Vakit'ten kartel medyaya sert tepki

KARTEL MEDYASI BUNLARI GÖRMEZ Özgürlükçü bir anlayışla hazırlandığı ileri sürülen ve adalet sistemimizde önemli bir gelişme olarak ifade edilen Yeni TCK da, vicdanları rahatsız eden maddeler yer alıyor. Anayasalar ve kanunlar hazırlanırken, toplumun ihtiyaçları göz önüne alınarak hazırlanır. Ancak yeni TCK yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede, özellikle inanç alanına getirdiği yasaklarla dikkat çekiyor. İŞTE TUZAK MADDELER 219. Madde: İmam, hatip ve vaizler, devlet kanunlarını takbih ve tezyif etmeleri halinde bir seneye kadar hapse mahkûm olurlar. AB ülkelerinde papazlar, değil kanunları eleştirmek, mitingler organize ederek hükümetleri eleştirebiliyorlar. Ayrıca; 219. Madde, sadece vaiz ve imamları kapsıyor. Asker ve devletin diğer memurlarının kapsam dışı tutulması ise, Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırı. Diyanet-Sen Başkanı Ahmet Yıldız, din adamlarına hapis cezası getiren düzenlemenin bu tartışmaların gölgesinde bırakılmaya çalışıldığını söyledi. Yıldız, din adamlarının diğer devlet memurlarından bir farklarının olmadığını belirterek şunları söyledi: "1 Haziran'da yürürlüğe girecek olan TCK, din adamlarını diğer devlet memurlarından ayrı tutuyor. Yani diğer memurlar için 219 diye bir madde yok. Bu madde 1 aydan 1 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Her bakımdan ileri adımların atıldığı bir dönemde, bugün buna gerek duyulmasını anlamakta zoluk çekiyorum. Bunu din adamlarına yönelik bir çifte standartlı uygulama olarak olarak görüyoruz. Bu, din görevlilerin üzerinde Demokles'in kılıcıdır. Basınla ilgili yeni bir düzenleme yapılacaksa biz din adamlarına negatif ayrımcılık getiren, Müslüman bir ülkeye yakışmayan bu maddedin kaldırılmasını istiyoruz." 263. Madde: Kanunlara aykırı eğitim kurumu açanlara 3 yıla kadar ceza hükmolunur. Bu madde; evinde Kur'an öğretenlere uygulanabilecek, halbuki AB üyesi ülkelerde 14 yaşından küçük çocuklara Kur'an eğitimi vermek suç değil. Yeni TCK'da basın özgürlüğünün yanında din ve eğitim özgürlüğüne yasak getiren maddelerin yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çeken Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Hüsnü Tuna, "Türkiye, bunları düzeltmezse çok şey kaybeder" dedi. "Yeni TCK'da basın özgürlüğünün yanında din ve eğitim özgürlüğüne yasak getiren maddelerin bugün tartışılması ve bunların düzeltilmesinin gündeme getirilmesi gerekiyor" diyen Tuna, "Özellikle Müslüman din adamlarına karşı 'negatif ayrımcılık' içeren hükümler var. Bunlar gündeme getirilmiyor. Eğer Ceza Kanunu'nu, şu anki mevcut haliyle eleştirmek gerekirse din özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırması noktasını da konuşmak gerekir. Din adamlarına karşı negatif ayrımcılğı özgürlükler açısından eleştirmek lazım" şeklinde konuştu. 230. Madde: Aralarında evlenme olmaksızın dini nikâh yapanlar, 6 aya kadar hapisle cezalandırılırlar. Dini nikâh yapmadan birlikte yaşayanlar için, hatta zina yapanlar için ceza öngörülmezken, dini nikâh yapanlara cezai müeyyide konması, AB kriterlerine aykırı. MAZLUM-DER İstanbul Şube Başkanı Avukat Mustafa Ercan, dini nikah yapanların cezalandırılmasınnı en temel insan hakkı olan din özgürlüğüne aykırı olduğunu ifade etti. Ercan, dini nikah törenine bile tahamül edemeyen bir anlayışın, özgürlükçü olamayacağını belirtti. Kanunlara aykırı eğitim kurumu açanlara 3 yıla kadar hapis cezası getiren 263. Madde'nin yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Ercan, "Eğer özgürlükler olacaksa bir kesime yönelik olmamalı, tüm toplum için olmalı" diyen Ercan, şunları söyledi: "Çifte standartların önüne geçmek ve bu maddelerin dini özgürlükleri kısıtlayan boyutlara varmaması için, sakıncalı maddelerin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Hükümet bir kısım sınırlı çevrelerin taleplerini dikkate alıyorsa toplumun da taleplerini dikkate almalı. Demokrasi olacaksa eğer, halkın talepleri dikkate alınmalı." vakit