Virüsler 12 milyar dolar kaybettiriyor
Abone olAntivirüs çözümleri sunan ABD'li Eset Software şirketinin Başkan Yardımcısı Maros Mozola, virüslerin verdiği hasar boyutunun yılda 12 milyar dolar olduğunu söyledi.
Bilişim Sistemlerinde Güvenlik, Denetim ve Kontrol Konferansı ve
Fuarı'nın (SACIS Expo 2005) açılışında konuşan Mozola, şirketlerin
genellikle kendi işyerlerinde güvenliği unuttuklarını belirtti.
Mozola, ''Türkiye'deki şirketler dışarıyla yüksek ticaret hacmi
içindeler. Bu yüzden en yüksek teknolojiyi Türkiye'ye getirmişler
ve internete bağlanmışlar'' dedi. En önemli güvenlik tehlikesinin
virüsler olduğuna dikkati çeken Mozola, bilgisayardan bilgi çalan
casus yazılımların da (spyware) giderek arttığını vurguladı. Bir
virüs saldırısı olduğunda insanları çalışamaz hale getiren virüsler
bulunduğuna dikkati çeken Mozola, ''ABD'de geçen 6 ayda 2 banka,
müşteri verilerini çaldırdı. Hırsızlar kasayı değil PC'yi çaldılar,
çünkü PC çok daha değerliydi. Bu müşterinin gözündeki imaj için çok
önemli. Banka pek çok müşterisini kaybetti'' dedi. Mozola,
şirketlerin, bilgisayarlarına yönelik bir güvenlik ihlalinin
yaratacağı zararı, çok daha küçük bir harcama ile antivirüs
koruması ile önleyebileceklerini anlattı. FELAKETE KARŞI ÖNLEM
Netsoft Bilgisayar Sistemleri Genel Müdürü Alain Soria da, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi ile deprem master planı adı altında
Zeytinburnu pilot projesinin teknik altyapısını oluşturduklarını
anlattı. Soria, ''Hangi bölgelerin veya binaların riskli olduğu
tespit edilmeye çalışılıyor ve oradan alınan veriler coğrafi bilgi
sistemi altında toplanıyor. Herhangi bir felakette belediye
hazırlıklı oluyor'' dedi. Soria, İstanbul'da olası bir depreme
karşı bugün birçok firmanın İstanbul dışında felaket kurtarma
merkezleri oluşturduğunu belirtti. Konuya ilişkin AA muhabirinin
sorularını da yanıtlayan Soria şunları kaydetti: ''Bankalar,
emniyet, askeriye ve kritik görevli şirketler, ana
bilgisayarlarının felaket sırasında yok olmasına karşı tedbir
olarak daha güvenli bölgelere, ana yerdeki yapının bir küçük
kopyasını oluşturmaya başladılar. Bilgi işlem yatırımları
genellikle deprem, sel baskınından uzak, yer altında veya güvenli
binalarda yapılıyor. İstanbul'da her işlenen bilgi otomatik olarak
anında felaket kurtarma yerindeki bilgi işlem binasına
gönderiliyor. İstanbul'da bir çökme olması durumunda İstanbul'a
bağlı bütün kullanıcılar, saniye, dakika, saat mertebesinde
olabilir, belli bir süre içinde felaket kurtarma bölgesine bağlanıp
çalışmaya devam edebiliyorlar.'' Bu işin saniye, dakika, saat
mertebesinde olmasının maliyetleri 5 bin dolardan milyon dolarlara
kadar etkileyebildiğini ifade eden Soria, İzmir'de IBM'in böyle bir
yeri bulunduğunu, Konya'da çeşitli yerler olduğunu söyledi. 11
Eylül olaylarından sonra yurt dışı firmaların bunu zorunlu
kıldığını belirten Soria, Türkiye'de holdinglerin de İstanbul'da
yaşanan İngiltere Başkonsolosluğu ve HSBC'ye yönelik terörist
saldırılardan sonra bu işe hız verdiklerini kaydetti. Soria, ''Süre
tartışmalarından ve teknolojinin gittikçe ilerlemesi beklentisiyle
gecikmeler oluyor. Askeriye, emniyet buna çok önem veriyor''
dedi.