Vücut dili, düşünceleri ele veriyor
Abone olKişilerin karşısındakine mesajlarını yüzde 7 oranında sözle, yüzde 93 oranında ise ses ve beden diliyle verdiği belirtildi. İşte vücut dilinin çeşitli anlamlarından bazıları.
"Dikkat Vücudunuz Konuşuyor" adlı kitabın yazarı Ahmet Şerif
İzgören, kitabında vücut dilinin nasıl kullanıldığını örneklerle
açıklıyor. Yazar İzgören, kişilerin karşısındakine mesajı yüzde 7
oranında sözlerle, yüzde 93 ile ses ve beden diliyle verdiğini
kaydediyor. Kitapta, işaret parmağını kaldırıp konuşanların, gizli
bir şekilde karşısındakini tehdit ettiği, elleri kenetli olanların
ise genel bir olumsuzluk ya da hayal kırıklığı yaşadıklarının
mesajını verdikleri belirtiliyor. Ellerini önde birleştirerek el
pençe divan duranlar, karşısındakine 'ne isterseniz yaparım' demek
isterken, ellerin arkada birleşmesi ise kendine olan özgüveni,
meydan okumayı anlatıyor. Parmak uçları birbirine yapıştırarak
duruş ise konuya hakim olduğuna, bir elin yüzü kapatması ise endişe
içinde bulunulduğuna ait detay veriyor. Elin çeneyi okşaması bir
kimsenin karar verme sürecinde olduğunu gösterirken, dinleyen
kişinin eli yanaktayken, başparmağı çene altındaysa karşısındakine
eleştirel; hatta rekabetçi yaklaşımını sergiliyor. Diğer
parmakların ağzı örtmesi ise, iki şeyin ipucu olarak
nitelendirilirken, 'benim söyleyeceklerim var' veya 'sana
inanmıyorum' olarak değerlendiriliyor. Kişiler, kendilerini güvende
hissetmek için genelde masa, kürsü gibi bir yerin arkasında olmak
istiyor. Eğer bu yoksa savunma güdülerini bacak bacak üzerine
atarak ya da kolları kavuşturarak gösteriyor. Özellikle yabancı
ortamlarda bulunanlar, kollarını kavuşturarak savunmaya geçiyor, bu
sırada başparmaklarını dışarıda bırakanlar ise 'savunmadayım; ama
rekabete hazırım' mesajı veriyor. Bacak bacak üstüne atma daha çok
kadınların tercih ettiği bir oturuş. Bu oturuş, içine kapanıklık ve
savunmaya geçme duygusunun göstergesi kabul ediliyor. Kişi kabuğuna
çekiliyor ve fikrini açıklamaya karar verdiğinde bacak bacak
üzerine atmaktan vazgeçiyor. Bacağını dizden büküp diğerinin
üzerine koyarak oturuş ise meydan okuma, hırs ve rekabetin işareti
olurken, ayakları çarpraz durumda olan kişilerin sakladıkları
itirafları veya verebilecekleri tavizler bulunuyor. Yalan söyleyen
kişiler ise yüzüne dokunup, gözlerini kaçırıyor, erkeklerin büyük
çoğunluğu yalan söylerken yakasıyla oynuyor ve gömleğini
gevşetiyor.