Yeni Peugeot Rifter Test Sürüşü

Zenith cam tavan, elektrikli arka camlar, açılır arka kapı camı, advanced grip kontrol sistemi, Led gündüz farları, yokuş iniş destek sistemi, adaptif hız sabitleme ve ileri sürüş destek sistemleri gibi özellikleriyle yeni Rifter kendi segmentinde yeni bir üst segment yaratıyor. Bazı versiyonlar da 17 inçlik elmas kesim alaşım jant seçeneğiniz olduğunu da belirtmek isterim.

Nehir Yılmaz hnehiryilmaz@hotmail.com

Müşterilerine en iyi sürüş deneyimini yaşatmak isteyen Peugeot tasarım konusunda bence en iyi markalardan biri. Her yeni modelde sıradanlıktan uzak ve kolay kolay eskimeyen bir tasarım dili kullanıyor. Bu tasarım dilini kullandığı otomobillerden biri de tamamen yeni bir platformdan çıkan ve sınıfında birçok ilk ile gelen Yeni Rifter. Hafif ticari araç kullanıcıları arasında yapılan anketlere göre ihtiyaçlara en iyi şekilde cevap verebilecek duruma getirilen araç, sınıfında başka araçlarda bulunmayan özelliklere de sahip.

Hafif ticari araçların yalnızca iş değil özellikle aile ihtiyaçlarına da cevap verebiliyor olması gerekliliği başta konfor anlamında bu araçta bir çok özellikle bir adım ileriye taşınmış. Yani siz işinizle ilgili aracı kullanırken araç ne kadar yükleme kolaylığı ve teknik anlamında iyiyse, kişisel seyahat ve aktiviteleriniz için kullanırken de o denli konforlu ve güvenli.

Örneğin anahtarsız giriş, Zenith cam tavan, elektrikli arka camlar, açılır arka kapı camı, advanced grip kontrol sistemi, Led gündüz farları, yokuş iniş destek sistemi, adaptif hız sabitleme ve ileri sürüş destek sistemleri gibi özellikleriyle kendi segmentinde yeni bir üst segment yaratıyor. Bazı versiyonlar da 17 inçlik elmas kesim alaşım jant seçeneğiniz olduğunu da belirtmek isterim.

Fotoğraflardan da görüldüğü üzere aracın Van görünümü ön kısımlarda daha çok SUV havasına sahip. Yerden 180 mm yüksekliğindeki araçta tavan rayları standart. Bu raylarla birlikte yüksek motor kaputu, şişkin çamurluklar, plastik kaplamalar daha maceracı bir kimlik veriyor araca. Arka tarafta ise 3 pençe şeklindeki stoplar da marka aidiyetini gösteriyor. 775 litrelik kocaman bagaja açılan kapağı ise tamamen açmak istemediğinizde yalnızca arka camı açarak eşya yükleme ya da çıkarma yapabilirsiniz. (üst versiyon).  Koltukları basit bir şekilde yatırarak 3500 litrelik bir alan sahibi oluyorsunuz. Ön yolcu koltuğunu da yatırarak elde ettiğiniz düz zemine 2.70 metre uzunluğundaki eşyaları da sığdırabiliyorsunuz.

İç tasarıma hayran kaldım yani özellikle kokpite. Ticari bir araçta olduğunuzu unutturan bir tasarım. Yani ön kısım nasıl dışarıdan Suv havası veriyorsa, yüksek oturma pozisyonu ve bünyesinde gelişmiş teknolojileri barındıran İ-Cockpit ile modern ve teknolojik kokpit de içeriden yine Suv hissiyatını devam ettiriyor. Direksiyon simidine bayıldım. İki tarafı düz, küçük, hassas ve net. Sürücünün doğrudan görüş alanında bulunan 8” büyüklüğünde dokunmatik ekranı var, apple car play ve android auto ile akıllı telefonunuza bağlanabiliyorsunuz.

Üst versiyonlarda kablosuz şarj, anahtarsız giriş ve elektrikli el freni seçeneğiniz bulunuyor. Otomatik vites tercihinizde vitesi yuvarlak bir butonla değiştiriyorsunuz, ve dilerseniz direksiyon yanındaki kulakçıklarla vitesi manuel olarakta kullanabilirsiniz.Toplamda 186 litrelik 28 adet saklama alanı bulunuyor. Özellikle torpido gözüne dizüstü bilgisayar dahi sığdırabilirsiniz.

Güneşliklerde ayna olmamasına anlam veremiyorum. Bu segmentin kullanıcılarının çok büyük kısmı erkek evet, ama kim sadece kadınların aynaya ihtiyaç duyduğunu iddia edebilir ki. Araçtaki ama üst versiyonlardaki bir güzel detay cam tavan seçeneği ama merak etmeyin cam tavanın çok güneşli günler için kullanabileceğiniz bir perdesi de bulunuyor. Orta kısımdaki ışık kemerinin 7 kademeli bir ayarı var ve çok ağır olmamak kaydıyla küçük eşyalarınız için burada da yer bulunuyor.

Gelelim teknolojisine, donanım göre değişkenlik gösteren özellikler arasında, elektrikli el freni, adaptif hız sabitleme sistemi, aktif trafik levhası tanıma sistemi, aktif şerit takip sistemi, sürücü yorgunluk uyarı sistemi, aktif güvenlik freni, akıllı far asistanı (kısa ve uzun farlar otomatik devreye giriyor), Visiopark 180 derece geri görüş kamerası ( kuş bakışı ve bir engele yaklaşıldığında görüntüyü büyütme imkanı), kör nokta uyarı sistemi ve anahtarsız giriş sistemi gibi kullanımı kolaylaştıran sistemler bulunuyor.

Yeni Rifter 2 farklı dizel motor seçeneği ile satışta. Giriş seviyesinde 1.6 litre BlueHDi 100 hp gücünde ve 5 ileri manuel şanzımanla birlikte. Daha üstte 1.5 BlueHdi 130 hp ve S&S motor ise 6 ileri manuel ve ya isteğe göre 8 kademeli tam otomatik EAT8 ile alınabiliyor. Segmentinde ilk olarak yokuş iniş destek sistemi ve Grip kontrol (farklı zeminlerde sürüş modu) seçeneği ile alınabilen Rifter 114.000 TL den başlayan ve donanıma göre 155.000 TL ye ulaşan fiyatlarla satışta. 50.000 TL 24 ay sıfır faiz ve 5000 TL takas desteği sunuluyor. Lansman sürüşlerimiz maalesef çok kısa sürüyor ancak farklı zemin sürüşlerine göre ilk izlenim için, aracın kullanımının hem şehir içinde hem şehirler arası yolda kolay ve konforlu olduğunu söyleyebilirim. Yol tutuşunu ve yalıtımını çok iyi buldum. Ön tarafta MacPherson ön süspansiyon ve çapraz bağlantılı arka süspansiyonu var. Çukurlu bozuk yollarda beklediğimden çok daha iyi. Yakıt tüketimi fabrika verileri ortalama 4.4 litre. Ben ticari bir araç için bu kadar konfor beklememiştim açıkçası. İş dışında aile seyahatleri ve kişisel hobi ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde.