Vadideki ihtiyarlar gerçek mi?
Abone olTürkiye, 5-10 derin adamın güdümünde! İşte bu oldukça ilginç iddia Kurtlar Vadisi'nin ihtiyarlar heyetini hatırlattı.
Türkiye’nin çeşitli illerinde, PKK'nın şehir yapılanmasına karşı
yapıldığı ifade edilen operasyonları ve demokratik açılımdaki son
durumu araştırmacı-yazar Altan Tan Diyarbakır'dan Canlı Gaste’ye
yorumladı. Tan, Ankara’daki 5-10 derin adama dikkat çekti.
Tan'ın bu açıklamaları, Kurtlar Vadisi'nde Polat Alemdar'ın görüştüğü "ihtiyarlar heyetini" hatırlattı!
İşte Tan'ın o ilginç açıklamaları;
Kentin önemli bir kısmı Baydemir gibi düşünüyor. Bütün
arkadaşlarını gözaltına alıp Baydemir’e dokunmamak, sanki Baydemir
arkadaşlarından farklı bir konumdaymış imajı yaratmak... Bu
Baydemir’in siyasi geleceğine, can güvenliğine kasıt olarak
algılandı. O da tavrını net şekilde ifade etti. Şehrin anladığı
bu...
Ben buradan Başbakan'a sormak istiyorum: Ne yapmak istiyorsunuz ve
açılım süreci neden fiyaskoya doğru gidiyor?
Başbakan'a çok yakın danışmanlarından birisi, benim sözümden alındı
ve 1 ay önce Diyarbakır'da yapılan bir toplantıda bana dönerek,
‘çok önemli beyin ameliyatıdır. Ameliyata baltayla
girmeyin’ dediniz. Halen aynı fikirde misiniz?' diye
sordu.
Ben buradan sesleniyorum ve baltayı bırakıp kazmayı neden elinize
aldınız diyorum. Ne yapmak istiyorsunuz?
İçişleri Bakanı Irak'tan ‘Çok yakında PKK meselesi bitecek,
tasviye edilecek’ diyor. Siz 30 yıldır Kandil'e
operasyonlar düzenlediniz. Barzani ve Talabani ile defalarca
görüştünüz. ABD ile anlaşmalar yaptınız; içeride de tutuklamalar...
Bu sorun çözülmedi. Eski politikalara dönüş kararı mı aldınız? diye
sormak istiyorum.
Türkiye’de tutuklamalar devam edecek, legal partiler kapatılacak,
legal siyasetçiler tutuklanacak; dışarıda da operasyonlar
yapılacaksa, geçmişten farkılı olan ne? Net sorulara şu saate kadar
hükümetten açıkalama ve tavır gelmedi.
Can Dündar: Siz son operasyonların hükümetin
kontrolünde mi yoksa hükmete rağmen mi yapıldığını
düşünüyorsunuz?
Altan Tan: Bu operasyonlar hükümetin bilgisi
dahilinde yapıldıysa fiyaskodur. Eğer hükümete rağmen birileri
ortalığı karıştırarak ateşe benzin döküyorsa, provokasyon
yapıyorsa, o zaman hükümetin de çıkıp bunların kim olduğun
açıklaması gerekir.
Sayın Sedat Laçiner ve AKP MYK üyesi Mazhar Bağlı, operasyonları
savundular. Bende sizin gibi düşünüyorum, provokasyondur...
DTP'liler yeni partiyle parlamentoya döndü, bölge
sakinleşti. Aklı başında hiç kimse, bu ortamda operasyon
yapmaz. Ama, vekillerin olayı savunmalarıyla başka bir tablo ortaya
çıktı. Hükümet bu işin arkasındaymış gibi algılandı.
Can Dündar: Niye rüzgar tersine
döndü?
