Yüce Divan'da dargınlık
Abone olAnayasa Mahkemesi Başkanı ile Yargıtay Başsavcısı arasında dargınlık yaşanıyor. Dargınlık eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'da yargılanmasıyla başladı.
Tartışma, 24 Mart'ta eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet
Bakanı Güneş Taner'in Türkbank ihalesi nedeniyle yargılandıkları
Yüce Divan duruşmasında başladı. Yoğun ve yorucu geçen duruşmada
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, tanıklara soru sorma sırası
geldiğinde, elindeki notları Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin'e
doğru göstererek, "Müsade ederseniz, oturarak soru sormak
istiyorum" diye sordu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ise
bu soruya sessiz kaldı ancak izleyicilerin ve Ok'un "Evet" anlamına
geldiğini düşündükleri bir şekilde başını salladı. Bunun üzerine
Ok, tanıklara sorularını oturduğu yerden ve ellerindeki notları
okuyarak sordu. Bumin, Başsavcı Ok'u "Siz tarafsınız. Lütfen
sorularınızı ayakta sorunuz" diye uyardı. Bunun üzerine Ok, önünde
bulunan notlarını göstererek "Ben daha hazırlıklı soru sorabilmek
için izin istemiştim. Yoksa heyete karşı saygısızlık yapmam söz
konusu değildir" dedi. Başsavcı Ok bu uyarıdan sonra sorularım
ayağa kalkarak sordu. Ancak, Ok bu olayın yaşandığı duruşmadan
sonra yapılan Yüce Divan duruşmalarının hiçbirine katılmadı. Ok'un
katılmadığı Yüce Divan'daki 7 duruşmada iddia makamını vekili
Yalçınkaya temsil etti. Bu yüzden üç kişilik savcılık heyeti de iki
kişiye düştü. "Başkan izni duymamış" Kulislerde tartışma yaratan bu
olaya son noktayı Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç koydu.
Kılıç olayla ilgili soruyu şöyle yanıtladı: "Duruşmada Başsavcı'nın
oturarak soru sorma isteğini Başkan duymadı. Hatta duruşmadan sonra
Başkan'a Başsavcı'nın talebini duyup duymadığını sordum. O da
oturarak soru sorma isteğine ilişkin talebini duymadığını söyledi.
Bundan sonra ben Başsavcı ile de görüştüm. Yargıtay'daki işlerinin
yoğunluğu nedeniyle duruşmalara katılmadığını, ilerleyen aşamalarda
katılacağını söyledi. Zaten Başkanımız Mustafa Bumin, kendisini,
oturarak soru sormak için izin istediğini duymadığından uyarmıştı."
Özok da eleştirmişti Barolar Birliği Başkam Özdemir Özok geçen
hafta VATAN'a verdiği özel röportajda şöyle demişti: "Mahkemedeki
düzenleme bakımından savcıların yeri yeni TCK'da da hakimin
yanında. Yani marangoz hatası devam ediyor. Hâlâ statü itibarıyla
avukattan yukarıda duruyorlar. Bunu AB'nin birçok ülkesi
gerçekleştirmiş. Karar veren yargıç ama iddia eden savcı ile
iddianın karşısında sanığı savunan avukatın eşit koşullarda
mahkemede hareket etmesi lazım. Bizde ise vatandaş mahkemeye gelip
de yargıç, savcı ve avukatı mahkemede şöyle bir gördüğü zaman
avukatla savcının arasındaki bu farkı, bu eşitsizliği bir türlü
algılayamıyor ve avukatı bu yargılama bütünlüğü içerisinde daha
dışta, daha etkisiz bir konumda görüyor. Yani savunmada avukat
arkadaşların yanında savcı arkadaşlar daha etkili." İşte yeni
formül İki kürsü arasında bir metre boşluk Anayasa Mahkemesi'nde
savcıların yeriyle ilgili olarak da yeni bir formül geliştirildi.
Anayasa Başkanvekili Haşim Kılıç bu durumu şöyle açıkladı: "Bana
göre savcılık da sanık gibi taraf olduğundan kürsüde değil,
avukatlarla eşit yükseklikte oturmalı. Hatta Anayasa Mahkemesi'nin
yeni binasının projesinde, ben CMK'da bu şekilde değişiklik
yapılacağı inancıyla, savcı kısmım bir parça kürsüden aşağı
yaptırmıştım. Değişiklik olmayınca, pratik bir çözüm bulup, hakim
kürsüsü ile savcının oturacağı yer arasını bir metre boşluk
bıraktık." Haber : Kemal GÖKTAŞ Kaynak: Vatan