Üzümcünün üzümleri…

Ben bu zihniyeti asla anlayamadım, sanırım bu gidişle anlayamayacağım da… Empati yoksunu böyle insanlar aramızda olduğu müddetçe toplumsal barış bir hayal.

Mustafa Sabri Beşer msbeser@internethaber.com

Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca ortaya çok absürt manzaralar çıkabiliyor. Tıpkı Levent Üzümcü’nün yediği son “halt” gibi…

Gezi olaylarında ön saflarda yer alan ve provokatif söylemleriyle hatırlanan Levent Üzümcü, Denizli'de ağacın altında kalarak hayatını kaybeden 47 yaşındaki imam Ramazan Akbaş’ın ölümüyle dalga geçti.

Üzümcü’nün bu paylaşımı bozuk zihniyetini ve İslam düşmanlığını bir kez daha gözler önüne serdi.

İslam düşmanlığını gizlemeden açıkça kinini kusan Üzümcü, Denizli'nin Çivril ilçesinde kestiği ağacın altında kalarak hayatını kaybeden imam Ramazan Akbaş ile dalga geçti.

Üzümcü, kendi kestiği ağacın altında kalarak feci şekilde can veren Akbaş ile ilgili haberi paylaşarak, ''Ah be Ramazan... bi imam kolay mı yetişiyor...'' notunu düştü.

Bu nasıl bir zihniyet anlayabilmek mümkün değil.

Taksim’de ezanı ıslıklayan ne idüğü belirsizlerden sonra şimdi de bir sanatçının kaleminden çıkan söz..!

Artık içlerinde biriken fitne, nefret ve düşmanlık cerahatini daha fazla tutamıyorlar, kusuyorlar…

Müslümanın asla geri adım atmaması gerektiğini ve dik duruş sergilemesi gerektiğini herhalde görebiliyorsunuz değil mi? Susarsak neler yapmak istediklerini, niyetlerini anlıyor ve idrak ediyorsunuz değil mi?

Düşünün, bir insan ölmüş, arkasında acılı bir eş ve gözü yaşlı yetimler bırakmış. Anne babası ise bağrına taş basmış, gözyaşlarını akıtmakta…

Siz ise bütün bunları görmezlikten gelerek ölüm gibi acı bir olay üzerinden bacak bacak üstüne atarak hadsizce paylaşımlar yapabiliyorsunuz…

Ben bu zihniyeti asla anlayamadım, sanırım bu gidişle anlayamayacağım da…

Empati yoksunu böyle insanlar aramızda olduğu müddetçe toplumsal barış bir hayal.

Medeni insan ve dahi sanatçı insan farklı düşüncelere saygı duymasını bilmesi gereken insandır.

Eğitimin değişmez kurallarından mihenk taşı niteliğinde bir kural vardır; her insan karşıt fikre, düşünceye, ideolojiye saygı duyduğu oranda saygıyı hak eder.

Sosyolojik ve psikolojik olarak irdelendiğinde ya da işin ilmi zaviyesinden bakılması durumunda uzmanlar; bir şahsın başka bir şahıs küçültmeye, küçük görmeye, hakir davranmaya iten sebeplerin başında; yetersizlik, kişilik problemi ve çekememezliğin yattığını söylerler.

Hepimiz aynı havayı teneffüs ediyor aynı toprak bütünlüğünde yaşamalarımızı idame ettirmeye çalışıyoruz. Eğitim, kültür, değerler, ideolojiler, inançlar doğrultusunda farklılıklar perspektifinde hayatlarımızı yaşasak da bir diğerini ötekileştirme ya da hakir görme haddimiz yok.

Ne köydekinin şehirdekine ne tahsillinin okumamışa ne zenginin fakire ne uzunun kısaya ne güzelin güzel olmayana söz söyleme, sataşma haddi olamaz.

Hani hep dem vururlar ya “toplumsal barış” deyü…

“Bizi anlamıyorlar” “Yaşam hakkımıza saygı göstermiyorlar” deyü çemkirip duruyorlar ya.

Önce siz bir saygı duymasını öğrenin, ondan sonra saygı bekleyin.

Ölüm gibi bir acı üzerinden insanları küçümse, dalga geç, alay et, ondan sonra saygı bekle…

Amiyane bir tabir olacak ama istediğin kadar uğraş üzümü sıksan da bulamazsın o saygıyı…

Bir düşünceyi benimseyebilirsin, eleştirebilirsin, katılmayabilirsin...

Karşısında durabilirsin, kendi söylemlerini dile getirebilirsin…

Adabınca yazıp çizebilirsin…

Ama sırf o düşünceye katılmıyorsun diye bir şahsın ölümüyle alay etmek nasıl bir hastalıklı zihnin eseridir yahu…

El insaf… 

Güya bir de sanatçı olacak Üzümcü beyefendi.

Bir toplumun sanatçısı böyleyse yandık ki ne yandık…

Üzümcü, öyle bir “halt” yedi ki skandal paylaşımı kendisini sosyal medyada takip eden sempatizanları tarafından bile tepki gördü.

Lütfen biraz hassasiyet…

facebook.com/msbeser

twitter.com/msbeser

instagram.com/msbeser