Altan Tan: Şunun için; başından beri açılım süreci
doğru planlanmadı. 29 Temmuz'da İçişleri Bakanı açıklama yaptığında
bana soruldu ve ben de çok hoş ama boş konuşma yaptı dedim. Bugün
yine Dengir Mir Mehmet Fırat ile İçişleri Bakanı Atalay Barzani'ye
gitti. Dostluk için ticaret için gidin ama Barzani’ye Talabani’ye
‘PKK'yi sıkıştır’, ABD'ye ‘Kandil'i ver’ pazarlıklarına girişilirse
olmaz.
Kürt sorunu Türkiye içinde, Kandil’de Erbil'de değil. Kürt sorunu
çözülmeden, demokrasi geliştirilmeden, barış sağlanmadan,
demokratik kanallar açılmadan, siyasi partiler ve seçim kanunu
değilştirilmeden sorunun çözümü mümkün görünmüyor.
Dağdakileri imha edeyim, içerdikileri de hapsedelim derseniz,
dağlar da dolu hapishaneler de dolu. Bu durumda tekrar başa
döneriz, 30 yıllık durum devam eder. Yanlıştır, Başbakan çıkıp
tavır koysun...
Can Dündar: ‘Şahinlere tasviye, güvercinlerin önü
açılsın’ yorumlarını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Altan Tan: Ankara’da derin akıllılar var.
Devlete akıl veren 5-10 tane adam var. Ben bunları
tanıyorum ama şimdi isim vermeyeceğim. Onlarla her platformda
tartışmaya hazırım. Bunların bütün projeleri iflas etmiştir.
Bu kişiler sivil toplum örgütü üyesi mi, öğretim üyesi mi, gazeteci
mi, yoksa devlet adamı mı? Kendilerini deşifre etsinler,
kimliklerini ve kim adına hareket ediyorlar bunları bilelim.
Kendi yaklaşımları kabul görsün istiyorlar. Hayali senaryolarla işi
çözebileceklerini düşündüler. ABD'yle, Barzani ve Talabani’yle,
MİT, MGK ile, halkı siyasete katmadan sorunu çözebileceklerini
zannettiler. Projeleri iflas etti.
Çözüm Türkiye’nin çinde; Ankara'da ve Diyarnbakır'da. Buralarda
çözemezseniz hiçbir yerde çözemezsiniz.
Kandırarak demokrasi yapmayın. ‘PKK’yi tasviye edeyim, sonra
Kürtlerin eline elma şekeri vereyim bunlarda yalasınlar’ demeyin.
Ya tam kardeşlik olacak ya hep birlikte kölelik olacak. Tam
kardeşliği kurma zamanıdır.
Can Dündar: Yarın Diyarbakır'ın tepki vermesi
bekleniyor. Bu politika uygulanmaya devam ederse, yeni parti nasıl
bir yol izler?
Altan Tan: Bizim gibi insanlar ateşe su
dökmek istiyor. Pazar günü Taraf gazetesinde toplantı yaptık. 25-30
aydın, sürecin sakinleşmesi, çatışmaların durması, tahriklere
gelinmemesi için 5-6 saat konuştuk ve bu gazetede yayımlandı.
Şiddeti devre dışı bırakma imkanını aradık ve DTP'den istifa eden
arkadaşların Meclis'e dönmesiyle bu gerçekleşti. Bunun üzerinden 24
saat geçmeden, bölge sakinleşmeden, ne oldu da birileri düğmeye
bastı ve tekrar halkı tahrik edecek operasyon süreci başladı.
İnsanlar içeriye alınıyor. O zaman siyaset nerede yapılacak.
Ben DTP'li değilim, PKK'lı hiç değilim. En şiddetli eleştirleri,
pazar günü sağımda Abdullah Öcalan'ın avukatı solumda da Ahmet Türk
otururken yaptım. Onlara da söyledim. Ama legal siyaset kanallarını
açık tutumak gerekir. Sadece ‘PKK'yi tasviye edeyim, bitereyim’
hesabına girerseniz, bunu da babadan kalma usullerle yaparsanız,
bir yere gidemezsiniz.
Ntvmsnbc