Yeni dünyanın eski dünyayla imtihanı

ABD'de İkiz Kule saldırılarından sonra, Ortadoğu politikaları ve sonrası gelişmeler ve bu gelişmelerden dolayı ABD'ye yansıyan ekonomik sıkıntılar....

İsmail GÜZEL iguzel@nestech.net

ABD'de İkiz Kule saldırılarından sonra, Ortadoğu politikaları ve sonrası gelişmeler ve bu gelişmelerden dolayı ABD'ye yansıyan ekonomik sıkıntılar....

Son olarak da Suriye ve İran çıkmazından rahatsız olan ABD halkları, rahatsızlıklarını sesli bir şekilde dillendiriyor…

 Hatırlarsanız daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi; Washington’un asıl problemi İran'la olan sorunlarının belirsizliği değil, Amerika'nın Ortadoğu'daki politikasını değiştirmeden daha geniş ele alınamayacağı düşüncesinde olduğumdu...

Özellikle, Washington, Suriye'ye yönelik stratejisini yeniden ele almaz, yeni bir strateji geliştirmezse, ABD'nin İran politikası ve tüm Ortadoğu kazanımları yok olmayla karşı karşıya kalacaktır...

Lakin ABD eski stratejisini yani hiç değişmeyen stratejisini yürürlüğe sokmaya çalıştı... 30 bin PKK'lı (PYD,YPG) terör örgütünden oluşan bir ordu kurma hayaliyle en başta İsrail'in güvenliğini sağlama ve geçmişten bügüne kadar olan tüm kazanımlarını elinde tutma çabası...

Aynı zamanda Washington'da;

Trump halkıyla bütünleşmeye çalışsada, statükoyla olan savaşı tüm hızıyla hergün devam ediyor...

ABD kamuoyu Ortadoğu politikalarından duyduğu rahatsızlığı seçimlere yansıttı…

 Hatırlarsanız, Kasım 2016 seçimlerine gidildiğinde, yazılı ve görsel olmak üzere yetmiş medya kuruluşu seçim kampanyasında Clinton’ı desteklemiş, Trump’ı da yerden yere vurmuştu...

Fakat, Ortadoğu politikalarından bıkmış ve milli değerlerine sahip çıkan Amerikan halkı ise, medya algısının psikolojik bir aldatmadan ibaret olduğunu, milli değerlere ve içe dönük pozitif ekonomik kalkınmayı desteklemeye karar verdiğini, Trump'ı seçerek göstermişti...

Trump'ın seçilmesinde ki en büyük faktörler; Gücü, Beyaz Saray elitlerinin elinden alıp halka vereceğim demiş olması ve Amerika'nın Ortadoğu'daki yanlış politikaları üzerine olan söylemleri....

Bu söylemlerin bir gereği olarak, şu an ABD’nin Suriye’de bulunduğu topraklar, Suriye’nin yüzde otuzuna ama Suriye’nin enerji kaynaklarının yüzde elli beşine tekabül ediyor.

Bu bölgede ABD’nin kontrol ettiği YPG bulunuyor. Burada Amerikan varlığının amacı, Türkiye’nin kalıcı bir güvenlik problemiyle karşı karşıya kalmasını sağlamak, İran’ı bölgede sınırlandırmak, Suriye’nin İsrail’in güvenliğine tehdit oluşturmasının önüne geçmek ve yine Amerika’nın bölgedeki müttefikleri olan Körfez ülkelerinin elini güçlendirmek.

 ABD’nin YPG üzerinden operasyonlarını sürdürmesinin en büyük nedeni, bölgede seküler olarak nitelendirilebilecek tek aktörün YPG ve PYD Kürtlerinin olması. Öte yandan YPG’lilerden oluşturulacak bir sınır muhafaza timi ya da daha geniş anlamda düzenli bir ordu oluşturmanın maliyetinin çok düşük olmasıdır.

Nitekim Barzani’nin referandum marifetiyle saf dışı bırakılması da ABD’nin tek muhatabının YPG olduğunu gösteriyor. Burada en büyük amaç, kurulacak ordu ile kurumsallaşan yapının bir devlete dönüşmesi ve bu devletin Akdeniz’e ulaşması.

 Bu bağlamda Türkiye, bölgedeki gelişmelerden bir tehdit algısı ediniyor. Bu algı ise, MGK kararlarına yansıdığı gibi, Afrin’e mutlak bir operasyonu gündeme taşıdı.

Ne var ki dün Afrin'e başlatılan "Zeytin Dalı" operasyonu Türkiye'nin Rusya’yla yürüttüğü müzakereler sonucu başladı. Zira Afrin, büyük oranda Rusya’nın hakimiyet alanında bulunuyor.

Burada belirtmemiz gerekir ki, Türkiye, İran ve Rusya Suriye’de toprak bütünlüğünü korumayı en birincil öncelik olarak görüyor. Amerika’yla Türkiye’nin bölge politikalarına dair ayrıştığı en önemli noktalardan birisi olarak, federal ya da konfederal bir Suriye’ye muhalefet oluşturuyor.

 Problemler bunlarla da bitmiyor. 2003’te gerçekleşen Irak müdahalesinden itibaren ABD yönetimleri çok ciddi askeri harcamalar yapıyor. Nitekim Trump’a göre; Amerikan halkından toplanan vergilerin hesapsız bir şekilde Ortadoğu'da tüketilmesi ve 6 Trilyon doların hesabının verilememesi ve bunun Amerikan ekonomisine negatif yansımaları, Amerikan kamuoyu nezdinde bardağı taşıran son damlaydı...

Sonuç olarak; Belki de yakın bir zamanda Washington, Suriye veya tüm bölgeden nasıl ve ne zaman çekileceğine karar vermek zorunda kalabilir...