşene.
Düşene el uzatan arabaya çeken yok.
Kalanlar otobüste bir koltuk daha öne oturarak manzaranın
keyfini sürmekteler.
Tarih hep kendini yenilermiş, zaman bükülmeleri yaşadığımız bu
günlerde birinin adı diğerinin soyadı olan yıldırım kader
arkadaşlarının Erzincan topraklarından gelip Ankara’da emanetçi
başbakan olmaları hiç tesadüf gelmiyor bana
Bu sanki bir yazgı, ortak bir kader
Biri Özallın
Diğeri tayip Erdoğan’ın
Bir birinin taklidi sayılacak iki cumhurbaşkanının devleti
yönetme ve başkanlık hayalleri de ciddi benzerlik taşımaktadır.
Kaderleri benzemez inşallah
Öyle görünüyor ki
Yeni fıkralar Binali yıldırım içinde yazılacak
Emanetçiliği uzun sürmeyecek.
Aynısını Turgut Özal yaptı giderken kendine biat edecek bir
başbakan bıraktı, ama o bıraktığı yerde duramadı. Duramazdı çünkü
sağlam bir muhalefet vardı ve yalnız adam olarak köşkte gününü
doldurdu.
Demirel’de aynı akıbetin sonunu yaşadı, çiller onu çok kısa
sürede çileden çıkardı. Nafile ne kadar ihaneti görse de…
O artık çok yaşlanmıştı,
Yarışta yoktu artık.
Tayip Erdoğan aynı manzarayı gördü ki elini çabuk tuttu ama bu
hamle bence diğerlerinin sonunu yaşamasına engel olamayacak.
Emanetçi sussa bile parti otobüsünden düşenlerde kalanlarda
sessiz kalmayacak.
Tak ki kendini başkan yapana kadar.
İktidar da kalması için tek çare
Ak sarayın adının başkanlık sarayı olmasıdır.